Yirmi

1.7K 190 173
                                    



Selam! Angel'a bölüm yazmak beni çok mutlu ediyor amk neden bilmiyorum.

Bir de şey...
Şu güzel yorumlarınızı bırakmayı unutmayın... kendimi kötü hissediyorum yorum yapılmayınca 🥺 yani yazma hevesim geliyor ama yorum görmeyince bölüm de atasım gelmiyor :(




İyi okumalar 💖


Yazarınızdan.

Felix son masayı da toparlayıp elindeki tabakları mutfağa getirmişti. Parti 1-2 gibi biter diye düşünmüştü ama şu an duvardaki dijital saat 05:20'yi gösteriyordu. Felix gözlerini ovuşturup ailesine lanet etti. Sonuçta bu durumda olması onlar yüzündendi. Başını iki yana salladı. Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi gerekiyordu öyle değil mi?
"Felix! Çıkabilirsin sen. Yarın yine 5 gibi gel olur mu?"

Arkadan gelen Patron bunu dediğinde Felix son kalan gücü ile minik bir gülümseme bahşedip başını salladı. Ardından hafifçe eğilmiş ve mutfaktan çıkmıştı.

Üzerindeki önlüğü çıkartıp ona verilen dolaba tıkıştırdı. Papyonu da çıkartıp attıktan sonra kabanını eline aldı. Telefonunu eline alıp gelen bildirimlere baktığında Hyunjin'in 10 kez aradığını görmüştü. Dudağını dişleyip ona nasıl bir yalan uyduracağını düşünürken çokta oteleden çıkmıştı. Arka sokağa parkettiği arabaya ilerlerken vücudu çok ağrıdığı için geç ulaşmıştı arabasına.

Ders saatlerine bakarken daha ne kadar şanssız olabilirim ki diye düşündü. Saat 10'da bir dersi vardı. Ve saat 12 de hastaneye gitmiş olması gerekiyordu. Lanet ede ede arabayı çalıştırdı. Yavaş bir şekilde dikkat ederek arabayı sürmüş ve eve gelmişti. Arabayı parkedip binaya girdi ardından kendi dairsenin olduğu kata çıkıp kapıyı yavaşça araladı. İçeriye zar zor kendini attığında aldığı nefesi yavaşça bıraktı dudaklarının arasından.

Odasına gidip direk yatağa bıraktı kendini uyumadan önce de telefonu ile alarm kurup gözlerini kapadı. Duş alması gerekiyordu fakat eğer duş alırsa uyuyamazdı. Bu yüzden duşu uyandıktan sonra alırım diye düşünüp gözlerini kapadı.

Felix

Gözlerimi sinirle açıp çalan telefonuma küfür ede ede yataktan kalktım. Telefonu elime alıp arayana baktığımda Hyunjin'in aradığını gördüm. Dünden beri konuşmadığımı farkedince dudağımı dişleyip bir kaç saniye bekledim.

Aramayı cevaplayacakken telefonun susması ile saate bakma fırsatı bulmuştum. 9 yazısını görünce hızla telefonu kenara bırakıp banyoya girdim. 10 dakikalık duşun ardından odama girip çalan telefonu tekrar elime aldım ve derin bir nefes alıp açtım ardından hoparlöre alıp dolabımın önüne geçtim.

"FELİX! NERDESİN TANRI AŞKINA?!"
Taemin'in gür sesi odada yankılandığında yerimden sıçrayıp hızla telefonu elime aldım ve kulağıma götürdüm.
"Hyunjin'e bir şey mi oldu?! Niye o konuşmuyor?"
"Gerizekalısın Felix! Hyunjin senin yüzünden sinir krizi geçirdi. Şimdi serum bağladık uyutuyoruz."

Gözümden akan yaşa engel olamadım. Elimin tersi ile yaşı silip telefonu kulağımdan ayırdım ve tekrar hoparlöre aldım.
"Üzgünüm, sonra anlatırım. Derse yetişmem lazım söz veriyorum sonra hemen oraya geleceğim. Hyunjin'e iyi olduğumu söyle!"

"Birazdan uyanır ve seni tekrar arayacak! Kesinlikle açıyorsun yemin ederim zor tutuyoruz burada!"
Dudağımı dişleyip görmeyeceğini bilsemde başımı salladım.
"Tamamdır hazırlanmam lazım. Teşekkür ederim her şey için! Görüşürüz."

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin