Final: part1
"Hasiktir."
"..."
"Böyle bir şey yapmama nasıl izin verdiniz?"
"..."
"Bize bir plan lazım.."
Kanepede yayılmış, Magnus'un bitmeyen derdini dinlerken hissettiğim bıkkınlık ile doğruldum. Kendi başına ördüğü çorap için bile bize kızıyordu.
Alkolün etkisi kıyıdan çekilen bir dalga gibi geçtiğinde, kumun üstünde kalanlar her zaman hoşunuza gitmeyebilir. Bu yüzden denize çöp atmayın. Ya da alkol kullanmayın. Bilmiyorum. Ana fikri bulmakta pek iyi değilimdir.
"Ben daha önce hiç parti vermedim, maalesef sana verecek bir fikrim yok."
Magnus kafasını -korkulacak şekilde- duvara vurdu ve yeniden bize döndü.
"Tamam, benim bir planım var." dedi parmaklarını saçlarından geçirerek. "Ama önce hepimize kod ad bulmalıyız."
"Kocaman bir parti hazırlamak için sayılı saatimiz var ve sen ihtiyacımız olan şeyin kod ad olduğunu düşünüyorsun."
"Hepimiz şehir isimleri seçelim."
"İspanyol Darphanesini soymayacağız mankafa, sadece elli kişilik bir parti vereceğiz."
"Ben Prag olacağım."
"Gerçekten inanılmazsın."
"Kendin seçmezsen seninkini ben seçerim." dedi tehdit eder gibi.
"O zaman Kiev." dedim ona katılarak.
"Ben ne oluyorum?" dedi Maurice, mutfaktan tartışmaya dahil olarak.
"Sen Moskova'sın."
"Neden kendim seçemiyorum?"
"Çünkü Rus'sun ve kafamızı karıştırıyorsun. Ayrıca bildiğimiz tek şehir o."
"Amerikalılar gerçekten ırkçı oluyor." dedi bize yargılayarak. "Ben bunu kabul etmiyorum, başka kod ad bulalım."
"Çocuklar, vaktimiz daralıyor."
"Bu kod ad ile size yardım etmem."
"Pekala şuna ne dersiniz?" dedim onları kanepeye çekerek. "Ben Piglet olayım, Magnus Tigger olsun ve sen de Eeyore ol."
Bir süre saf saf düşündükten sonra nihayet kod adları kabullendiler ve ikinci adıma geçebildik. İki abiniz de çocuk gibi davrandığında onları kandırmak birden sizin işiniz oluyor.
"Ben yiyecek ve içeceklerden sorumluyum çünkü sizin aksinize ağzımın tadını biliyorum." dedi Magnus ilk olarak.
"Eeyore ne yapsın?"
"Onun bir müzik marketine gidip ses sistemi alması gerekiyor çünkü müzik olmazsa kimseyi eğlendiremeyiz."
"Tamam. Hallederim."
Tüm olay bir yana, Maurice'in bize böyle istekle yardım ediyor olması güzeldi. Ayrı geçen onca yıldan sonra, samimi olmak için pek efor harcamamıştı.
"Ben ne yapıyorum?" dedim merakla görevimi bekleyerek.
"Sen babamı evden uzak tutmalısın. Bu görev senin, çünkü en çok seni seviyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Boy | Peter Parker [Tamamlandı]
FanfictionPeter Patavatsız Parker. "İşaret diliyle konuşmak zor değil mi ?"