Acar'dan
Doğum günü sıkıcı olmaya başlamıştı. Aslında bunu başından beri tahmin ediyordum. Koray arkadaş arasında bir doğum günü düşünmüştü ama annesi yeni evleri için daha doğrusu tüm sosyeteye evi göstermek için daha bir ay varken planlarını Koray'a söylemişti. Annesi dediğim dedik bir kadındı o yüzden Koray daha fazla üstelememişti.Dilan Hanım 'dan hiç hoşlanmazdım Koray'la aramızda hiç dillendirmesekte bunu bildiğini biliyordum.Umay ve annesiyle havaalanına gittiğim için diğerlerine nazaran daha geç gelmiştim. Bunun için Umay'a kızmıştım ama şimdi de iyi ki daha geç gelmişim diye düşünüyorum. Bizim grupta şu an pastadan sonra köşeye çekilip sıkılmaya devam etmişti. Koray'ın kuzeni Okan hediyesini verip kız arkadaşını bahane edip erkenden gitmişti. Koray'ın kardeşi Yaser ise ortalıklarda yoktu. Şimdi de biz Koray partiden ayrılamadığı için buraya hapsedilmiş gibiydik. Aslında biz gitsek hatta doğum günü sahibi bile gitse iş konuşan bu insanlar farketmezdi bile.
"Koray, annenle konuşamaz mısın, pasta kesileli bir saat oluyor," deyip ofladı Ebru.
"Ne oldu, birilerini görünce gidesin mi geldi Ebru?" dedi sırıtarak Savaş.
Hepimiz Savaş'ın neyi ima ettiğini anlamıştık. Okulun fizik hocası ve oğlu Bahadır da partiye gelmişlerdi. Ali hoca Koray' ın babasının da ortağı olduğu bizim okulda yıllardır çalışıyor ve okulda öğrenciye sözünü geçiren nadir hocalardandı. Ali hoca ve birkaç hoca daha gelmişti doğum gününe. Bahadır da babasıyla gelmişti ve şu an adını hatırlayamdığım estetik harikası bir kadının kıskacındaydı.Bahadır bizim okula ilk geldiğinde Ebru aşık oldum demişti daha sonra Bahadır'ın Ali hocanın oğlu olduğunu öğrenince bir süre şansızlığından bahsedip sızlanmıştı. Okulda nadiren burslu öğrenci olurdu ve Bahadır da onlardan biriydi. Biz oğlanlar hoşlanmazdık ondan, bizim işimize fazla burnunu sokar hatta bazen bizimle dalaşırdı.
Ebru dan daha çok Umay'a yakın olan Nalan"O çocukca, saçma bir beğeniydi biliyorsunuz. Ayrıca Bahadır bizim gibi değil o yüzden bu saçma konuşmayı kesebilir miyiz? deyip yeni bir kadeh aldı.
"Oyuna ne dersiniz ? Nasılsa kimse bizim farkımızda değil, hem uzun zaman oldu bunu yapmayalı,"dedi Demir.Oyun dediği birinin seçtiği sayı kadar kapıdan gelen kız ya da erkek sayılır seçilen sayıdaki kişi üzerinde gece sonuna kadar yapabileceklerimiz üzerindeki iddaaydı.Öpülecek mi,numarası mı alınacak yoksa gece sonunda red mi edileceğiz?Genelde beni oynatmazlardı çünkü o kız her zaman öpülürdü iki taraf iki için de karlı bir iş olurdu.Benim üzerimde istatik oluşmazdı ama bugün oynamaya karar verdim.Nalan ve Ebru'nun da Umay'a bunu anlatacaklarını biliyordum ve benim istediğim de buydu.
"OLur ,yapalım bunu görünüşe bakılırsa daha burdayız.Hatta ilk önce ben..."
"Senin oynaman doğru mu Acar ,hem de Umay yeni gitmişken,"dedi çattığı kaşlarıyla Nalan.Sinirlendim ne sanıyordu bunlar Umay'a hiçbir zaman ümit vermemiştim bu şey her zaman tek taraflı olmuştu.Eğer ileride bir şeyler olursa bile sadece Umay'ın olmayacağını anlamaları gerekti.
"İyi ya Umay'a anlatırsınız olur biter o da onun için hiçbir şeyden vazgeçmeyeceğimi anlasın."
İki kız da birbirine baktı sonra da ofladılar. Hiç kimseden ses çıkmayınca Savaş "Neyse ne arkadaşlar hadi artık sayıyı seçelim ,"deyip Koray'a döndü "Senin doğum günün olduğu için sen seç Acar da başlasın ama Acar'dan sonra ben de sıra ona göre."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN
General FictionBerfu kendi yolunu çizerken buldu Acar'ı doğuştan yorgunken buldu aşkı. Hayal kırıklığının en büyüğünü de buldu onda vazgeçemediği aşkı da... Hayatta her şeyi önünde olan hiçbir zaman hayır cevabını duymayan bir arkadaş grubunun ve bu grubun en popü...