~on

450 30 3
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🌸💋💜

----------------------------------------------------------------------------------------

Gerçek, doğru olan ama bazen doğruluğuna inanmak istemediğin şeydir.

İnanmak istemezsin ona şeyin sonunun böyle bittiğine, biteceğine ama en sonunda mecburen kendini o gerçeğe bırkakırsın.

~

"Lisa'yı özledim" diye saatledir mızmızlanan Yugyeom acaba onu kolundan tutup okula iki saat uzaklıkta maçın yapılacağı spor salonuna mı götürmemizi istiyordu anlamıyordum.

İki gün önce Avustralya'dan dönmüştüm ve benim yokluğumda burda pek çok şey olmuştu.

Bunlardan en büyüğü kesinlikle Lisa ve Yugyeom'un sevgili olmasıydı diğeri ise Jennie ve Taehyung'un ayrılık aşamasına kadar uzayan ama Jimin sayesinde toparlanan kavagalarıydı.

Başka da pek bir şey yoktu. Okul içi ufak tefek kavgalar, sevgili olanlar falan vardı.

Sekiz kişi birlikte koridorda yürümenin ne kadar zor bir şey olduğunu düşünürken sonunda kafeteryaya gelmiş ve hepimizin oturabileceği büyüklükte bir masaya geçmiştik.

Yugyeom ve Jisoo alıştırmalık bir şeyler almak için masadan kalktıklarında bende telefonumu çıkartmış ve Lisa'ya mesaj atacağık sırada masaya tam benim önüme bırakılan açık mor renkli mektup zarfını görmemele bütün odağım ona kaymıştı.

Açıkçası kimin koyduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda bir Chaenyeol görmeyi beklemiyordum.

Evet okulda çıkmadığı kız kalmamış olabilirdi ama bana da mektup vermezdi, hatta bunu kendisi dönemin başında söylemişti bana.

Yüzüne boş boş baktığım sırada gözleriyle masanın üstünde ki zarfı işaret edip arkadaşlarının oturduğu çaprazımızda ki masaya gitmişti.

Masada ki bütün bakışlar bana döndüğünde telefonumu çantama koymuş ve zarfı elime alıp üzerinde ki çıkartmayı çıkartıp zarfı açmıştım.

Okulda birisi sevdiği kişiye onu sevdiğini söylemek için böyle mektuplar yazar ve güzel bir zarf içine koyarak ona verirdi.

Ben şuana kadar verilen bütün zarfları açmadan yırtarak çöpe attığım için insanlara bu zarfı açmam tuhaf gelmiş olacak ki bütün gözler üzerimdeydi.

Mektubu açıp içinde ki yazıyı okuamaya başladığımda tam da tahmin ettiğim şeydi.

Mektupta tek bir sevgi sözcüğü dahi yoktu tam tersine okulun müdür yardımcısı Bayan Irene'nin beni odasına çağırdığı yazıyordu ve mektubun sağ üst köşesine de bir zombi çizilmişti.

Başımı mektuptan kaldırakak ona baktığımda o da bana bakıyordu ama tek fark o bana kendini gülmemek için zor tutan bir ifadeyle bakarken ben ona fazlasıyla ciddi bir şekilde bakıyordum.

Oturduğum sandalyeyi ittirere yerimden kalkarak çaprazımızda ki masaya gittiğimde orada bulunan herkes şaşkınlıklarını belli edecek şeyler yapıyordu.

Yanına gidip mektubu zarfıyla birlikte masaya bıraktıktan sonra yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmasını söylemiş ve haber verdiği için teşekkür ederek kafeteryadan çıkmıştım.

Kafeteryadan çıktığım gibi Jennie'yi aramış va Bayan Irene'nin odasının önünde beni beklemelerini söylemiştim.

Bayan Irene ile ders notları gibi şeyler hakkında olan ufak konuşmamızdan sonra kapının önünde bekleyen yedi kişiyi peşimden sürükleyererk sınıfa getirmiştim.

Make Me Believe✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin