~tamamlandı fakat düzenleme aşamasında okumak istiyorsanız bunu göz önünde bulundurarak okuyun~
Felix&Hyunjin
Hyunjin Felix'i kimsenin görmemesini istiyordu...
Ona kimse dokunmasın kimse selam dahi vermesin.
Felix ise herkes ile iç içe olmayı seven...
Finali smut ile bitirecektim ama smut okumayanlar olduğu için smut için ayrı özel bir bölüm yayınlayacağım...
13k için teşekkür ederim~ İyi okumalar... ♡
Felix
Minik bebeği beşiğe yatırmadan önce yanaklarına sulu öpücük bıraktım. Kendisinin ailesi iki hafta önce trafik kazasında ölmüştü. Bizde bir hafta önce yurda gitmiş ve bu güzel bebeği evlat edinmiştik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adı ise Ella idi. Anlamı isi peri kızı... gerçekten periler kadar güzeldi minik kızımız.
Ella'nın uyuduğundan emin olduktan sonra odasından çıkıp yavaş adımlar ile salona girdim.
Jimin kucağındaki Lix'i uyutmuş ve ona bakıp bir şeyler mırıldanıyordu. Jungkook ise hayran bakışlar ile karşısındaki meleklerine bakıyordu. Genişçe gülümseyip ikili koltuktaki sevgilimin yanına gidip oturdum.
"Uyudu mu Ella?" Başımı sallayıp göğüsüne yaslandığımda büyük elleri saçlarıma dalmıştı.
"Biz kalkalım..." başımı sallayarak onların peşidnen kalktığımda kapıya kadar eşlik etmiştik. Jungkook bize bakmadan Lix ile eve geçerken tek kaşımı kaldırıp Jimin'e döndüm.
"İşle ilgili bir sıkıntıları var... boşver onu eğer gece bir şey olursa falan beni aramayı unutma.. Bebeği de öp benim yerime." Başımı sallayıp ona sıkıca sarıldım ve ayrıldım.
Kapıyı kapatıp salondaki sevgilimin yanına tekrar döndüm. "Bize şarap çıkarır mısın sevgilim?" Başını sallayıp şarapların olduğu dolaba ilerlerken bende mutfağa girdim. Buzdolabından çıkardığım pastayı alıp içeriye geçtim.
Pastayı küçük minderlerin önüne bırakıp mutfağa geri döndüm. Ardından aldığım tabaklar ile geri girdim salona. O televizyonu açıp bir film açmış ve pastayı kesmeye başlamıştı.
Tabakları yanına bırakıp beline sarıldım ve boynunu öptüm. "Güzelim uslu dur.." 'cık' layıp boynuna daha da sokulurken derin bir nefes almış ve elindeki bıçağı bırakıp beni kucağına çekmişti.
"İlla diyorsun ki Hyunjin gel beni sik." Başımı hızla sallayıp kırmızı dudaklarına atıldım. Dudaklarını aralayıp izin verdiğinde gülümsedim ve öpüşmemizi derinleştirmeden ayrıldım.
"Önce pastalarımızı yiyelim..." Dudak sarkıtsada başını sallayıp bana gülümsedi. Pastayı dilimleyip ikimizin içinde tabağa koyduktan sonra güzel bir film eşliğinde birlikte yemiştik.
