BÖLÜM 16:BAŞLANGIÇ

1.5K 8 1
                                    

Acar'ı ilk kez gördüğümden beri fazla mesai yapan kalbim ilk kez kendini bu kadar yordu.

O çok uzun ben de kısa olduğumdan bana doğru eğilmiş ve beni öpmüştü. Şaşkınlıktan ve tecrübesizlikten dudaklarım kımıltısızdı dudakları altında. Uzun bir öpücükten sonra alt dudağımı dudaklarının arasına alıp emdi tam bu sırada titreyen vücudum kendine geldi. Kolumu tutan kolunu tutup çektim. O dudağını çekip gözünü açtı. Şu bir dakika da gözlerimi kocaman açarken o kapatmıştı.

"Berfu," deyince kıpkırmızı olduğumu hissettim. Kalbim hala çok hızlıydı. O bana yaklaşacakken itip hemen odasından çıktım. Merdivenin hemen yanında bulunan asansörün kapısını açmak Acar oda kapısından bakarken imkansızdı şu an benim için. Merdivenlerden kimse duyar mı diye dikkat etmeden cin görmüş gibi indim. Çalışmayı unutan kafam daha çalışamazken ön kapıdan çıktım. Derin bir nefes alıp çömeldim. Şu ana hiçbir şey düşünemiyordum kafam bulanmış gibiydi.

Orada ne kadar durdum bilmiyorum ama bir çıtırtı duyunca irkilip sesin geldiği yere baktım. Ağaçlarında bulunduğu taraftan geliyordu ses. Sonbahardaydık fakat yapraklar henüz tamamen dökülmemişti. Onunla alakalıydı ses hem rüzgarda vardı. Bir hışım ayağa kalkıp açık bıraktığım kapıdan tekrar girip odama doğru koştum.

Kim yatıyor, uyanır mı düşünmeden. Odamı kilitlemiştim belki annem bir şey olur da gelir diye. Ona hesap vermemek için kilitlediğim odamın anahtarını nereye koyduğumu hatırlamıyordum şu an. Bir süre kapının önünde durunca en azından biri görürse diye mutfağa geçtim. Birileri gelirse uyku tutmadı derdim. Bir bardak su doldurup masaya oturdum. Hala hayal alemindeymişim gibiydim. Acar'ı tamamen bir tarafa itip anahtarımı düşündüm. Oflayıp kolumu indirirken hırkamın cebindeki sert bir şeye çarptım. İnleyip kafamı masama bırakıp halime küfrettim. Şaka gibi cebime bakmayı bile unutmuştum.

Odaya girdiğim gibi anahtarı ve hırkamı çıkarıp gelişigüzel masanın üstüne fırlattım.Işığı kapatıp hemen yorganın altına girdim. Yorganı yüzüme kadar çektim. Belki zorlarsam havasızlıktan ölürdüm.

Yine inledim. Keşke tokat atsaydım Acar'a ama ne elim ne de kafam o an çalışmıştı. Doğum günü partisinde de öpmeye çalışmıştı fakat ben onun gibi biriyle olamayacağımı, onun gibi birinin bana bakmayacağını bildiğimden en fazla canı istiyor diye düşünüp tokat atmışken şimdi gerçek bir öpücükten sonra bir şey yapmamıştım. O anı düşündüm acaba ben de öpmüş mü oluyordum ?

Yorganı iyice sarıp inleyerek sağa sola döndüm. Birden kafama bir şey dank edince Yorganı kafamdan indirip yatakta oturur pozisyona geçtim. Galiba sorumun cevabını biliyordum. Acar'a güvenmek istiyor onunla en azından bir şeyler yaşamak istiyordum. Şu an bile heyecan ve utanç düşünceleri içinde bile bunun doğru olduğunu biliyordum. Ellerimle yüzümü kapatıp kendimi geri yatağa attım.

******

Kapıya vuran annem ve bütün gece yatakta dönüp duran ben. Yatakta doğrulup bütün gece yaptığım gibi yüzümü ellerimin arasına aldım. Kalkmak istemiyordum ama ilk kez kalkmak istemememin nedeni bunaltan sorunluluklarım değil bütün gece beni uyutmayan Acar gerçeğiydi. Birkaç gündür yaptığı yardım ve birkaç söz için ümitlendiğim için kendimi kötü hissederek geçirmiştim ama işte gece beni öpmüştü. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi hiç bilmiyordum. Acar'ı beğeniyordum hatta belki çok daha fazlası ama o ne düşünüyordu. Öptüğüne göre bir şeyler mi hissediyordu bana karşı. Acar ve kendimi yine yanyana koyunca özgüvensizliğim yine beni etkisi altına almaya başlayınca yataktan kalktım. Yorganı düzelttim lavaboya doğru adımlarken odanın kapısı yine çalındı.

"Berfu hadi nerde kaldın, sofra kalkmadan gel." diye seslendi annem.

"Tamam, izin ver yüzümü yıkıyayım."Ben bağırınca annem kapıya birkaç daha vurup gitti bu onun sonra hesabını vereceksin deme şekliydi. Gözlerimi devirip lavaboya girdim. Birkaç dakika sonra çıktım saçımı sıkı bir topuz yaptım. Mutfağa geçince sadece Mustafa abi ve Hanife ablanın olduğunu gördüm.

SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin