Keyifli okumalarrr 💮
Kuş cıvıltıları ve camdan giren aşırı güneşle uyandım. Yan tarafıma baktığımda Asya yoktu. Bu oda da sadece çift kişilik bir yatak olduğu için Asya ile birlikte yatmak zorunda kalmıştık. Dün gece yaşadığım olaydan sonra odaya gelmiş büyük bir şaşkınlıkla her şeyi Asya'ya anlatmıştım.
Asya da şoklara girmiş sonra 'ben biliyordum' nidaları atmıştı. Asya'nın anlattığına göre ben gittiğimden beri, Yiğit Şah bi garipmiş.
Uğraşacak biri kalmadığı için boşluğa düşmüştür anca ya da bana çok kötü davrandığını hatırlayıp vicdan yapmıştır.
Hâlâ dün gece olanlara inanamıyordum.
Salak saçma konuşmuş, kafamı karıştırmıştı. Bir de yanağımdan öpmüştü! Şerefsiz!Bugün tabi ki hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım. Amacı tam olarak ne, bilmiyorum ama onun oyununa alet olmayacaktım.
Saate baktığımda sekiz olduğunu gördüm. Hemen odanın içinde bulunan banyoya girip işlerimi hallettim. Bavulumdan rahat edebileceğim birkaç parça kıyafet alıp giydim. Bugün bağ bahçe gezmeyi planladığım için ayağıma botlarımı geçirdim.
Yüzüme her zamanki bakım kremlerini sürüp çok hafif makyaj yaptım. Makyajdan kastımda maskara ve dudağıma nemlendirici sürmek. Evdeyken süslenemezdim.
Aşağı indiğimde kahvaltı sofrası neredeyse hazırdı. Mutfaktan gelen seslerle oraya doğru ilerledim. Hanımlar hep birlikte bir şeyler hazırlıyordu. Beni neden uyarmadıklarıyla ilgili sitem etmiş ve günaydınlaşmıştık. Canım anam benim için kuymak yapıyordu. Sesli sesli öptüm yanaklarından. Hanımlara biraz takılıp Barış ve Yağız'ı uyandırmak için yukarı çıktım. Dün Barış'ın kaldığı odaya sessizce girdim.
Tek kişilik yatağın birinde Yağız diğerinde de Barış uyuyordu. Sonra birden neden sessizce girdiğimi sorgulayıp gürültüyle kapıyı kapattım. Ayağımdaki botlarla paldır küldür yürüyüp perdeleri açtım. Ardından da camları açıp sabahın serinliğinin odaya girmesine izin verdim. İkiside homurdanıp söylenmeye başlamıştı. Uyandıklarından emin olduktan sonra odadan çıktım. Aynı anda karşı odanın kapısı açılmış Eymen ve Seymen çıkmıştı.Biz koridorda konuşup gülüşürken, Özgür odasından çıktı.
"Günaydın fıstığım." Özgür gülümseyerek bana doğru gelirken hemen arkasından odadan Yiğit Şah çıktı.
Özgür'ün kolunun altına girip beline sarıldım.
"Günaydın."Yiğit Şah, Eymen ve Seymen ile konuşurken Özgür'ü önden yürüttüm.
"Özgür ben ne zaman görümce olacağım?"
Omzumdaki koluyla beni daha çok kendine çekti.
"Kızım sen istiyorsun diye sevgili mi yapayım?"dedi gülerek
"Kaç yaşına geldin evde kalacaksın Özgür."
"Hadi lan ordan asıl sen evde kalacaksın." Duraksayıp bana baktı. "Evde kal zaten. Evlenme sakın."
"Nasipte varsaa..."diye uzattım Özgür de bana uyarak devam etti.
"Ee"
"Bu kadar."
Kahkaha atarak merdivenlerden inerken, Yiğit Şah, Eymen ve Seymen de tam arkamızdan iniyordu.
Aşağı indiğimizde kahvaltı sofrasına herkes oturmuştu. Dedemi, babaannemi ve babamı özellikle öptüm diğerleriylede günaydınlaştım.
Prenses Barış ve Yağız en son kahvaltıya indiler. Barış yanıma oturdu ve gözleri kocaman olmuş masaya bakıyordu.
"Prenses teşrif edebildin sonunda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRLANGIÇ | Tamamlandı ~ Kısa Hikaye
Historia CortaBir kız düşünün, sapasağlam ayakları yere basan, cesur ve dürüst. Şaşalı yaşamına rağmen alçak gönüllü. Ne saf ne masum! Çıtkırıldım mı? Asla. Biraz kavgacı, nadiren agresif, azıcık dobra, fazlasıyla zeki... Umut hiçbir zaman ciddi biri olmamıştı...