Otuz bir

1.5K 149 190
                                    




Fici bitircektim, fakat bir anda bitirmeme kararı aldım. En azından bir kaç bölüm daha uzatacağım. Umarım beğenerek okumaya devam edersiniz... 💖

İyi okumalar

1 Ay sonra

Felix

"Felix, kalın şeyler giy." Hyunjin diğer odadan bağırdığında göz devirip üstümdeki kazağı düzelttim. Ceketimi elime alıp çantamı sırtıma asıp odadan çıktım.

"Bu gün okuldan sonra işe gidip işten istifa ediyorsun Felix." "Hm peki benim zeki sevgilim.. para bize havadan mı gelecek?"

Hyunjin omuz silkti. Ardından masaya oturmamı sağlayıp ağzıma krep tıkıştırdı.

"Bende iyleştiğime göre artık benim çalışmam gerek değil mi?"  "İkimiz de çalışalım?"
"Ne gerek var Felix? Sen çalışma evde otur işte."
"Öyle bir şey yok Hyunjin. İkimiz birlikte çalışırız... hatta sen iş bulana kadar ben devam edeyim."

Hyunjin başını iki yana salladığında göz devirip elini tuttum. "Hyun... lütfen ısrar etme. Ayrıca bu gün okuldan sonra Jimin'in yanına uğrayacağım. Beni çağırdı." 
"O Jungkook denen adamı hala sevmediğimi biliyorsun değil mi?"

Başımı sallayıp meyve suyumdan bir yudum aldım.
"Biliyorum ama... o benim kardeşimin sevdiği adam. Ayrıca adam ile konuşmuyorsun ki oturup anlaşın." Hyunjin başını iki yana sallayıp kollarını bağladı.

"O adamın bir kelimesi bile umrumda değil. Jimin olmasa bir dakika bile yüzüne bakmam."
"Hyunjin adamın zaten yüzüne bakmıyorsun ki."
Bu dediğime göz devirip gülümsemişti. Çalan kapı zili ile ayaklanıp kapıyı açmak için mutfaktan çıktım.

"Hoş geldin-iz. Minho? Jisung?" Minho elindeki ekmeği bana uzatıp içeriye girdi. Jisung'da peşinden girip mutfağa girdiğinde kapıyı kapatıp bende mutfağa girdim.

"Duyduk ki bizsiz kahvaltı yapıyorsunuz... hemen atladık geldik. Ayrıca beraber gideriz okula. Olur değil mi?" Minho Hyunjin'e bakarak konuştuğunda Hyunjin başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Hadi kahvaltı yapalım. Jisung sana çay mı vereyim meyve suyu mu?"
"Meyve suyu..."
Başımı sallayıp Minho'ya döndüm.
"Minho sana sert kahve?"

Hyunjin kaşlarını çatarak bana baktığında ortamdaki sessizliği Jisung bozmuştu.  "Evet kahve... Felix, Lix nasıl?" Öksürüp yerimden kıpırdandım ve tezgaha dönüp kahve makinasında kahveyi hazırlarken, Jisung'a döndüm.
"Lix iyi... iki gün önce eve geldi... Jimin de çok iyi."

Jisung onaylar mırıltılar çıkarırken kahve makinasından gelen ses ile kupaya kahveyi döküp Minho'nun önüne bıraktım kahve dolu kupayı. Başını sallayıp sessiz teşekkür ettiğinde meyve suyunda bir bardağa koyup Jisung'un önüne bıraktım.

"Teşekkür ederim Felix.." minik bir gülümseme verip Hyunjin'in yanında ki yerime oturdum.

~

"Bu Jungkook resmen hem okulun sahibi hem hastanenin sahibi hem otelin sahibi... nefesim yetmedi amınakoyim." Chris şaşkınlık içinde konuşurken son dediğine kahkaha atmıştım.

"Evet... yani ama sanırım okul şeyini iptal eder.. öğretmenlik şeyini."
Chris tek kaşını kaldırdığı sırada sınıfa yabancı bir öğretmen ve müdür girdi.

"Evet arkadaşlar Bay Jungkook'un ailevi meseleleri yüzünden yanımızdan ayrılmak zorunda kaldı. Onun yerine Bay Ten sizinle olacak."

Chris'e dönüp ben demiştim bakışımı attıktan sonda Hyunjin'in omuzuna yaslanmıştım. Kolunu kaldırıp göğüsüne yatmamı sağladığında gülümsemiş ve göğüsüne kurulmuştum.

Angel ~Hyunlix~ ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin