Yirmi üç

1.6K 167 223
                                    


Öhöm... kitap kapakları için bana yardımcı olan bebeğim, princiipessaaa e çoook teşekkür ediyorum ve bölümü ona ithaf ediyorum

Güzel yorumlarınızı eksik etmeyin
İyi okumalar

Felix

"Bir saniye dinler misin?"
"Amk adamları evimize alıyoruz rahat etsinler diye salonun ortasında sevişiyorlar!"

Taemin şakayla karışık çığlık atarak konuştuğun da dudağımı dişleyip ona baktım.
"Üzgünü-"
"Üzgün falan değilim amınakoyim! Bir daha olsa bir daha sevişirdim."

Hyunjin'in konuşması ile gözlerimi devirip kenarda duran tişörtü hızla boynumdan geçirdim.

Tişört Hyunjin'in idi bu yüzden büyük olduğu için sıkıntı etmedim ve yattığım yerden kalkmak için bir adım attığımda kalçamın acıması ile geri oturdum.
"Siktir..."
"ÖYLE SİKTİRİRSEN GÖTÜNÜ BÖYLE ACISINI ÇEKERSİM İŞTE FELİX BEEY!"
Diye bağıran Taemin ile göz devirip orta parmağımı kaldırdım.
"Tae siktir git."

Hyunjin konuşunca Taemin göz devirip salondan çıktı.
"Sevgilim banyo yapmamız lazım."
Hyunjin'in konuşması ile onu başımla onaylayıp yavaşça doğruldum. O çıplak olmayı umursamadan kalkıp odadan çıkmak için yöneldiğinde gözlerimi büyüterek ona baktım.
"HYUNJİN! Öyle çıkamazsın şu iç çamaşırını giy bari?"
Beni umursamayıp odadan çıktığında göz devirdim.

Bende odadan çıkıp Taemin'in bize ayırdığı odaya giderken Taemin'in çığlığı ile hızla onun odasına doğru ilerledim.

"NE OLDU?"

Taemin boş gözler ile duvara bakarken önüne geçip bana bakması için uğraştım. Bir kaç uğraştan sonra gözlerini bana çevirdi.
"Felix..."
"Ne oldu Tae?!"

"O ŞEY SANA NASIL GİRDİ AMK?! SAKAT BIRAKIR!"
Bağırarak konuştuğunda dediği şey ile yanaklarım kızarırken hızla odadan çıktım. Banyodan Hyunjin'in kahkası yükselirken göz devirip hızla odaya girdim ve kendime duşa attım. Tanrım bu çok utanç verici... cidden.

•••

Sabah

Hyunjin

Odaya dolan zil sesi ile kenardaki tişörtü üstüme geçirip çalan telefon elime aldım.

"Buyrun?"
"Felix! Bu gün 4 de gelecektin.. unutmadın değil mi?"
"Siz kimsiniz?"

Karşıda duyulan ince ses sustuğunda odanın kapısı açıldı ve bornozu ile Felix girdi.
"Kimle konuşuyorsun?"
Telefonu kaldırıp ona gösterdiğimde gözlerini kocaman açıp telefonu elimden aldı.

"Alo? Efendim Max?"

"Hm evet saol biliyorum..."

"Teşekkür ederim, görüşürüz.."

Felix telefonu kapayıp kaşlarını çatarak bana döndüğünde bende kaşlarımı çattım.
"O kimdi?!"
Sesim istemsizce sert çıkarken Felix yerinden sıçrayıp bir iki adım geriledi.

Kaşlarım eski halini alırken hızla boynuna sarıldım.
"Felix... korkma güzelim... artık benden korkma lütfen!"

"Üzgünüm... şey o bir arkadaşım... yetiştirmemiz gerek bir proje ödevi varda.."

"Felix... bizim sınıfta Max diye bir çocuk yok!"

Felix dudaklarını büzüp bir kaç saniye beklediğinde telefonun mesaj sesi bakışmamızı böldü. Felix mesajlara bakarken kaşlarını çattı.
"Siktir! Jungkook bey ile görüşecektim!"

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin