~tamamlandı fakat düzenleme aşamasında okumak istiyorsanız bunu göz önünde bulundurarak okuyun~
Felix&Hyunjin
Hyunjin Felix'i kimsenin görmemesini istiyordu...
Ona kimse dokunmasın kimse selam dahi vermesin.
Felix ise herkes ile iç içe olmayı seven...
Hyunjin, yere çökmüş ve ağlamaya başlamıştı. Kalbi sıkışıyordu. Canından çok sevdiği adam ölmüştü. Doğru duymuştu değil mi? Hyunjin, Felix'i kaybetmişti...
"Bu doğru değil... o beni bırakmaz... BIRAKMAZ BENİ DUYDUNUZ MU. Bana söz verdi o... Felix beni bırakmaz... Tae... bir şey yap... onu getir bana... ben yaşayamam."
Taemin, Hyunjin'e kollarını sarmıştı. Elinden bir şey gelmiyordu onunda.. ölüme ne çaresi gelirdi ki?
Hyunjin bağırarak ağlarken, Taemin'in kollarını itmişti. Ameliyathanenin kapısı açıldı ve içerden nefes nefese gülen yüzü ile bir hemşire çıktı.
"Doktor bey! Felix... Felix'in kalp atışları... Bay Namjoon geri getirmeyi başardı!!"
Doktor hızla içeriye girerken Hyunjin çöktüğü yerden kalktı ve Taemin'e sarıldı.
Felix
"Ah!" Gözlerimi karnımdaki acı ile açtığım da asla ameliyathane de olmayı tahmin etmiyordum. "FELİX! Sakın hareket etme sakince bekle." Namjoon'un sert sesi kulaklarıma dolunca dikkatle ona bakıp başımı salladım.
"Canım acıyor..." "Konuşma, bekle sadece.." Ardından bir kaç saniye içinde gözlerim kapandı.
~
"Güzelim?" "Sevgilim, aç gözünü..." "Hadi bir tanem... eğer açmazsan trip atıcam."
Sesleri işitiyordum ama gözlerimi açmak o kadar zor geliyordu ki... "Felix..." Hyunjin'in ağlamaklı sesi kulaklarıma dolunca zor da olsa gözlerimi aralamıştım. Odaya bakınırken Hyunjin'in yanı başımda gözlerini bana dikmiş, ellerinden birisi elimi tutuyor, diğer eli ise yanağımdaydı.
Gözlerimi açtığımı görünce ilk başta şaşkın yüz ifadesine büründü yüzü. Ardından çığlık atıp kollarını bana sardığında, nerde o eski Hyunjin diye düşündüm. "Uyandın... başardın Felix..." "Seni bırakmazdım ki.." Hyunjin'in kollarından ayrılıp aç kalmış gibi dudaklarına yapıştım. O da hiç beklemeden karşılık vermişti.
"Eğer... eğer dönmeseydin... arkandan bende gelecektim." "Neyden bahsediyorsun?" Hyunjin benden ayrılıp yanağımı öptü ve göz yaşlarını sildi. Tam konuşmak için dudaklarını araladığında kapı tıklatılıp açıldı. İçeriye Taemin, Namjoon ve Jungkook girdi.
"Namjoon Hyung... Jimin iyi mi?" Namjoon başını sallayıp gülümsedi. "Evet Felix o çok iyi hatta birazdan seni görmeye gelecek." Başımı sallayıp yanı başımdaki Hyunjin'e döndüm. Kaşlarını çatarak Jungkook'a bakıyordu. Elini sıkıp bana dönmesini sağladım. "Hyunjin... kötü kötü bakma ona." Hyunjin bana baktı ardından omuz silkti.
Göz devirip Jungkook'a döndüm. "Bebek iyi mi? Görebildiniz mi?" Jungkook başını salladı ardından cebinden telefonu çıkarıp bir iki yere basıp telefonu bana çevirdi. "Ya... güzelliğe bak Hyunjin..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.