Beren : Yaptım.
Beren : Kamera kurmak istemedim ama söyledim onlara.
Beren: Annemin yüzünde oluşan gülümseme görülmeye değerdi, her ne kadar yapmak istemesem de yaptığıma değdi.
Selim çevrimiçi
Selim yazıyor...
Selim: Yazık oldu, bende görmek isterdim.
Beren : Bu bir aile meselesiydi, sen bana bunu zorla yaptırarak sınırlarını aştın zaten.
Selim : Ama bana minnettarsın öyle değil mi?
Beren : Her ne kadar inkar etmek istesem de haklısın, sana minnettarım.
Görüldü
Selim çevrimiçi
Beren : Ah bu arada ben bir şey yaptım.
Selim : Sormaya korkuyorum ama ne yaptın yine?
Beren : Dediklerini düşündüm, dün söylediklerin hakkında.
Selim : Evet?
Beren : Köpeklere olan alerjimi köpekler değil ben yönetmeliyim.
Selim : Anlamadım, ne demek istiyorsun?
Beren : Yani köpeklerden korkmadığımı fark ettim ve bi doktora gittim.
Beren : Alerjim tedavi edilebilir mi? Neler yapmam gerekiyor falan diye sordum.
Beren : O da bana birkaç kutu ilaç verdi ve evimde bir köpek beslemem gerektiğini söyledi. Alerjimi hafifletebilirmiş.
Beren : Veee bende asla yapmam dediğim bir şeyi yaptım.
Selim : Alerjinin tedavi edilebilir olması güzel, peki ne yaptın?
Beren :
GörüldüSelim yazıyor...
Selim : HSHEHEHHEHEHEHEHJEHEHEHHEHEHEHJEJEJRJDHDJJDJE
Selim : Zavallıcığın haline bak, ben burada olmak istemiyorum der gibi bakıyor hfjrjrjjfjdirjdijd
Selim : Ah bu arada vücudun şişmedi değil mi?
Beren : Yok, doktorun verdiği ilaçları içtim kızarıklıklar biraz olsun azaldı.
Selim : Inanamıyorum sana, alerjin olduğu halde evine köpek alıyorsun resmen delisin! Hehehehhehehehje
Beren : Bilemiyorum ama şuan çok mutluyum, teşekkür ederim.
Görüldü
Selim yazıyor...
Selim : Aniden söyle şeyler söyleme.
Beren : Neden? Kalbin çıkacakmış gibi attığı için mi?
Selim : Evet.
Görüldü
Beren çevrimiçi
Beren yazıyor...
Beren : Bu biraz ani oldu, beklemiyordum.
Selim : Senden nefret ediyorum, altında başka bir şey arama.
Beren : Sen benden nefret etmiyorsun.
Beren : Bende senden nefret etmiyorum.
Selim : Ne?
Beren : Nefret çok büyük bir duygu, dudaklarını karıncalandıracak, parmak uçlarını yakacak bir duygudur. Nefret ettiğin kişiyi gördüğünde içinde durdurulamayacak bir öfke duygusu belirir, seni sen olmaktan çıkarır.
Beren : Bu duyguları hissediyor musun?
Selim : Evet.
Beren : Ne?
Selim : Seni gördüğüm zaman; dudaklarım, parmak uçlarım karıncalanıyor. Karnıma birisi vuruyormuş gibi nefessiz kalıyorum, içimde birden büyük bir öfke beliriyor.
Selim : Sen böyle hissetmiyor musun?
Beren : Ben... böyle hissettirmiyor.
Beren : Nefrete çok yakın bir duygu daha var.
Selim : Neymiş o?
Beren : Aşk.
Beren : Bu söylediklerin aşkın tanımına da uyuyor.
Beren : Şimdi söyle bakalım ; sen benden nefret mi ediyorsun yoksa bana aşık mısın?
Görüldü
Selim yazıyor...
Selim : Saçmalıyorsun, sana karşı böyle duygular beslemiyorum.
Beren : Bence bunu bi düşün.
Beren : Hatta bir sonraki görevin bununla alakalı.
Beren : Bana karşı her ne hissediyorsan bunu bi haftalık sürende düşün, nefret mi aşk mı? Sonra bana bütün dürüstlüğünle hangisi olduğunu söyle.
Selim : Doğruyu söyleyip söylemeyeceğimi nereden biliyorsun ki?
Beren : Çünkü sen bana her ne kadar kötü şeyler yaptırmış olsan da, bana asla yalan söylemedin.
Beren : Yalan söylemeyeceğine inancım tam.
Selim : Tamam o zaman, bu düşünme sürecinde iletişime geçmeyelim.
Selim : Nasıl hissettiğimi tam anlamıyla anlayabilmek için.
Beren : Benim için bir sıkıntı yok, haftaya yazarım o zaman.
Selim : Tamam
Selim çevrimdışı
Beren çevrimdışı
________________________
Selam!
Nasılsınız?
Hikayenin gidişatı konusunda neler düşünüyorsunuz?
Yorumlarınızı bekliyorum...
Appleandbananatime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting
Teen FictionKendi aralarında başlayan bu çocukça oyun birbirlerinden ölesiye nefret etmelerine sebep oldu, yoksa nefret ettiklerini sanmalarına mı demeliydim? ________________________________ Selim : Sana da selam Berencim. Selim: Neden sinirlisin ha? Beren: B...