Multi: Umut Hazar
❛ ❛
Şu telaşlarım bir bitse diyorum.
Belki uzaklara giderim.
Çoktandır gitmek istediğim yollar var.-Ahmet Arif
❛ ❛
Bavullarımı hazırlamayı bitirdikten sonra gerinip belimi kütlettim. Tüm günüm eşyalarımı toplamakla geçmişti. Düşünüp taşınmış artık burda kalmak için bir sebebimin olmadığına karar vermiştim. Yurtdışına çıkıp master yapacak ve hayallerimi gerçekleştirecektim.
Çok hızlı karar vermiştim, ailem şaşırsada zaten eninde sonunda eğitimim için gideceğimi biliyorlardı. Yani onlara çok da sürpriz olmadı. Asıl sürpriz Yiğit Şah'a olacaktı. Duası kabul olmuştu, ben başından defolup gidecektim.
Hazırlanıp bu güzel haberi Yiğit Şah'a vermek için evden çıktım. Bir haftadır görüşmüyorduk ve ben yarın gidecektim en azından bir veda etmeliyim, diye düşündüm.
Şirketin otoparkına arabamı park edip asansöre bindim. Odasına gidene kadar yüzümdeki gülümsemeyle çalışanlara selam verip Yiğit Şah'ın odasına her zamanki gibi paldır küldür girdim. Yok bir de kapıyı çalayım, daha neler.
Yiğit Şah beni görmesiyle ilk şaşırmış daha sonra yaptığım harekete kafasını iki yana sallayarak bilgisayarın monitörüne bakmaya devam etmişti. Bende şaşırdım çünkü 'neden kapıyı çalmıyorsun' diye bağırmasını beklemiştim. E tabi bir haftadır ortalarda yokuz, kesin özledi.
Sanki aşırı mutluymuşum gibi şen şakrak karşısındaki deri koltuklardan birine oturup bacak bacak üstüne attım.
"Nasılsın Yiğit'im Şah'ım?"
Suratıma bakmadan homurdandı.
"Ne var yine Umut?"
Acaba son konuşmamız olduğunu bilse yinede böyle tepkiler verir miydi? Daha büyükçe sırıttım. Ağlıyorum Yiğit Şah ama görmüyorsun! Sen beni görmemeye devam et. Ne olacak ki? En fazla kırılırım.
"Sana çok sevineceğin bir haber vermeye geldim."
"Bugün bana her zamankinden daha mı aşık hissediyorsun?" diye dalga geçti.
Her zamanki gibi ilgisizdi, beni ciddiye almıyordu. Olsundu, bu sondu ne de olsa...
"Yok daha ilginç bir haber. Daha önce benden hiç duymadığın bir şey."
Kaşlarını çatıp bana baktı. İçinden 'ne saçmalıyor bu yine' dediğine emindim.
"Ben vazgeçiyorum Yiğit Şah. Sen kazandın."
Afallamış bir şekilde suratıma bakarken gülümsedim. Yemin ediyorum şu an yüzümde acının tatlı tebessümü var.
"Bu zamana kadar bana iyi dayandın, valla taktir ettim." Gülüp bir iç çektim.
Neden böyle bakıyorsun Yiğit Şah sevinsene!
"Bu zamana kadar burada sırf senin için kalıyordum ama artık kalmak için bir sebebim kalmadı. Gitmeden sana da bir uğrayayım dedim. E sonuçta bi hukukumuz var değil mi?"
Konuşma boyunca ben gülümsemiş, Yiğit Şah ise şaşkınlıktan sanırım sesini çıkaramıyordu. Birden ayağa kalkıp bana yukardan baktı.
"Ne diyorsun sen Umut, ne gitmesi?"
Ay sen biraz alık mısın? Tekrar etmekten hiç hoşlanmam. Ayağa kalkıp karşısında durdum.
"Diyorum ki senden vazgeçtim. Gidiyorum, önümdeki maçlara bakacağım. Hayatım boyunca seni sevip kendime eziyet edecek değildim ya." Sesimi biraz yükseltmiştim, anlasın diye.
![](https://img.wattpad.com/cover/254001254-288-k61441.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRLANGIÇ | Tamamlandı ~ Kısa Hikaye
Short StoryBir kız düşünün, sapasağlam ayakları yere basan, cesur ve dürüst. Şaşalı yaşamına rağmen alçak gönüllü. Ne saf ne masum! Çıtkırıldım mı? Asla. Biraz kavgacı, nadiren agresif, azıcık dobra, fazlasıyla zeki... Umut hiçbir zaman ciddi biri olmamıştı...