Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🌸💜💋
-------------------------------------------------------------------------------------------Aşk: Bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.
iki ayrı cinsin birbirine karşı duydukları bedensel ve ruhsal güçlü duygu, sevgi ilişkisi.
Derlermiş aşk için, peki ben aşık mıyım?
~
Odanın içerisinde yükselen telefon sesi ile kafamı önümde ki test kitabından kaldırdığımda eş zamanlı olarak elimde ki kalemi de bırakmış ve telefonun üzerinde yazan ismi okuduktan sonra gelen aramayı cevaplamıştım.
"Efendim Jungkook"
"Handi in aşağı saat geldi, bekliyorum."
"Oh, tamam hemen geliyorum."
Kısa konuşmamızın ardından telefonumu kapatıp hızlıca ceketimin cebine koymuş ve yatağımın yanında duran orta boy gri renkli bavulumu alarak evden çıkmıştım.
Karşı kaldırımda telefonu ile konuşan Jungkook beni görünce yanıma gelmiş ve elimdeki bavulu alarak önümden yürümeye başlamıştı.
Arabanın yanına geldiğimizde konuştuğu kişi ile vedalaşmış ve telefonunu kaptarak ceketinin cebine koyduktan sonra bavulumu arabanın bagajına yerleştirmeye başlamıştı.
"Chae, gelebilir misin?"
"Efendim" "Şu çantayı alır mısın rica etsem" Dediğinde bagajın içine kısa bir göz atmış ve siyah renkli çantayı görür görmez elime almış ve birkaç adım çekilmiştim.
Bavulumu bagajına yerleştirdikten sonra sağ çaprazında duran bana dönmüştü, o bir şey demeden çantayı uzatıp ona uzattığımda, alırken eli elime değmişti.
Nedensizce nefesim kesilir gibi olmuş ve sanki yerime çivilenmiş gibi hareket etmeden öylece duruyordum.
Asla inkâr edemezdim ben Jeon Jungkook'tan etkileniyordum.
"Chae, iyi misin?" Elini yüzümün önünde sallayarak konuştuğunu gözlerimi kırpıştırmış ve başımla onaylayarak onu geçiştirmiştim.
Arabaya binip kemelerimizi taktıktan sonra üç saat uzaklıktaki kamp alanına doğru yola çıkmıştık.
Üç haftalık bir tatile sahip olduğumuz için okulumuz bu fırsatı kaçırmamış ve birkaç günlük bir okul gezisi düzenlemişti.
Başta gitmek gibi bir düşüncem yoktu aslında ama diğerlerinin ısrarlarından bıkmış ve kabul etmek zorunda kalmıştım.
Kamp yeri ile ilgili verilen afişlere her baktığımda vicdan azabı çekiyordum resmen, çünkü o birkaç günde sıcacık evimin sıcacık odasında ders çalışabilir, kitap okuyabilir, dizi izleyebilir ve en önemlisi uyuyabilirdim.
Gitmemin en büyük nedenlerinden birisi de annemdi resmen kadın beni evden kovmuştu, annem ve babam ne kadar soğuk birisi olsalar da, yapmadığım bir şey için beni suçlamış olsalar da, onlarda benim günlerce eve kapanıp ders çalışmamı istemiyorlardı.
Evet soğuk olabilirlerdi ama bu tamamen işlerinden kaynaklıydı, aslında ikisinin de üzerime titrediğinin farkındaydım.
Ryujin keşke sende burada bizimle birlikte olsaydın. Seni çok özledim.
Annem Jungkook'un da kampa geleceğini öğrendiği an karşımızda ki Jungkook'ların evine gitmiş ve bana iyi bakması konusunda onu sıkı sıkı tembihlemişti, gerçekten buna ne gerek vardı ben on dokuz yaşında yetişkin bir bireydim, üç yaşında bir bebek değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Make Me Believe✔
Fanfiction-Tamamlandı- "Yaralarını, yaralarımızı birlikte sarabiliriz Chaeyoung." "Yorulmaz mısın? Dayanabilir misin?" "Tabiki de dayanırım bir tanem." •rosékook •201220• •070421•