Gece

Tuzak

Haberlerin Kan kırallığına ulaşması geç olmamıştı. Kırallıkta her zamankinden daha karanlık bir hava hakimdi. 

'Cadıların soyunu kurutmamız gerektiğini söylemiştim!' dedi uzun boylu ihtiyar. Buruşmuş derisine ve zayıf görüntüsüne rağmen en güçlülerindendi. 

'Bunu daha önce konuşmuştuk ve babam kararını vermişti' Blair kardeşlerden Abigailden başkaşı değildi bunu söyleyen.

Chris'in şen kahkası odada yankılandı.

'Babamın kararının ne olduğunu herkes biliyor Abigail yumuşak kalpli olma bu kadar.'

Habrcilerden biri daha girdi kapıan telaşla. 18.yy andıran meşalelerle aydınlatılmış büyük salonda en genci belki de oydu.

'Efendim bir duyum daha aldık. Kızıl Cadı şuan Avcıların evinde'

Yaşlı ihtiyar bilmişle konuştu 'Aman ne hoş süpriz'

Abigail tam atılacaktı ki konuşmaya Chris'in gözlerine yakalandı.' Dur!' diyordu kısaca 'sus ve karışma'

Neden bilmiyordu ona engel olamayışının sebebini ama bir şekile yenik düşüyoru işte emirlerine, diğer herkes gibi.

'Önce Cadıyı yargılamak istiyorum!'

İstek Chris'den gelmişti anında Yaşlı öne atıldı. 'Hayır yargılanmayacak öldürülecek!'

Krallarından ses çıkmayınca sinirle öne atıldı.

'Daha ne duruyorsun Abi görmüyor musun? Şiar'a bile karşı çıkıyor kendi yasalarını ve kurallarını çiğniyor neyi bekliyoruz? Güçlenip bizi tek tek yok etmesini mi?'

Sert çıkıştan hoşlanmasa da suskunluğunu bozmadı Kral. İzlemeyi seviyordu kargaşa ve sorunları herşey yolundan çıktığında yani sıkıldığında da yok etmeyi.

'Yargı!' diye bastırdı Chris dişlerini göstererek hırıltılı nefesi tehtitvari çıkıyordu. Aynı şekilde Yaşlı da hırladı.

'Ölüm!'

Sonunda bir kahva olmayacağını sözlerle devam edeceklerini anlayınca son kararını verdi Kral. 

'Yargı!'

Ortalık daha da karışmalıydı. Ölüm çok sessizdi. Ve o Taş tahtında içten içe nasırlaşırken biraz olsun eğlenmek istiyordu.

***

Avcıların evinde ise kavga devam ediyordu. Mika Cash'ı duvara fırlatıp boynuna kılıcını dayadığında  Silah kızıl Cadının başına dayanmıştı.

'Kardeşimi bırakın ve gidin!' Dedi Asmelay. Saçları omuzlarına doğru dökülüyor açık teninde adrenalinden dolayı pompalanmış kanın pempelikleri vardı.

Ela gözleri Mika'ile buluştuğunda ifadesizce emrini bekledi. Kızıl Cadı ne derse o olacaktı ki bu da Asmelay'ın hitap etmesi gereken kişiyi gösteriyordu.

'Bırak kardeşimi Eloise'

'Eğer dost olmayacaksak bana Eloise deme Vanet düşmanlarıma uygun bir isim.'

Basit olan bir cümleden çıkarılacak iki sonuç vardı.

'Ya dostum olursun ve kardeşin yaşar ya da düşmanım olursun sonucunu gürürsün' 

Daha öncede bunun bilincindeydi Asmelay 'Ya kırk satır ya kırk katır ha.' dedi yaşadığı ironiye gülerek. Bundan yıllar öncee böyle bir seçim gelmişti önüne sekiz mi? dokuz mu yaşındaydı? Ailesinden birinin parçalanarak ölümünü üzlerken.