Çalan alarmla gözümü açtım ama yataktan hiç kalkmak istemiyordum sonra oflayarak yorganı üstümden atıp yatakta oturdum. Dünü hatırlayınca canım sıkıldı.Dün yine abim akşam akşam huzur bırakmamış bağırıp çağırmıştı , para isteyip küfürlerini sıralayıp kapıyı çarpıp çıkmıştı. Bütün gece sinirden yatakta dönüp durmuştum ve çok geç yatmıştım.Şimdi de bunun acısını çekiyordum. Sinirim abimden çok anneme idi.Annemin oğlunun her şeyini kabullenmesi dokunuyor bana , gün aşırı kavga ettiğim annem bana hiç sabır göstermiyor ama. Oflayarak bu sefer yataktan kalktım,içimden az kaldı az kaldı diye geçirdim. Reşit olduktan sonra ve tabii üniversiteye gidebilirsem her şey benim için daha güzel olacaktı. Çok paraya ihtiyacım vardı liseye başladığımdan beri her fırsatta, tatilde çalışıp para biriktirmiştim. Hem evden ayrılıp hem de okumak istiyorsam daha çok biriktirmeliydim ama işte şurada on ikinci sınıf olacağım eylüle birkaç hafta kalmıştı dört yıldır çalıştığım restorandan ayrılmak zorundaydım ve üstelik ben berbat bir öğrenci olmama rağmen bu yaz çok az konu bitirebilmiştim. Çalıştığım restoranda öğlen on iki de başlamama ve akşam ona kadar çalışmama rağmen gün içinde çok yorulduğum için genelde eve gidip duş alır almaz uyuya kalıyordum.Şimdi bu mazeret o kadar boş geldi ki.Eminim diğer sınıf arkadaşlarımın hepsi tüm konuları değilse bile yarısından fazlasını bitirmişlerdir.
Banyoya gidip yüzüme uykusuzluktan ağrıyan başım sebebiyle ard arda su çarptım ama hiçbir faydası yoktu hala uykuluydum ve başım ağrıyordu.Hemen odaya geçip giyindim saat 11:30 'du ve normalde daha erken çıktığım için telaşlandım.Salona geçince abimin horul horul bir koltukta uyuduğunu gördüm üstüne büyük ihtimalle de battaniyeyi annem örtmüştü.Ayakkabı giyip hemen çıktım ve evet bile isteye kapıyı sert çarptım.Ben onun yüzünden uykusuzken uyuması canımı sıkmıştı.Annem üç yıldır doktor bir çiftin kızına bakıyordu ve bu yüzden hep erken kalkıyor ama oğlu amcamın bulduğu işler olmasa hep evde pinekliyor.Amcamın bulduğu işler de genellikle ayakişleriydi ve hep geçiciydiler.Ben on üç yaşındayken babam bir inşaat kazasında vefat etmişti kazadan aldığımız tazminatla şimdiki evi almıştık ,kalanı da o süreçte bizi idare etmişti.Amcam babamın vefatının ikinci gününde "Benim de çocuklarım var size bakmam imkansız,"demişti.O zaman daha kirası ödenmemiş ev içindi birazda bu acele açıklaması.O zaman yirmi yaşında olan abim "Kimsenin bize bakmasına gerek yok ben çalışır eve bakarım,"diyeceğine amcam konuşurken halıya bakmıştı,annem de sadece başını sallayıp ağlamıştı uzun uzun.Tamam; zaten bize bakmak zorunda değildi ama bu acele açıklaması için amcamdan hep nefret ettim.Alacağımız tazminat olmasa apar topar taşınacağımızın da farkındaydım.Tazminattan sonra ortaya çıkan amcam abim için iş baktığını da söylemişti.Bulduğu işler de belliydi ya.Amcamın nankör damgası yememesi için böyle yaptığının da farkındaydık.Çünkü babam amcama babalıkta yapmış zamanında.Babam evlenince onlarla İstanbul'a gelip bir süre annem ve babamla yaşamış.Çok iyi bilmesem de şu an amcamın çok zengin bir adamın şöforü olduğunu biliyorum Annem ve Baran'la her kavgamızda babam aklıma geliyordu. Bazen zorlanıyorum babam olsaydı her şey benim için daha rahat olurdu. Babam iyi bir insandı bana karşı sabırlıydı ve abim Baran'ın şımarıklığına annem gibi izin vermezdi.Babamı hep iyi hatırlıyorum ve onu hep özlüyorum.Ölen birini iyi hatırlamak kadar daha önemli bir şey olamazdı bence.O an annem ölse ne hissederdim diye düşündüm.Düşünür düşünmez utandım,kulağımı çekip dişime vurdum.Ne olursa olsun annemdi ve yanımdaydı.
Bir kaç dakika gecikmeyle restorana gelebildim ama tam girmeden koşturduğum için derin bir nefes alıp durduğum yerde soluklanmaya çalıştım.Gerçekten çok şirin bir yerdi ama benim için önemlisi bahşişi iyiydi.
Girer girmez bu saatte burada olmasına şaşırdığım somurtan bir Hakan gördüm onunla selamlaşıp hemen üstümü değiştirmeye gittim.Sonra Hakan'ın yanına geçip ,"Hayrola sen bu saatte ,ayrıca bu surat ne böyle ,"deyip sırıttım.Hakan restoranın sahibi Halit Bey'in oğluydu ve benden bir yaş küçüktü ,marttan yani babasının arabasını çalıp haşat ettiğinden beri burada çalışıyordu.İlk zamanlarda hayatı boyunca hiç çalışmamış biri olduğundan olsa gerek hem babasına hem de onun gibi öğrenci olduğum için emanet edilen bana çok zorluk çıkarmıştı.Şimdi çok sevmese de en azından sorun çıkarmıyor.Yaz tatili başından itibaren Hakan'ın annesinin de müdahalesiyle sadece akşamları çalışır olmuştu.Annesi taile gidemeyen oğluna en azından böyle bir iyilikte bulunmuştu.Hakan akşama kadar denize gidiyor,arkadaşlarıyla geziyor sonra binbir isyanla akşam restorana çalışmaya geliyordu.O yüzden Hakan'ı bu kadar erken görünce şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN
General FictionBerfu kendi yolunu çizerken buldu Acar'ı doğuştan yorgunken buldu aşkı. Hayal kırıklığının en büyüğünü de buldu onda vazgeçemediği aşkı da... Hayatta her şeyi önünde olan hiçbir zaman hayır cevabını duymayan bir arkadaş grubunun ve bu grubun en popü...