BÖLÜM 14:ZAVALLI HİSLER

511 7 0
                                    

Haftasonu olmasına rağmen yine bir tantana vardı evde. Saate bakınca yediye geldiğini gördüm. Tamam bugün izinliydim ama evden de bu kadar erken çıkmak istemiyordum. Açıkçası ona kadar yatıp sonra dışarı çıkmak planlarımdan biriydi. Yatakta dönerken tekrar yatamayacağımın farkına vardım. Yataktan kalkıp Sabah rutinlerini yapıp giyindim. Saçımı bugün örmek istemiyordum Tamam gereksiz uzun ve bakımsızdı ama hep örmek gerekmiyordu bence. Kendimi sorguladığım birkaç günün tekrarlanacağını hissedince hemen kalkıp tepede bir atkuyruğu yaptım. Kahvaltıdan sonra  çantamı hazırlayacaktım.
Mutfağa geçince Hanife abla ocağın başında söylene söylene bir şeyler karıştırıyordu.Mutfakta ben, Gökçe ve Hanife abla vardık.

"Günaydın herkese."

"Günaydın kızım," deyip kaynayan kırmızımsı sıvıyı tepsiye koyup tepsiyi de elime bıraktı Hanife Abla. "Diğerleri yukarıda sen bu al Acar Bey'in odasına götür. Yarım saat sonra da kahveyi getireceğimizi söyle."

"Benim yerime Gökçe götürse," telaşlanmıştım Acar'ı görmek istemiyordum.

"Kızım normalde Mehir ve Yeşim'in görevi zaten bu. Şu an salondalar. Daha gelmez onlar. Acar Bey odasına girmek için sana izin vermedi mi? Şimdi Gökçe 'yi azarlamasın. Hadi soğumadan götür çabuk."

El mecbur başımı sallayıp tepsiyi aldım. Keşke şu an asansörden biri inse de tepsiyi ona versem. Şanssız ben yine kimseyi göremeden Acar'ın odasına kadar geldim. Onu görmek istemiyordum, inşallah uyuyordur deyip kapıyı çalıp içeri girdim. İçerde Selim Bey vardı ve deyim yerindeyse suratı sirke satıyordu. Acar odasında yoktu ama banyodan ses geliyordu.

"Afedersiniz efendim, bunu aşağıdan yolladılar."

"Tamam, ben istemiştim zaten. Bırak şuraya gelip içsin."

Ben başımı sallarken Acar banyodan çıktı. Sadece boxerlaydı ve omzuna bir havlu koymuştu. Selim Bey bana dönüp, "Ne bekliyorsun hadi çık," deyince sinirlenmesine ve bağırmasına şaşırdığım için hemen başımı sallayıp hızlı hızlı odadan çıktım.  Selim Bey'in "İç şunu da kendine gel, birazdan aşağıya in kahvaltıya,"dediğini duyarken asansöre kadar geldim. Adam yeni bir Elif olayı olmasından korkuyor olmalıydı. Gerçekten şaka gibi bir aileydi.

Mutfağa geçince bu sefer Mustafa abinin geldiğini gördüm. Aliye Hanım'ın her gün yediği krepten yapıyordu. Hanife abla bana dönüp, "Verdin mi Berfu?" dedi.

"Evet, Selim Bey de odadaydı."

"Acar Bey saat üç gibi eve geldi. Arkadaşlarla birlikteyken kavga etmişler. Selim Bey az uğraşmadı bunun kavgalarıyla.."

"Hanife çocuğu rahat bırak bugün izin günü bırak kahvaltısını yapsın," Dedi mustafa abi.

Hanife abla, "Ay, haklısın. Ne bileyim kız yeni, bu duruma şaşırmış gibiydi ben de açıkladım," deyip kendisi de kahvaltıya oturdu.

"Bugün bu yüzden mi herkes erken kalktı?"

"Selim Bey çok sinirliymiş şu an, Taha Bey gelip uyardı. Herkes onların kahvaltısıyla uğraşıyor."

"Anladım," deyip kahvaltıma gömüldüm. Bir an önce evden çıksam iyi olurdu yoksa iznim iptal olabilirdi. Biz kahvaltımızı yaparken yavaş yavaş diğerleri de bize katılmaya başladı.

"Afiyet olsun herkese," deyip sofradan kalktım. Odaya geçip belki Sevim'le çalışırım diye yanıma birkaç kitapda aldım. Çalışanların kullandığı kapıyı kullanıp telefonumdan okula kadar hangi güzergahları kullanacağıma baktım. Otobüse binmeden önce tarife yapmak istiyordum.Buraya hep arabayla gelmiştim ve bir haftadır ilk kez eve dışarıdan baktım. Lüks evlerin olduğu bir semtti. Zaten Aliye Hanım 'ı başka bir yerde yaşarken düşünemezdim. Baya bir yürüdükten sonra mağazaların ve dükkanların olduğu bir alana geldim. Ilk önce bir büfeden su alıp içtikten sonra bayiyi nerede bulabileceğimi sordum. Tarif ettiği yeri bulana kadar birkaç defa da kayboldum. Zaten hep öyle olurdu yön bulma yönüm biraz zayıftı. Nihayet halledip çıktım bayiden. Hemen Sevim'i aradım, eğer o evde değilse eve erken dönebilirdim. Hem ne yapacaktım ortalıkta. Ne olursa olsun o evden uzaklaşmak iyi gelmişti. Hatta ne Acar ne de sınav beni şu an o kadar bunaltmıyordu. Evet tabi uzun süre dışarı çıkmayınca bunalmıştım ben de.

SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin