Gece

Blair Kardeşler!

'Christopher!'

Bu uzun isimle ona seslenecek tek bir kişi vardı. Genç adam derin bir iç çekişle arkasına dönerken yüzüne ükala bir sırıtış yerleştirmeyi de ihmal etmedi.

'Evet, Abigail?'

Ne soracağını ya da söyleceğini önemsemeden söz icabı söylenmiş birşeydi. Maksat gelenek yerini bulsundu.

Abigail sinirle yumruğunu sıkarken yakışıklı kardeşinin suratına kocaman bir iz bırakma isteğiyle dolup taşıyordu.

'Babamın istediği kişileri bulmalısın biliyorsun değil mi?'

Christopher bu sefer alnına düşen saçını geriye doğru atarken ablasına tısladı.

'Benim işeme karışmayacağını ne zaman idrak edeceksin güzel ablacım?'

İkisinin kardeş olduğunu öne çıkaran tek şey sinirlendiklerinde ortaya çıkan gümüş göz renkleriydi.

Abigail'in alnını yarısını açıkta bırakan düz kakülleri ve geniş yüzü onu pek te güzel göstermezken Christopher tamamiyle güzellikle kutsanmış bir haldeydi.Eğer romanlarda anlatılan vampirler gerçeği yansıtmış olsaydı tam olarak ta güzellik konusunda Christopher'ı gösterebilirdi.

Abigail omuzlarını dikleştirdi.

'Ablan olarak her zaman!' İşte bu Cristopher'in sabrını taşıran son damlaydı bir anda Abigail'in arkasında varolup dişlerini tam boynunda ki yumuşak tene sürterken fısıldadı.

'Biliyorsun ki yıllar seni benden daha güçlü bir konuma asla getirmedi'

Siyaha çalan makyajı akmış gibi bir görünümle elmacık kemiğine doğru sivrilikler oluştururken geniş yüzü biraz olsun yaptığı makyajda kaybolmayı başarmıştı. Erkek kardeşine nisbeten küçük ve ince olan dudakları ağzını tamamen kapatmasına engel oluyor bu da ön dişlerini ön plana çekip her an tetikte duruyormuş gibi bir hale bürünmesine neden oluyordu

Christopher dişlerini hafifçe batırdığında Abigail'in dudaklarından yasak olan inleme kaçtı.

'Ve' dedi Cristopher ısırdığı boynundan bir kaç damla süzülen kanı diliye yalarken.

'Sadece bizi dönüştüren aynı adam diye seni ablam olarak görmeyeceğim!'

Yasak kelimeler ve baş kaldırışlar Kan kırallığının taş duvarları tarafından gizleniyordu.

Abigail çirkin olduğunu hergün bilincinde olarak o aynanın karşısına oturuyor ve çirkinliğine çirkinlik katmak için boğucu ve kat kat tonlarca makyaj yaparken kendi kardeşi onu kardeşi olamayacak kadar kadın olarak gördüğünü ima ediyordu.

'Christopher!' diye tısladı Abigail kendisini topladığı bir an da 'Babam kelleni uçuracak!'

Christopher şen kahkahasını atarak uzaklaşırken kardeşinin yanından alay olu sesi koridorda yankılandı.

'Babam bir hatasıyla oyun oynadım diye bana kızmaz!'

Burda 'Hata' kendisiydi.

Elbette Abigail bunun farkındaydı. Yıllar geçmesine rağmen gücü sabit kalmış güçlenmesi için gereken kötülük ve vahşetin damarlarında olmayışı bütün Kan Kırallığına alay konusu olunacak bir ünvan alamasına neden olmuştu.

'İyilik meleği'

Evet Abigail'e tamda böyle sesleniliyordu.

O sadece kötü olmayı başaramamıştı.

***

Mika kısa saçlarını karıştırarak uyandığında hava çoktan kararmış nedense daha önce yaşamadığı bir susuzlukla kavruluyordu.