#52# Oyunun parçası...

8.8K 371 26
                                    

"Bakıyorum da onun  yanından ayrılmıyorsun. "

Adanın alaycı bakışları ile gözlerimi devirdim.

"Ada Bay çok bilmişe sadece bir şey sordum. " 

"Tamam  tamam.  " dedi sırıtarak.

Bay çok bilmiş hakkında yanılmışım. Tesadüfen karşılaştığımız zaman beni takip ediyor zannediyordum ama Yanılmışım.

" Eee şimdi ne yapalım ? "

Busemin bu sorusuna herkes bir şeyler düşünmeye başladı. Ben çok yorulmuştum.  Eve gidip uyumak istiyordum. Uyumayı çok seviyordum .

"Ben çok yoruldum eve gidip uyusam çok güzel olur. "

Bizimkiler benim bu isteğimi ilk başta reddetseler  de sonradan benim yorgun olduğumu görünce kabul ettiler ve beni evime bıraktılar.  Kendileri de bir yere gideceklermiş. 

Evin kapısını içerden kilitleyip odama çıktım.  Odamda yatağımda yatan bir Savaş beklemiyordum tabiki. Yastığıma
sarılmış uyuyordu. Cidden uyuyordu. Onu uyurken izleyebilirdim. Hiç üşenmeden.  Ama ona sinirliyim. Bana yapmadığı kalmadı beyefendinin. Ona karşı mesafeli davranacaktım.
Aklıma güzel bir uykudan kaldırma fikri gelince sırıtarak mutfağa  gittim. Dolaptan şişedeki suyu  alarak odama çıktım.

Şişenin kapağını açarak  yüzüne boşalttım şişedeki suyu. Gözlerini aralarken ona karşı tüm gücümü kullanarak yataktan attım onu. Yere düştüğünü ahşap zeminde çıkan sesle anladım ve ciddi bir yüz ifadesi takındım.

" Uyuyan insan hiç böyle uyandırılır mı ? Cık cık. "  kafasını olumsuz anlamda sallayarak ayağa kalktı.

"Senin evimde ne işin  var ? "

"Uyumaya geldim böcek şimdi biraz uyuyacağım. "

Yatağıma tekrar yatacağı sırada yatağıma zıplayarak yayıldım yatakta. O ise hiç buna aldırmadan beni üzerine alıp yattı ve Kollarıyla beni sarmaladı.

"Gerizekalı ! Bırak beni   !  Çık git evimden !"

Üzerinden kalkmaya çalışıyordum ama kollarıyla beni öyle bir sarmalıyorduki kemiklerim kırılacak dereceye gelmişti.

"Bu evden çıkacaksam seni de götürürüm. "
Bir anda Ayaklanıp beni omzuna aldı.

"Bırak beni ! Sana diyorum ! "

Tüm gücümle sırtına vuruyordum ama hiç etkilemiyirdu onu. 

Evden çıkarak  beni arabasına bindirdi.

"Şimdi uslu dur böceğim. "
Benim kemerimi bağlamak için biraz eğildi.  Muz kokusu burnumu doldururken  uykumu getirmişti. Kokusunu içime çekerek  mayıştım. Kemerimi bağlayıp sürücü koltuğuna geçti.  Bana göz kırpıp arabayı çalıştırdı.

"Senden nefret ediyorum anladın mı ? Nefret ediyorum!   Hep beni üzüyorsun . Sonra yanıma gelip hiç bir şey olmamış gibi davranıyorsun . Daha aramızda bir ilişki bile yokken sen benim canımı yakıyorsun !   Neden böyle canımı yakıyorsun ? "

Savaş şaşkınlıkla bir süre bana baktı . Daha sonra  hemen önüne dönüp yola odaklandı ve arabayı hızlı sürmeye başladı.

"Niye bir şey demiyorsun ? Konuşsana ! Dilini mi yuttun ? "

Niye bir şey söylemiyordu ? Yanlış bir şey mi yapmıştım ? Arabanın hızı artarken bana kısa bir bakış attı.

" Sen hiç anlamıyorsun ! Ne zaman anlayacaksın ?  Akılsız bir böcek ! "

ROMANTİK  PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin