Otuz iki

1.4K 143 194
                                    




Minik bir smut var başlayınca belirteceğim.
İyi okumalar güzellerim


3 Ay sonra

Hyunjin

"Jungkook siktir git yakamdan! Amk dışardaki halin ile alakan yok. Nerde o vurdum duymaz piç adam?!" Jungkook, bana sırıtmış ve yanaklarımı sıkımıştı. Bu haline göz devirip hızla koltuktan kalktım ve Lix'in uyuduğu beşiğin arkasına geçtim.

"BANA YAKLAŞIRSAN LİX'İ UYANDIRIP SUÇU ÜSTÜNE ATARIM JUNGKOOK!"
Sessizce bağırdığım da, Jungkook omuz silkip odanın çıkışa ilerledi.
"HYUNJİN BEBEĞİ UYANDIRCAKSIN ÖPMEYİ KES!" Bağırarak konuştuğunda Lix uyanmış ve ağlamaya başlamıştı.

Onun bu şerefsizliğine ne kadar küfürler etmek istesemde ağlayan bebeğe uzanıp kucağıma aldım.

"Şişhh sakin ol bebeğim.." Lix hala ağlamaya devam ederken odaya Felix elinde biberon ile gelmiş ve yanıma gelmişti.

"Niye uyandırdın?" Başımı hızla iki yana sallayıp koltuğa oturdum. "Ben uyandırmadım şerefsiz Jungkook yaptı." Felix sadece gülümseyip ağlamayı kesmeyen Lix'i kucağına aldı. Lix sanki onu tanımış gibi bi anda ağlaması durmuş ve etrafa gülücükler saçmıştı.

"ŞAKA YAPIYO-ah ne vuruyorsun be?!"
"Bağırma salak sevgilim! Çocuk korkucak."
"Neden seni bu kadar seviyor benim kucağıma gelince ağlıyor bu veled?! Yoksa sana aşık mı oldu?!"

Felix bu halime göz devirirken ben ciddiydim. Neden böyleydi aklım almıyordu. "Hyunjin cidden safsın aşkım! Dayısıyım onun... normal değil mi?"
"Sen dayısıysan bende dayısının sevgilisiyim amk! Bana da güzel gülücüklerini versin."

Felix kıkırdayıp biberonu Lix'in dolgun dudaklarına değdirdiğinde Lix minik ellerini biberona sarmış ve açlıkla sütünü içmeye başlamıştı.

"Oy ne kadar acıkmış güzel bebeğim..."
sesini incelterek konuşmuş ve güzel yanaklarına öpücük koymuştu. Bu haline gülümseyip koltuğa yaslanarak onu izlemeye başladım.

"Bana öyle bakmayı kes! Ayrıca Jungkook'a alıştın bakıyorum?" Göz devirip omuz silktim. Mecbur gibiydim. O eski haliyle eser yoktu.. sürekli birlikteydik. Felix'in ailesi ölmeden önce Felix ve Jimin için ev yaptırmışlar... daha doğrusu villa. Jimin zaten o evde yaşıyordu. Karşısındaki de Felix'in eviymiş.

Felix ilk başlarda asla istememiş hatta bir kaç gün Jimin ile konuşmamıştı. Ama Jimin'in ağlayarak kapıya gelmesi ile mecburen kabul etmiş ve karşıdaki villaya beraber taşınmıştık.

"Hyunjin... nereye daldın sevgilim?" Gözlerine baktığımda bana gülümsemişti. Başımı iki yana allayıp minik Lix'e baktım. Gözleri tekrar kapanmıştı.

Lix'i kucağıma dikkatle alıp beşiğe yatırmadan önce güzel kokan boynuna öpücük koyup yavaşça yatırdım. Örtüyü üstüne örtüp minik sarı saçlarını okşayıp beşikten doğruldum.

Felix elimi tutup beni mutağa çektiğinde kapıdan adım atacakken öpüşen ikiliyi görünce hafifçe öksürmüştüm. Bizi farkedip hızla geri çekilmişlerdi.
"Hyunjin ... yine sıçtın içine güzel ortamamızın..."
"Siktir git Jungkook."

Bana gülmüş ve Felix'i kolunun altına çekip sarı saçlarını öpmüştü. Kaşlarımı çatıp ona bakarken fırsattan istifade Jimin'i kolumun altına çekip pembeye boyattığı saçlarını karıştırdım.

Jungkook kaşlarını çatıp işaret parmağını havaya kaldırdı. "Eşimi rahat bırak adam! Yoksa pipini keserim." Diğer elini makas şekline sokup bana bakarken kahkaha atıp Jimin'in saçlarını öpüp bıraktım.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin