BÖLÜM 11:YARDIM

462 7 0
                                    

Zar zor daldığım uykumdan annemin kapıma vurmasıyla uyandım. Oflayıp yatakta dönerken dün gece bir erkekten aldığım ilk öpücük (ki yanaktandı) aklıma gelir gelmez yataktan hemen çıkıp lavaboya geçtim. Kahvaltıdan sonra odama gelirsin demişti, belki odasına gidince çıplak falan görürsem, bunu düşünürken titreme aldı. İçimden tövbe çektim. Ben de kapıyı çalarım o kapıyı açana kadar da içeri girmem. Bu düşünceme kafamı sallayıp üstümü giydim. Neyin uygun olacağını bilmiyorum olmazsa anneme kahvaltıdan sonra sorarım. Değiştir derse de değiştirirdim. Odadan tam çıkacakken kapının hemen yanında duran açılmamış kolilere gözüm takıldı sadece bunları açmamıştım. İçinde kitaplarım vardı, bazen sınav, konular, üniversite aklıma geliyordu içime sıkıntı düşüyor toparlanmam gerektiğini hatırlıyor sonra da araya giren bazı şeyler yüzünden açıkçası erteliyordum. Oflayıp dışarı çıktım. Içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu artık.Bazen her şeyi düzene sokacağımı düşünürken bir kaç dakika sonra bütün enerjim uçmuş gibiydi. Baran aklıma gelir gelmez boş verdim. Baran her neredeyse (ki ben sağlam bir yerde olmazsa annemin sızlanacağını düşünüyorum) benden iyi durumda olduğuna eminim. Dün Aliye Hanım'ın yaptığını başka zaman yapsalar orayı terkeder bir daha da gelmezdim ama şimdi burada olduğum için minettardım. En azından İstanbul'dan gitmemiştik.

Mutfağa girmeden önce derin bir nefes aldım.

"Günaydın."

Herkes günaydın deyip işine döndü, anladığım kadarıyla yukarıdan biri uyanmıştı onun kahvaltı hazırlığı vardı.  Annemin yanına geçip kahvaltı hazırlamaya yardım ettim. Taha Bey ve Mehir, Selim Bey erken kalktığı için kahvaltısı için yukarıdaydı. Biz kahvaltımızı yaparken onlarda geldi. Mehir yine aynı Mehir 'di üstelemedim.

Kahvaltıdan sonra mutfağa yardım ettik.Saat on ikiyi geçerken Taha Bey ,Acar'ın yukarıda beni beklediğini söyledi.Unutmadan önce malzemelerin yerini sordum.Yeşim benimle gelip bana diğer koridorda bulunan malzemeleri gösterdi.Asansörle üçüncü kata çıktım.Bu katta Acar'ın ve Selim Bey'in kütüphanesi ve üç tane de misafir odası vardı.Ev çok büyüktü ama bu kat diğer odalar az kullanıldığı için neredeyse  Acar'a ait gibiydi.

Odasına girmeden önce beni en çok rahatlatan hareket olan derin nefes almayı birkaç defa yapıp sonra kapıya vurdum.Cevap yoktu,tekrar vurdum ama hala ses yoktu.Beni çağırdığına göre çıplak falan olamaz zaten. Bu işi uzatmamak için kapıyı açtım.

"Acar Bey?" Kapıdan odanın tümü görünüyordu ama Acar yoktu. Banyo kapısına gidip tıklattım. Hala ses yoktu. Birkaç defa daha deneyip sonuç alamayınca banyonun da kapısını açtım. Burada da kimse yoktu. Bir dakika, Taha Bey yukarı demişti acaba yemek salonundan mı bahsediyordu?Hemen aşağı inmeliydim, arkamı döner dönmez biriyle çarpıştım.Bir elimle burnumu tutup diğeriyle onu ittim. Refleksten kapanan gözümü açınca çarptığım kişinin Acar olduğu anlaşıldı. Annesi de kapının yanında bize bakıyordu.

Acar 'dan biraz daha uzaklaşıp "Aliye Hanım, günaydın,"deyip bu seferde Acar' a döndüm." Günaydın Acar Bey. "

" Günaydın, "deyip bana gülümsedi ama Aliye Hanım'ın suratı sirke satıyordu. Dün arkadaşlarının yanında onu tanıyamamıştım zaten bu birkaç gündür tanıdığım Aliye Hanımdı.

" Seni aşağıda bekliyoruz, buraya tek başına gelebileceğini mi sandın?

"Özür dilerim, Taha Bey yukarı deyince bende tahmin edemedim. "

" Yani Taha mı suçlu? "Kadın daha mutsuz görünüyordu şimdi. Tam ağzımı açacakken Acar" Anne dün akşam mutfakta Berfu'yla konuşmuştum. Ben söyledim ona, sana söylemeyi unuttum. Özür dilerim, "dedi.

SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin