Yirmi iki

1.7K 179 344
                                    

Dikkat bölüm de az bir şeycik smut
içeriği vardır!

Selam! Hadi bakalım ilham perim geldi gibi inş güzel şeyler çıkaracağız ortaya.

Hyunjin

Changbin'in yardımı ile hastaneden çıkmıştık. Taemin işi çıktığını söyleyip erken çıkmıştı. Bu yüzden taksi ile gidecektik eve.

Taksiye bindiğimizde başımı arkaya yaslayıp meleğimi düşündüm. Bir kaç gündür bir haller vardı onda ama... çözemiyordum. Benden dolayı mıydı...
Onu da bilmiyordum. Taksi durunca arabadan indim.
"Changbin sen eve geç zaten yoruldun?"

Changbin başını sallayınca yavaş adımlar ile eve yaklaştım. Taemin'in evi müstakil bir evdi. Kapıyı tıklattığım da açılmadığında kaşlarımı çattım ve telefonu cebimden çıkarıp Felix'in numarasını tuşladım.

'Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.'

Kaşlarımı çatıp Taemin'in numarasını tuşladığımda demir kapı ağır bir şekilde açıldı ve elinde poşetler ile Felix girdi.
"Felix?! Niye evde değilsin sen?"
Felix beni görünce kaşlarını havaya kaldırmış ardından yorgunca gülümsemişti.

"Ah şey... markete kadar gittim sevgilim! Ve sen neden teksin?"
"Changbin'i eve gönderdim yoruldu zaten."

Felix başını sallayıp yanıma yaklaştığında hafif tökezlediğini görünce kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Sen neden tökezliyorsun?!"

"Sevgilim saçmalama hadi içeriye geçelim.. sana çorba yaptım... ve sevdiğin bir kaç yemek ve..."
"Ve??"
"En sevdiğin tatlıyı yaptım..."
"Sufle? Felix sana aşığım!"

Felix'in belini kavrayıp kendime çektim ve dudaklarını sertçe öptüm.
"Im... Tae gelir şimdi... hadi içeriye geçelim sevgilim."

Felix'i zorda olsa bırakıp onun kapıyı açması ile beraber içeriye adımladık. Felix eşyaları hızla mutfağa taşırken bende üstümdeki kabanı çıkartıp kapının yanındaki askılığa astım. Lavaboya girip hızla ellerimi güzelce yıkadıktan sonra lavabodan çıkıp mutfağa girdim.
"Felix?"
"Efendim Hyunjin?"
"Bi bana baksana."

Felix bana döndüğünde kızarmış gözlerini gördüğüm de kaşlarımı çatıp ona yaklaştım ve çilli yüzünü avuçlarımın arasına alıp iki gözüne de minik minik öpücük bıraktım.
"Bu gözlerinin hâli?"
"Aşkım... sınav haftası yaklaşıyor."

Bu dediği ile sinirlerim gerilirken dişlerimi sıkıp yüzüne baktım.
"Yalan söylüyorsun!"
"Hyunjin...-"
Kapının sesi ile hızla kollarımın arasından kaçan Felix ile dilimi dudağımda gezdirip sinirle tısladım.
Bir bokluk vardı ama... ben bunu bulacaktım.

Felix

Ayağımın üstüne basmamaya çalışarak hızla kapıyı açmaya gittim.
"Hyun geldi... Tae... lütfen dikkat et konuşmalarına."
"Tamam bebeğim merak etme sen."

Tae içeriye geçerken kapıyı kapatıp bende mutfağa girdim.Yemekleri tabağa koyarken Hyunjin ve Tae oturmuş beni bekliyordu.
"Güzelim ayağın nasıl oldu?"
Taemin'in seslenmesi ile vücudumdan aşağıya terler dökülürken Hyunjin'in bakışları bize döndü.

Dişlerini gıcırdatıp elini yumruk yaptığında gerigince gülümseyip yanına yaklaştım.
"Sevgilim... sakin ol.."
"Gerizekalı Tae! Bir daha benim sevgilime güzelim de bak bakıyım seni sikmiyor muyum."
Tae kahkaha atarak güldüğünde bende kahkahamı bastıramamıştım.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin