İki

3.3K 306 631
                                    


İyi okumalar aşklarım 🧚🏽‍♀️





Felix

Minho'nun penisini elimden bırakıp tişörtümü çıkartıcağım sırada kapı tıklandı.
"Minho? Nerde kaldın?"

Hyunjin'in sesi ile hızla Minho'dan ayrılıp kendimi duş perdesinin arkasına attım.
Minho kendisine çeki düzen verip kapıyı açtı.
"Midem kötü oldu da geliyorum şimdi sen git."
Hyunjin içeriye bakındı daha sonra Minho'ya döndü.

"Tamamdır. İyi hissetmiyorsan hastaneye-"
"Hayır git sen geliyorum 5 dakkaya."
Hyunjin kaşlarını çatıp kapıdan uzaklaştı, gittiğine emin olunca duş perdesini açıp Minho'ya döndüm ve uzanıp dudaklarını öptüm.
"Sen git ben daha sonra geleyim."

Başını sallayıp beni onayladığın da banyodan çıktı. Bende işlerimi halledip kanayan dudağımı-hayvan gibi ısırmıştı- peçeteye silip üzerine biraz krem sürdüm ve banyodan çıktım.

Karşımdaki Hyunjin ile yerimden sıçrayıp kapıya yaslandım. Hyunjin üzerime eğilip başını yüzüme yaklaştırdıktan sonra elini boynuma çıkardı ve boynumu sıktı.
"Bir daha... Minho ile oynaştığını görürsem... senin belanı sikerim Felix!"

Nefesim kesilirken bir andan da bırakması için çırpınıyordum.
"H..hyun lü..lütfen."
Nefesim kesilip gözlerim kararırken bir anda bırakıp kollarını belime sardı.

Kendimi geri çekmeye halim olmadığı için gözlerimi kapadım ve beni karanlığın teslim almasına izin verdim.

~

Uyandığımda Hyunjin'in üstündeydim.
Geri çekilmek istedim ama sıkı sıkıya sardığı kollarından kurtulmak biraz zordu.
Bir iki debelenmemden sonra homurtular eşliğinde yataktan kaktım o ise yastığa sarılmaya devam etmişti.

Odasından çıkıp salona geldiğimde her yerin yine bok götürdüğünü görünce gözlerimi devirdim.
Boğazım acıyordu salak morartmıştı büyük ihtimalle.

Banyoya girip ecza dolabından krem aldım parmak izleri ile donatılmış boynuma kremi sürdüm.

Hyunjin'den nefret ediyordum.

Banyodan çıkıp odaya geçtim ve odayı güzelce toparladım. Saat sabah 5 idi.
Okula 8 de gidecektik iyi ki bu saatte kalkmışım yoksa projem yetişmeyecekti.

Masaya oturup projemin üzerinde çalışmaya başladım. Bir iki saat içersinde tamamladığım ödevime bakıp gülümsedim. Güzel olmuştu.

Oturduğum yerden kalkıp mutfakta dünden kalma yeşil çayımı döküp yenisi yaptım ve ikimize sandviç hazırlayıp masanın üzerine bıraktım.

Hyunjin'i kaldırmak için arkamı döndüğüm de kapı pervazına kalçasını yaslamış bir şekilde beni izlediğini gördüm.

"Ah bende seni kaldıracaktım Hyung.. kahvaltı hazır ye de gidelim."
Hyunjin sert bakışlarını üstümden çekip masaya oturdu. Onun için hazırladığım sert kahveyi kulplu bardağa döküp önüne koydum.

"Afiyet olsun Hyung."
Beni umursamadan sandviçini yemeğe başlamıştı. Alışmıştım bu hallerine o yüzden umursamayıp bende kendi sandviçimi yemeğe odaklandım.

Sandviçimi yerken midem bulanınca yarısını bıraktım.
Ayağa kalkmak için sandalyemi ittiğim de Hyunjin'in sesini işittim.
"Bitir onu."

"Şey Hyung midem bulandı daha sonra yerim."
Elini masaya vurduğun da yerimden sıçradım.
"Sana bitir onu dedim Felix! Lafımı ikiletme."
"Hyung... midem bulanıyor gelince yerim lütfen ısrar etme.."

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin