Kendimi Arıyorum...

337 29 17
                                    

Bilmiyorum, sebepsiz, boş mu gülüşlerim?

Mağlup olacağımı bile bile tutuşmuşum sanki hayatla bu savaşa.

Sonuç en başından  belli çok fazla kayıp verdim.

Kayıp verdim verdikçe kendimi de kaybettim.

Bana ben gerek.

Kendimi arıyorum.

Karanlık gecede ki ay ben miyim?

Yada batan güneş?

Yalancı sonbaharda olabilirim, hüzünlerin kol gezdiği muhteşem manzara?

Belki hepsi olabilirim belki de hiç biri ...

resimlerde ortak bir nokta 

Hepsinde,

Tekim yalnızım. 

Milyonlarca ruh arasında.

****

Gölgesizler beni serbest bıraktığında hiçbir uzuvumu oynatamıyordum. Hava soğuktu keskin bir toprak kokusu doldu burnuma haftalardır ilk defa kokuyu duyumsadım.

Yağmur yeni yağmış olmalıydı. Üzerinde yığıldığım asfalt ıslak ve soğuktu.

Tenimin ürpermesini sağlarken esen rüzgarın üzerimde ki incecik geceliği hareketlendirmesini izledim. 

Geceliğim ten rengindeydi uzaktan biri görse çıplak olduğumu düşünmesi muhtemeldi.

Birinin beni görüp eve taşımasını isterken bu keşif tam tersini dilememe neden oldu.

Ben kenimi savunamayacak durumda öylece yatarken yerde biri bu durumdan yararlanıp bana saldırabilirdi.

Yahut arabayla hızla gelen biri ıslak asfaltında yardımıyla beni görse bile frene basmasına rağmen tekerlekler kayıp üzerimden geçmesine neden olabilirdi.

Bütün felaket olu olasılıklar beynimin içini istila ederken gözlerim evimin kapısına odaklanmıştı. Beni gömemiş miydi? Şimdiye sevinçle kapı ve pencereleri açıp beni davet etmesi gerekmez miydi içeri?

Evden beklediğim tepki artık yavru olmaktan çıkmış kedim Pati'den geldi. Herhangi bir tehlikede yanıman sıvışan Pati.

Ona ne kadar kızmak istesemde- hiçbir tarafımı hareket ettiremiyor olmam bi yana- özlemim daha ağır basmış bana sürtünmesinin keyfini çıkarıyordum.

Şuan Pati'nin köpek olmasını dilediğim ilk andı. Böylelikle birini çağırmaya gider paçasından tutup çekiştirerek buraya getirebilirdi. Bir kediyle bu pekte mümkün olmuyordu.

Bunan daha da önemlisi beni bulacak kişinin kim olduğuyu. Evin canlı olduğunu kabullendiysem duygusal olduğunu da kabullenmeliydim değil mi?

O kadar terkedip gittim ki bana kırgın olabilirdi değil mi?

Evin erkek ve ya dişi mi olduğunu düşünmeye başladım. Sonuçta cinsiyetini bilirsem nasıl kalbini kazanacağımı da bulabilirdim.

'Ylun ortasında ne yapıyorsunuz hanım efendi?'

Tuna'nın sesini duymamla kafamı kaldırma isteğinin sıkıştırması bir oldu. Kaskatı kesilmiştim. Dahası titriyordum fakat konuşmak hareket etmek kadar zordu.

'Tu-tu-n-na' bir çok kekelemeye rağmen dudaklarımdan ismini çıkarabilmiştim. Tuna ismini sanki ilk defa söylüyormuşumcasına bir şaşkınlıkla yanıma yaklaştı. Ayakları hemen karnımın bitişiğindeyken eğilip kolunun birini bacaklarımın diğerini başımın altından geçirip kucakladı.

GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin