Eloise

207 16 12
                                    

Kararsızlık bedenimi yalayıp yutarken tek yaptığım kendime yazdığım mektubu belkide ellinci kez okumaktı. Yanlarında kaldığım insanlara yük olmak istemiyordum. Hector'un kan sözü vardı ki bu da beni ona karşı sadece tek hamle yapabilme hakkı tanıyordu.


Kendi kısa sözlerimin arasında sıkışıp kalmıştım. Keşke daha fazla ayrıntılı yazsaydım hazır çoğu şeyi hatırlamışken.

Her zamanki umursamazlığımla bu sefer avlanan bendim.

Sol iç cebimde bulduğum kısa not Camilthon'un dar sokaklarına yöneltti beni.

Ara sokaklar sefalet ve pisliğin içerisindeydi.

Bir kaç yaratık gördüğümü söylesem daha fantastik ve hoş olurdu sanırım.

Yaratıktan kastım lağam fareleri olması.

Uzun yol boyunca tek yapmak istediğim yolun sonuna varmak ve orada aradığım şeyi bulacağıma inanmaktı.

Bulduğum şey düşüncelerimin tam aksini söylese de Cash'ın hırpalanmış bedeni biraz olsun içimi rahatlatmıştı.

En azınan ölmemişti. Bunu Asmelay'a borçluydum.

Yerde yatan bedeni taşımak oldukça güç olacaktı sonuçta sadece bir cadıyım.


'Bakın burada kimler varmış?'


Ses Hugo'ya aitti. Diğer adıyla Deli Hugo.


'Bunu sen mi yaptın?' dedim baş parmağımla arkamı göstererek. Anladığını gayet iyi biliyordum ama o oyununa devam etti.


'Neyden bahsediyorsun hiçbir fikrim yok.'


Hiçbir Fikri yokmuş.... Bütün sokaklar onun emrindeyken uçan kuştan bile haberar olan Hugo'nun böyle bir şeyi söylemesi saçmalıktan ibaretti.


'Ne demeye çalışıyorsun senin bu kadar aptal ve güçsüz olduğunu mu?'


Kaşlarını çattı sinirlendirmeyi başarmıştım. 'Kızıl cadı sen bir onur konuğuna göre çok fazla oluyorsun!'


Alay dolu bir gülüş çıktı dudaklarımdan. Lanet olsun şimdi korkup tırsmam ve kaçmam gerekirken yaptığım şeylere anlam veremiyordum. Bu toy cadılık işimi mafvediyor ısrarla beni öldürtmeye çalışıyordu sanki. Korktuğum an elimde olmayan dürtülerim ortaya çıkıyor aşırı cesaret ve çapkınlığımı durduramıyordum.


'Öylemi dersin' dedim yanına doğru yaklaşırken şuh bakışlar attığımın farkında bile değildim.

'Bakalım Hugocuk beni onur konuğu olarak nasıl ağırlayacak?' Kafayı yemiş olmalıyım. Bunları ben söylemiş olamazdım değil mi?


İşaret parmağım boğazında ki adem elmasından göğüsüne doğru kayarken onun attığı büyülenmiş bakışlara neyin nesiydi?

Birinin beni dururmasına ihtiyacım vardı TANRIM! Boku yemek üzereyim!


İlk düğmesi zorlanmadan kayıp açılan gömekle bakışları daha da genişledi. Ne yapmaya çalıştığımı oda anlamlandıramıyordu.

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin