Kendi aralarında başlayan bu çocukça oyun birbirlerinden ölesiye nefret etmelerine sebep oldu, yoksa nefret ettiklerini sanmalarına mı demeliydim?
________________________________
Selim : Sana da selam Berencim.
Selim: Neden sinirlisin ha?
Beren: B...
Beren : Kamera kurmak istemedim ama söyledim onlara.
Beren: Annemin yüzünde oluşan gülümseme görülmeye değerdi, her ne kadar yapmak istemesem de yaptığıma değdi.
Selim çevrimiçi
Selim yazıyor...
Selim: Yazık oldu, bende görmek isterdim.
Beren : Bu bir aile meselesiydi, sen bana bunu zorla yaptırarak sınırlarını aştın zaten.
Selim : Ama bana minnettarsın öyle değil mi?
Beren : Her ne kadar inkar etmek istesem de haklısın, sana minnettarım.
Görüldü
Selim çevrimiçi
Beren : Ah bu arada ben bir şey yaptım.
Selim : Sormaya korkuyorum ama ne yaptın yine?
Beren : Dediklerini düşündüm, dün söylediklerin hakkında.
Selim : Evet?
Beren : Köpeklere olan alerjimi köpekler değil ben yönetmeliyim.
Selim : Anlamadım, ne demek istiyorsun?
Beren : Yani köpeklerden korkmadığımı fark ettim ve bi doktora gittim.
Beren : Alerjim tedavi edilebilir mi? Neler yapmam gerekiyor falan diye sordum.
Beren : O da bana birkaç kutu ilaç verdi ve evimde bir köpek beslemem gerektiğini söyledi. Alerjimi hafifletebilirmiş.
Beren : Veee bende asla yapmam dediğim bir şeyi yaptım.
Selim : Alerjinin tedavi edilebilir olması güzel, peki ne yaptın?
Beren :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Görüldü
Selim yazıyor...
Selim : HSHEHEHHEHEHEHEHJEHEHEHHEHEHEHJEJEJRJDHDJJDJE
Selim : Zavallıcığın haline bak, ben burada olmak istemiyorum der gibi bakıyor hfjrjrjjfjdirjdijd
Selim : Ah bu arada vücudun şişmedi değil mi?
Beren : Yok, doktorun verdiği ilaçları içtim kızarıklıklar biraz olsun azaldı.
Selim : Inanamıyorum sana, alerjin olduğu halde evine köpek alıyorsun resmen delisin! Hehehehhehehehje
Beren : Bilemiyorum ama şuan çok mutluyum, teşekkür ederim.
Görüldü
Selim yazıyor...
Selim : Aniden söyle şeyler söyleme.
Beren : Neden? Kalbin çıkacakmış gibi attığı için mi?
Selim : Evet.
Görüldü
Beren çevrimiçi
Beren yazıyor...
Beren : Bu biraz ani oldu, beklemiyordum.
Selim : Senden nefret ediyorum, altında başka bir şey arama.
Beren : Sen benden nefret etmiyorsun.
Beren : Bende senden nefret etmiyorum.
Selim : Ne?
Beren : Nefret çok büyük bir duygu, dudaklarını karıncalandıracak, parmak uçlarını yakacak bir duygudur. Nefret ettiğin kişiyi gördüğünde içinde durdurulamayacak bir öfke duygusu belirir, seni sen olmaktan çıkarır.
Beren : Bu duyguları hissediyor musun?
Selim : Evet.
Beren : Ne?
Selim : Seni gördüğüm zaman; dudaklarım, parmak uçlarım karıncalanıyor. Karnıma birisi vuruyormuş gibi nefessiz kalıyorum, içimde birden büyük bir öfke beliriyor.
Selim : Sen böyle hissetmiyor musun?
Beren : Ben... böyle hissettirmiyor.
Beren : Nefrete çok yakın bir duygu daha var.
Selim : Neymiş o?
Beren : Aşk.
Beren : Bu söylediklerin aşkın tanımına da uyuyor.
Beren : Şimdi söyle bakalım ; sen benden nefret mi ediyorsun yoksa bana aşık mısın?
Görüldü
Selim yazıyor...
Selim : Saçmalıyorsun, sana karşı böyle duygular beslemiyorum.
Beren : Bence bunu bi düşün.
Beren : Hatta bir sonraki görevin bununla alakalı.
Beren : Bana karşı her ne hissediyorsan bunu bi haftalık sürende düşün, nefret mi aşk mı? Sonra bana bütün dürüstlüğünle hangisi olduğunu söyle.
Selim : Doğruyu söyleyip söylemeyeceğimi nereden biliyorsun ki?
Beren : Çünkü sen bana her ne kadar kötü şeyler yaptırmış olsan da, bana asla yalan söylemedin.
Beren : Yalan söylemeyeceğine inancım tam.
Selim : Tamam o zaman, bu düşünme sürecinde iletişime geçmeyelim.
Selim : Nasıl hissettiğimi tam anlamıyla anlayabilmek için.
Beren : Benim için bir sıkıntı yok, haftaya yazarım o zaman.
Selim : Tamam
Selim çevrimdışı
Beren çevrimdışı
________________________
Selam!
Nasılsınız?
Hikayenin gidişatı konusunda neler düşünüyorsunuz?