Dokuz

2.5K 265 314
                                    


İyi okumalar ♡

Bu bölümü st3rwd e ithafen yazdım umarım beğenirsin 💖

*düzenlemedim yazım hatalarım için affola ♡

Hatırlatma: Tuvaletin kapısı hızla açıldığında içeriye Hyunjin girmiş ve beni duvarla arasına almıştı.
"Şu dediklerini..."
Bu sırada eğilip dudağıma minik bir öpücük koymuştu.
"Bir de yüzüme bakarak söyler misin?"

Felix

Dudaklarımın üzerindeki kalın dudaklar hareket ettiğin de bir kaç saniye bekledim.
Hyunjin karşılık vermeyeceğimi anlamış ve dudağımı dişlemişti. Ağzının içine inleyip kollarımı göğüsüne koyup onu ittirdim.
"Ne yapıyorsun sen Hyunjin?!"
Dudağını yalayıp sırıttı ardından omuz silkti.

"Öptüm... ne var bunda?"
"Hyunjin biz kardeşiz farkında mısın?"
Ellerini duvara koyup üstüme eğildiğin de nefesimi tuttum.
"Biz kardeş falan değiliz Felix.. bunu da nereden çıkardın?"
"Kardeşiz Hyunjin.. sen benim abimsin."

Hyunjin psikopatça sırıttı ardından dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.
"Peki... kardeş olsaydık..."
Dudaklarımı öptü ardından elimi alıp göğüsüne kalbinin tam üzerine koydu. Kendi elini de benim kalbimin üstüne koyduğun da geri çekilmeye çalıştım.
"İkimizin de kalbi seni öptüğüm de böyle atar mıydı?"

Dudakları bana yaklaştığın da hızla onu ittim.
"Yine benimle oynuyorsun! Bana yaklaşma Hyunjin... seni unutmuştum! Bırak beni."

Kolumu sıktığın da canımın acıması ile gözümden bir damla yaş düşmüştü. Hyunjin bunu görünce direk kolumu bırakmış ve bana sarılmıştı.
"Özür dilerim... özür dilerim Lix... bebeğim çok üzgünüm.. ve sana yemin ederim eskisi gibi olmayacak."

Dudaklarımdan çıkan kahkaya engel olamadım.
"Pardon? Hahahah... en son bunu dedikten sonra benimle sevişmiş ardından babama söylemiştin Hyunjin... ardından babam... neyse ya bunları konuşmamıza gerek ne bok yediğini zaten biliyorsun."

Ondan ayrılıp kapıya döndüm ve hızla lavabodan çıktım.
Gözümde ki yaşları silip çocuklara görünmeden restoranın kapısından dışarıya çıktım ve derim bir nefes alıp sahil kenarında olduğumuz için tanrıya şükrettim.

Kayalıkların oraya gidip uzandım ve kendimi geçmişi düşünmekten alıkoyamadım.

Yazarınız bebeksu'dan.
Flashback

"Baba yemin ederim benim bir suçum yok! Bir uyandım bu salak Felix yatağımda yatıyordu... meğer ben sarhoşken benden faydalanmış birlikte olmuşuz.."

Hyunjin alttan alttan gülümseyip babasına Felix'i suçluyordu. Babası da tabiki öz oğluna inanmış ve Felix'i öldüresiye dövmüştü.
"Baba... yemin ederim o bana yaklaştı.. ben direndim ama beni dinlemedi!"

Babası Felix'in dediklerini duymamış gibi yapıp Hyunjin'e dönmüştü.
"Hyunjin... biricik oğlum sana güveniyorum elbette.. zaten o annenin salaklığına inanıp bu salağı evlatlık edindiğim için bin pişmanım... biliyordum böyle bir iğrençlik yapacağını."

Hyunjin gülümseyip babasına sarılmış ve evden çıkmıştı.

Felix

Aklıma gelen anılar ile gözümden yaşlar akmaua başlamıştı. Derin bir nefes alıp gözümdeki yaşı silerken üstüme konulan ceket ile yerimden sıçradım.
Yan tarafa döndüğüm de asla beklemediğim iki kişiyi gördüm.

Minho ve Jisung

Ayağa kalkıp gitmek için adımladığım da Minho kolumu tutmuştu.
"Dokunma!"
"Felix.. seni gördüm Hyunjin ile.. sakin ol ve ne olduğunu anlat bize?"

Ağzımdan kaçan minik bir kahkahaya engel olamadım.
"Sen kimsin Minho? Hm? Anlatsana bi bana.."
Minho başını yere eğdiğin de Jisung devreye girdi.
"Felix... ben çok özür dilerim ama yemin ederim çıktığınızı bilmiyordum.."
"Çıkmıyorduk... bilmemen doğru.. yatak arkadaşıydık ya!"
"Felix! Özür dilerim tamam mı? Biliyorum yaptığımın mantıklı bir açıklaması olamaz.. ama yemin ederim ne yaptığımı bilmiyordum... zaten beni sevmiyorsun..."

"Tamam lütfen beni yalnız bırakın.. şu an sizinle konuşmak istemiyorum."
Arkamı dönüp hızla oradan uzaklaştım ve bir taksiye binip gözlemi kapadım.


Kısa olduuuu biliyorum vurmayın tamam 😩

Sabaha söz yeni bölüm ile gözlerinizi açıcaksınız bu gece benim gecem hisssediiiyorum geliyor ilham perilerim ;)

Kendinize iyi bakııın sağlıklı kalın

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin