Dört

2.9K 296 438
                                    




Felix

Yüzümde ki el ile gözlerimi araladım.
Hyunjin hızla elini çekmiş ve çantasını omuzuna asmıştı.
"Hadi gidelim."
Başımı sallayıp sıradan kalktım.

Çantamı omuzuma asıp arkadaki projemi alıp adımlarımı sınıfın kapısına çevirdim.
Sınıftan daha sonra okuldan çıkıp adımlarımızı bizim evin tarafına çevirdik.
"Felix sen direk eve gidiyorsun. Ben kahveciye uğrayacağım."
Başımı salladım.

"Banada kahve alır mısın?"
Başını olumlu anlamda salladığın da yollarımızı ayırdık.

Eve yaklaşık 5 dakika kaldığın da küfür ede ede projemi sağ elimden sol elime geçirdim.
Aşırı ağırdı.

Başımı yere eğip adımlarken ni anda elimden proje alındı.
Başımı kaldırıp alan kişiye bakınca Minho olduğunu gördüm.
Gülümserken ona döndüm.
"Hey! Geldin!!"
Gülümseyip kollarımı boynuna sardım.

Saçlarımı öptüğün de ayrıldım ve yüzüne baktım.
"Üzgünüm. Sana söylediklerim için... seni bırakmayı düşünmek bile istemiyorum sevgilim."
Gülümseyip dudaklarını öptüm.
"Önemli değil Min... şimdi git lütfen Hyun görmesin seni... bir kaç gün görüşmeyelim? Olur mu aşkım?"

Başını sallayıp projeyi elime verdi. Eğilip dudaklarıma uzun bir öpücük koyduğun da dudaklarımı araladım.

Bir kaç dakika öpüştükten sonra ayrıldım ondan.
"Lütfen git artık... Hyun görürse cidden beni yaşatmaz."

Gülümseyip arkasını dönüp uzaklaştığın da evin kapısına gelmiştim.
Kapıyı açıp içeriye girdim çalışma odasına girip elimdeki projeyi oraya bıraktım ve çıkıp kapıyı kapattım.

Aslında Hyunjin'in gelmiş olması gerekiyordu ama hâla gelmemişti.
Onu düşünmemeye çalıştım. Gelmemesi benim açımdan iyiydi.
Lavaboya girip ellerimi yıkadım ve odama girip kıyafetlerimi değiştirip şort ile tişört giyip mutfağa girdim ve makarna suyu koydum.

Dolaptan tavukları çıkarıp minik minik doğramaya başladım, canım köri soslu tavuklu makarna çekiyordu ve ben çok güzel yapardım.

Tavukları doğradıktan sonra tavaya aldım ve soslarını ekleyip pişirmeye bıraktım.
Makarnayı kaynayan suya koyup altını kıstım o sorada kapı çalınca ellerimi yıkayıp havluyu elime aldım, mutfaktan çıkıp dış kapıya geldim ve kapıyı açtım.

Hyunjin elinde ki karton poşeti mutfağa bıraktığın da yere damlayan kanı görünce gözlerimi büyüterek mutfağa girdim.
"HYUNG? Ne yaptın yine?"
Hızla yanına gidip kanayan elini elime aldım.
"Bir şey yok."

Elinden çekiştirip salona soktum onu ve oturmasını sağladım.
"Bekle beni.."
"Felix! Gerek yok."
"Hyung rica ediyorum bekle."

Kaşlarını çatıp sağlam eli ile cebinden telefonunu çıkardığında gülümseyip hemen odanın kenarında duran eczane dolabından sargı bezini ve pamuğu alıp tekrar yanına gittim.

Pansumanı yenilerken Hyunjin'in bakışlarını üstümde hissedince bantı yapıştırıp ona döndüm.
"Bitti.... lütfen elini zorlama bir daha.. he bi de ne yaptın da elin tekrar kanadı?"

Omuzunu yana yatırıp çıtlattı.
"Biri kaşınmak istiyordu. Onu kaşıdım."
Elimi başına koyup boynunu düz hale getirdim.
"Bu kötü Hyung."
Omuz silkip yanımdan kalktığın da bende ayağa kalktım ve mutfağa gitmek için odadan çıktım.
"Tavuk ve makarna yapıyorum. Sıkıntı olmaz değil mi?"

