15. Bölüm

7.6K 421 76
                                    

Helllllo ben geldim. Son bölümün vote sayısı çok düşük💆🏻‍♀️ Neyse canınız sağolsun şdcleğfleğğd

Multide Yiğit Şah'ın yaşadığı duyguya yakın bir kelime var. Böyle yabancı antin kuntin kelimelere bayılıyorum, sizde seversiniz diye koydum.

KEYİFLİ OKUMALAR🤍🕊️

❛ ❛

Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem...

-Ahmed Arif

❛ ❛

Yiğit Şah'tan...

Üç yıl boyunca her gün başka bir pencereden onsuz yollara bakardım. Şimdi ise bensiz gözlerine bakıyordum.

Soruyorum kendime zamanı geri alabilseydim neyi düzeltmek isterdim, cevap hep Umut'a çıkıyor. Hayattaki tek ve yek pişmanlığım her şeyi itiraf ettiğinde onu sineme çekip, kendime katarak sıkıca sarılmamak; sevgimi, aşkımı haykırmamaktı.

İlk zamanlar çok sorguladım. Neden onu seviyorum? En çok hangi yanını? Eğer bilseydim nedenini söker atardım içimden.

Nedensiz sorgusuz sualsiz seviyorsam ne yapacaktım? İşte öyle seviyordum Umut'u.
Körü körüne.

Ben içimden Umut'u söküp atamazdım, kıyamazdım. Ancak onun kalbinden beni silebileceğimi düşündüm.

Zehir zemberek sözler edip onu günbegün kendimden uzaklaştırdım. O mahzun bakışları hâlâ hatrımda. Ona nasıl bu kadar kayıtsız bu kadar acımasız olabilmiştim, en bi sevdiğim dediğime nasıl kıyabilmiştim?

O nadir de olsa yakaladığım kırgın bakışları gördüğümde nasıl olurda anlamamıştım? Umut paramparça olsa yine gülümserdi. Bunu nasıl fark edememiştim?

Ona; her seni sevmiyorum, dediğimde yüzünde oluşan gülümsemeyi inada, küçümsemeye bağlamıştım. Ne zaman ona bu kadar kör, sağır, dilsiz olmuştum?

Deva olmak varken yara olmayı nasıl becermiştim?

Karşımızda tam da Umut'un istediği bir erkek modeli vardı. Renkli gözler ve sarıya çalan saçlar... Benim tam tersim. Omuzlarımı kaldırıp gardımı aldım.

"Finduk Faruk?"

"Tipitip Umut."

Tanışıyorlardı. Karşımızdaki bu sarışın adam Umut'u tanıyordu. Umut da onu tanıyordu. Kafamı hızla yanımdaki Özgür'e çevirdim. Özgür'e kim bu lavuk, diye soramadan öne atıldı.

"Faruk nasılsın kardeşim?"

Faruk denen dallamayla kırk yıllık dost gibi sarıldılar. Adam, Özgür'e sarılırken bile Umut'a bakıyordu. Bunu fark ettiğimde tanışmak bahanesiyle Umut'un önüne geçip görüş alanına girdim. Özgür'den ayrılan Faruk ilk benim kim olduğumu anlamak için gözleriyle tarttı biçti. Gözleri arkamdan kendini göstermeye çalışan Umut'a kaydığında boğazımı temizledim.

O mavi gözlerinde fer bırakmam ayık ol.

Faruk, duruşunu düzeltip elini uzattı.

"Merhaba, Faruk ben. Umut ve Özgür'ün Trabzon'dan arkadaşıyım."

"Ya kusura bakmayın benim tanıştırmam lazımdı." diye Özgür araya girip beni işaret etti. "Yiğit Şah benim en yakın arkadaşım, aynı zamanda ortağımız." Bu sefer Faruk'u gösterdi. " Faruk da bizim çocukluk arkadaşımız."

KIRLANGIÇ | Tamamlandı ~ Kısa HikayeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin