Düşündüm de bedenimi ele geçirmiş farklı duygulara ad bulmuştum artık.
Ben Savaşı seviyordum . Bunu epeyce bir zaman düşünmüştüm. Belki yanılmışımdır diye.Kendime zaman verdim. Artık biliyorum bu duyguları. Adlarını iyice kavradım. Zihnime kazıdım. Büyük harflerle. Adlarını unutacağımı sanmıyorum. Çünkü bu benim başıma ilk defa gelişi olacak.
******
Sabah uyandığımda yanımda Savaş yoktu. Aşağıdan sesler geliyordu. Savaş aşağıda olmalıydı. Yatakta doğrulup ayağa kalktım. Yatağı düzeltip banyoya gittim. Güzel bir duş alıp kendime geldim. Hey ben buraya havlu koymuştum nerede şimdi ? Etrafa bakınmaya başladım. Havlu yok. Ben ne yapacağım şimdi ? Banyoda biraz gezindim. Etrafa baktım. Ben nasıl kurulanacağım ? Savaşın odasında bir tane havlu vardı. Onunla kurulanabilirdim. Banyonun kapısından kafamı uzattım. Etrafta kimsecikler yoktu. Koşarak Savaşın odasına gidip havlu aramaya başladım. Neredeydi buradaki havlu ? Burada da yoksa ben ne yapacağım ?
"Hmm güzel bir fiziğin var. Seksi olmasada." Sesi duyunca bastım çığlığı . Ellerimle vücudumu kapatmaya çalıştım. Hepsini kapatamasamda birazını kapatmıştım. Savaş elinde aradığım havluyu tutuyordu. Bu havluyu sırf bunun için mi sakladı ? Sapık . Gıcık . Ne desem azdır .
"Sapık Savaş . Ver şu havluyu."
"Bana emir verme."
Adamın asabını bozma Savaş.
"Gıcık ya gıcık . Sırf bunun için sakladın havluyu değil mi ? "
Savaş hiç bir şey demedi ve bana bakmaya başladı. Havluyu vereceği yoktu.
"Savaşcığım verir misin şu havluyu ? "
Savaş yanıma gelerek havluyu uzattı .
"Hah şimdi oldu." dedi ve odadan çıktı. Havluyla kurulanıp Savaşın tişörtünü giydim. Sonra da saçlarımı tarayıp ördüm. Merdivenlerden inerek sesler gelen mutfağa doğru yürüdüm . Savaş kahvaltı mı hazırlıyordu ? Daha doğrusu hazırlamaya mı çalışıyor ? Beceremiyordu. Ben şuna bir yardım edeyim de nasıl kahvaltı hazırlanıyor görsün bir. Yanına geçip domates tabağını önüme doğru çektim. Domatesi ortadan ikiye ayırdım ve Savaşa baktım. Beni izliyordu. Domatesleri dilimleyerek tabağa koydum. Salataları da ilk kabuğunu soydum sonra da dilimledim ve onu da tabağa koydum . Savaşa baktım tekrar. Benim yaptıklarımı yapmaya başladı. Domatesi aldı ortadan ikiye ayırdı ve dilimledi. Salatalığı da aldı kabuğunu soydu ve dilimledi ve tabağa koydu. İşlerini bitirince bana baktı. Gülümsedim ve sarıldım Savaşa. Savaşa sarılmak iyi hissettiriyordu. Savaş ona sarıldığımı görünce o da bana sarıldı. Alnıma öpücük kondurdu. Sarılma faslı bitince tabakları masaya yerleştirdik Savaşla. Bugün çok iyiydi. Yani bana öyle geliyordu.Bugün romantik bir Savaş vardı yanımda. Her şey hazır olduğunda masaya oturduk Savaşla . Bugün okul olmadığı için çok şanslıyım. Savaşla zaman geçireceğim .Hem de gün boyu. Sevinç dansı yapmak istiyorum ayağa kalkıp .
"Hiç bir şey yemeyen bir böcek."
Ya ben böcek değilimki. Böcek deyip duruyor bana.
Çatalımı bir salatalığa takıp ağzıma attım.
"Bana böcek deyip durma."
"Bana emir verme böcek." dedi ekmeği ağzına atarak.
"Ben böcek değilim. "
"Evet sen böcek değilsin ."
"Ee niye o zaman bana böcek diyorsun ? "
"Sen böcek değilsin. Sen benim böceğimsin. Sadece bana aitsin ."
Nasıl olmuş yorumlarınızı bildiriniz ....
Bölüm kısa oldu :( beģendiyseniz devamı en kisa surede yayınlayacak. .. .....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROMANTİK PSİKOPAT
Teen Fiction"Senden bir cevap bekliyorum ve sen hala bana cevap vermedin Savaş . " "Hiç bir şey anlamıyorsun ki Rüya . " Neyi anlamıyor muşum ? "Ben neyi anlamıyor muşum ? " Hafif gülümseyerek " Lanet olsun ! " dedi ve devam etti. "Lanet olsun ki ! " "Lanet...