Başını olumsuz anlamda sallayıp banyoya girdiğin de bende mutfağa girdim.

Pişen tavuklara kremasını döküp karıştırdıktan sonra kapağını kapadım ve makarnayı soslayıp pişmeye bıraktım.

Dolaptan hızla salata malzemelerini alıp güzelce doğardım, salata hazır olunca onu masaya koyup
Tabakları da yerleştirdim.

Hyunjin mutfağa girip masaya oturduğun da yüzüne gülümseme yerleştirmişti. Onu nadiren gülerken görürdüm bu yüzden gülümseyip yüzüne baktım.
Beni anında farketmiş ve öksürüp gülümsemesini yüzünden silmişti.
"Otur yemeğini ye. Sandviçini de yemedin okulda."

Başımı sallayıp ikimize de içecek doldurmak için dolaba döndüm.
"Kola ver bana."
Gözlerimi devirip ikimiz içinde kutu kolalardan çıkartıp birisini açtım ve bardağa döküp Hyunjin'in önüne koydum.  Asla ama asla kutudan içmezdi.
Bardağı kontrol edip dudaklarına götürdü.

"Bardakları artık çamaşır suyu ile yıka öyle diz makinaya."
Başımı salladım ve masaya oturup kolamı açıp büyük bir yudum aldım.
Kolanın yakıcı asidi boğazımdan aşağıya inerken gözlerimi kapadım. Tanrım bu hisse bayılıyorum.

Gözlerimi aralayıp sert bakışları ile bana bakan Hyunjin ile hızla başımı eğip yemeğime odaklandım.
Bu ara iştahım pek yoktu. Yediklerimi de sürekli çıkartıyordum. Tabağım bitmeden ayağa kalktığım da Hyunjin zorla oturtmuş ve ağzıma tıkmıştı.

Şu an ise yediklerimi çıkartıyordum.
"Yarın hastaneye gidiyoruz!"
Başımı iki yana salladım, hastaneye gitmektense açlıktan ölürdüm.
"İyiyim ben."
Son kez  boş midem ile öğürdükten sonra dikleştim. Sifona basıp lavaboya eğildim ve yüzüme su çarpıp ağzımı çalkaladım.

Hyunjin lavabodan çıkmıştı, tanrıya teşekkür ettiğim sırada Hyunjin'in bağırarak birisine bir şeyler anlattığını görünce adımlarımı salona çevirdim.

"Yarına nasıl randevunuz yok? Söyleyin onlara ben Hwang'ların oğluyum Hwang yongbok adına yarına hemen bir randevu ayarlıyorsunuz."

"Beni ilgilendirmez! Siz selamımı iletin onlara."

Telefonu kapayıp yere attığında yerimden sıçradım.
Bazen cidden çok korkutuyordu beni.
"Hyung ben iy-"
"Kapa çeneni Felix!"

Dudağımı ısırıp sessiz kaldım.
Cidden şu an susmam gerekiyordu. Aksi halde bu sinirle beni bile dövebilirdi, ki yapmadığı şey değildi.

"Mutfağı toplayıp yat! Hasta olman iş yapmana engel değil."
Başımı salladığım da telefonunu yerden alıp odadan çıkınca derin bir nefes aldım.

Mutfağa girip her yeri toparladıktan sonra boş olan mideme bir kaç şey tıktım.
Kendime bitki çayı alıp içeriye gittim telefonu elime alıp Netflix'e girdim.

Dark'ı açıp kaldığım yerden izlemeye başladım.
Çayımın yarına gelmişken gelen mide bulantısı ile hızla elimdekileri masaya bırakıp lavaboya koştum ve klozete eğilip daha demin içtiğim çayı çıkardım.

Başımda hissettiğim el ile hafif diklendim
Başımın döndüğünü hissettiğim de gözlerimi kapayıp biraz geçmesini bekledim ve ayağa kalkmaya çalıştım ama etraf karardı ve daha sonra Hyunjin'in boş banyoda yankılanan sesi...
"FELİX!"

Selamm bir kaç gündür bölüm atmamışım püğ bana.
Neyse umarım güzel bölüm olmuştur

Görüşürüz bebeklerim sağlıklı kalın.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin