BÖLÜM 12:MESELE

392 6 0
                                    

Mutfağa görünmeden odama gelebilmiştim şimdi de herkes yatana kadar bekleyip Acar'ın odasına gitmek kalıyordu. Acar bana yardım edebilecek tek kişiydi. Hem benimle anlayamadığım bir şekilde ilgilendiğini söylüyordu hem de ikimiz gereğinden fazla konuşmuştuk. En önemlisi de Aliye Hanım'ın yumuşak karnı Acar'dı. Rahatlamak için biraz uzanmak istiyordum hem daha evin sessizliğe gömülmesine çok vardı. Yukarıdakiler izin vermedikçe mutfaktakiler yatamazdı zaten.

Birinin beni sarsmasıyla uyandım, yorulmuş olmalıyım ki hemen uyuya kalmışım. Beni sarsan kişiye döndüm annemdi. Onu görmek istemiyordum. Odamı kilitlemiştim ama banyo kapısını kontrol etmemiştim oradan odama girmiş olmalıydı.

"Ne istiyorsun?" diye tersledim. Onu görmek bile istemezken şimdi buradaydı.

"Sofrada seni sorup durdular niye fevri davranıp çekip gittin. Daha doğru düzgün konuşamadık."

Söylediklerine kulağımı tıkayıp telefonumu aramaya başladım.

"Berfu sana diyorum duymuyor musun?" Yine cevap vermeyince yanıma gelip kolumu sıktı. Kolumu ondan çekip yere düşen telefonumu kontrol ettim. Sonra da ayağa kalkıp karşısına geçtim.

"Konuşacak bir şey yok, sen benden ne çabuk vazgeçtiğini söyledin konuşmamız da bitti."

"Berfu benim de gelmemi istemek bencillik değil mi? Paraya ihtiyacımız var hem amcana her ay sana baktıkları için para da yollarım."

O konuştukça yatışmış sinirlerim yine kalktı. "Sen benimle alay mı ediyorsun? İhtimalin de bile hemen benden vazgeçiyorsun. Söylesene Aliye Hanım kesin bir şey dememişken senin beni amcama göndermekten bahsetmen bencillik değil mi?"

"Amacın ne senin bu işe ihtiyacımız var. Elimizde birikmiş hiçbir şey kalmadı."

Içimden sabır çektim. "Senin ve o şımarık oğlun yüzünden. Sen biricik oğlun için paramı tüketmeseydin kendi başımın çaresine bakabilirdim."

Annem kollarını bağlayıp çalışma masası yaptığım masanın sandalyesine oturdu. "Berfu abinin canı söz konusuydu,senin için de," konuşmasına izin vermeyip lafa atladım.

"Bana masal anlatma anne ben aynı durumda olsaydım benim için aynı şeyi yapmazdın." Tam ağzını açacakken konuşmaya başladım. "Neyse ne, Aliye Hanım tam olarak ne dedi?"

"Sana anlattıklarımı söyledikten sonra telefonu çaldı yarın bu işi mutlaka konuşacağız deyip gitti. Ama senin okulundan hiç memnun değildi."

Yani herşey kesinleşmeden önce Acar 'la konuşmalıydım.

"Benim başım ağrıyor uyuyacağım her şey kesinleştikten sonra konuşalım," deyip dolaptan pijamalarımı aldım.

Annem başını sallayıp, "Tamam o zaman sen uyu. Yarın Aliye Hanım' la konuştuktan sonra ben yanına gelirim. Annem çıkınca yatağa çöktüm. Acar 'la konuşmam lazımdı. Acar tek ümidimdi. Bir süre daha oturup sesleri dinledim. Saat gece yarısını geçiyordu. Bir yarım saat daha bekleyip asansöre koştum. Acar uyumamış olsun diye içimden dualar ettim. Acar uyumuş ise gerekirse uyandırırdım. Hem Acar yardım etmeyecekse zaten odasına gittiğim için kovulmuş olacaktım. Asansör durunca derin bir nefes alıp dışarı çıktım. Acar'ın kapısına gelince tıkandım. Yardım etmezse ne olacaktı, hem yardım etse hangi sıfatla yardım edwcekti ki? Vurmak için kaldırdığım elimi indirip Asansöre doğru yürüdüm sonra kafama kaybedecek birşeyimin olmadığı dank etti. Katettiğim mesafeyi hızla geçip kapıya vurdum. Iki defadan sonra durup içeriyi dinledim ses yoktu, gelecek kaygısı ağır basınca ardarda kapıya vurmaya başladım. Kapı o kadar ani açıldı ki az kalsın içeriye düşecektim. Acar uykusundan uyanmıştı ve sinirli görünüyordu. Beni görünce önce şaşırdı sonra da kolumdan çekip odaya sokup kapıyı kapattı. Yatağına geçip oturdu. Bir süre yüzünü ve saçını sıvazlayıp durdu ben hala konuşmayınca da yüzüme bakıp, "Bu saatte neden buraya geldiğini tahmin mi etmem gerek yoksa sen mi söylersin," son kelimeleri biraz kızgın çıkmıştı. Haklıydı resmen odasının kapısını yumruk altına almıştım.

SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin