Yirmi bir

1.7K 181 132
                                    


Medyanın güzelliği 🤤

İyi okumalar güzellleerriiim






Felix

"Hyunjin lütfen sakin olup beni dinler misin?"
Hyunjin yine ağlamaya başlamıştı ve beni dinlememişti. Kullandığı ilaçlar onu niye bu kadar duygusal yaptı bilmiyorum ama umarım düzelirdi.

"Felix git."
Dudağımı sarkıtıp gözümden akan yaşları koluma silip odadan çıktım.
Kolumdaki saate gözüm kaydığında çoktan 3'e yaklaştığını görmüştüm. Neyseki daha vardı işe.
Kafeteryaya inip bir şeyler yemeliydim.

Hyunjin iyiydi. Sadece bana sinirliydi o da geçecekti eminim. Bu katta bulunan Taemin'in odasına minik adımlar ile ilerleyip kapıyı tıklattım. İçeriden gelen 'gel' komutu ile kapıyı aralayıp içeriye girdim ve kapıyı kapattım.

Cebimdeki anahtarı masanın üzerine koyup deri koltuğa oturdum.
"Taemin... ben kaza yaptım."
Taemin dediğim ile hızla kalkmış ve dibimde bitmişti.
"İyi misin sen? Gel çabuk muayene ediyim seni! Ah be Felix neden dikkat etmiyorsun?"
"Şey ben iyiyim. Arabanda çok az hasar var ama yemin ederim ilk maaşımda sana ödeyeceğim..."

Taemin kaşlarını çatıp bana baktığında dediklerimi düşündüm. Siktir, o çalıştığımı bilmiyordu ki.
"Ne maaşı Felix?"
Dudaklarımı büzüp omuzlarımı düşürdüm.
"Hyun... Hyunjin öğrenmesin Tae lütfen..."
"Tamam ama anlat."

Dudağımı dişleyip ellerimi yüzüme götürdüm.
"İşe başladım... bir otelde."
"Neden?"
Gözlerim dolarken bakışlarımı yukarıya diktim ağlamamak için.

"Tae, Hyunjin hasta! Hâlâ iyleşmedi... baba- o adamlar gitti. Ben... benim çalışmaktan başka bir şansım yok ki? Hastane masrafları... okul işleri... evin masrafları... nasıl yetişcek bilmiyorum ama... Hyunjin iyi olana kadar mecburum."

"Felix... biliyorum kabul etmezsin ama..."
Taemin konuşunca gözlerimi yerden kaldırıp ona diktim.
"Hyunjin iyi olana kadar bende kalsanız?"
"Olmaz..."
"Felix... lütfen? Hem Hyunjin gözümün önünde olursa daha iyi... en azından sen çalışırken onu oyalayabilirim?"

Dudaklarımı büzüp başımı yere eğdim. Ellerim ile oynarken odanın kapısı hızla açıldı. Yerimden sıçrayarak kapıya döndüğüm de hemşirelerden birisinin nefes nefese olduğunu gördük.

"Ne oldu?"
Tae konuşunca hızla ayağa kalktım.
"H..Hyunjin'e bir şey mi oldu?"

Hemşire başını salladığında hızla odadan çıkıp koridorun sona doğru koştum. Hyunjin'in odasının önüne gelince beklemeden kapıyı açıp odaya daldım.  Gördüğüm manzara karşısında akmayı bekleyen göz yaşlarım tekrar yanaklarımı bulurken hızla Hyunjin'e kollarımı sardım.

"Geçti... buradayım..."
Hyunjin hızla kollarını belime sarmış ve başını boynuma gömmüştü.
"Özür dilerim... özür dilerim... sen benim her şeyimsin Felix! Sakın gitme bir daha tamam mı? Sakın."

"Sevgilim sakin ol... buradayım gitmiyorum hiç bir yere..."
"Özür dilerim Felix... affet beni sevgilim..."
Benden ayrılıp dudaklarını dudaklarıma bastırdığında beklemeden karşılık verdim.

"Aşkım özür dilemen gereken bir şey yapmadın sakin olur musun?"
"Hayır... sana bağırdım."

"Hyunjin! Artık kendine gelir misin? Bu sen değilsin ben eski Hyunjin'i istiyorum."
Hyunjin ona bağırmam ile yerinden sıçramış ve etrafa bakınmıştı. Gözleri tekrar beni bulduğunda genişçe gülümsedi.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin