Beren, Selim'in attığı adrese gelmişti ve şimdiden geldiğine pişman olmuştu. Geri dönse ne olurdu ki? Ah hayır, Selim 'in gözünde bir korkak olarak kalmak istemiyordu çünkü ondan nefret ediyordu ve yaptıklarının yanına kalmasını istemiyordu. Şimdi kendisi çekilse o kazanmış olacaktı ve bu hayatında istediği en son şey bile değildi.
On dakikadır barınağın kapısının önünde dikilmekten başka bir şey yapmıyordu. Derince bir nefes çekip kapıdan içeri girdi. Derin nefesler almak istemiyordu, sürenin en başından alerjisine yenik düşmek istemiyordu. Etrafına sakince bakındı, her yerde kulübeler vardı. Karşı karşıya sıra sıra kulübeler vardı ve önlerindeki boşluk uzayıp gidiyordu.
Saatine baktı, sabah 10:47 olduğunu gördü. Sadece yirmi dakikası vardı, dakikaları saymayı bırakıp etrafına bakındı tekrardan. Istemeye istemeye kulübelerin önünden geçmeye başladı, bu hayatta köpeklerden korktuğu kadar kimseden hiçbirşeyden korkmuyordu. Köpeğe alerjisinin olduğunu daha birinci sınıfta okulunun önündeki bir köpeği sevmeye çalıştığında fark etmişti. Bütün vücudu şişmiş, hastaneye zor yetiştirilmişti. Tekrar o anları yaşayacağı için gergindi.
Köpeklerin o sevimli suratlarına baktı aslında alerjisi olmasa evine bir tane köpek alabilirdi ama şuan böyle bir şey yapacak olursa çok kötü olacağını biliyordu. Bir kulübenin önüne yaklaştı ve elini içeride kendisine ürkek bakışlar yollayan köpeğe uzattı. Köpek öylece ona bakıyordu, kalp atışları tavan yapmıştı. Köpek ona bakmayı bırakıp yerinden yavaşça kalktı ve burnunu eline yaklaştırdı. Bir süre elini kokladıktan sonra sevmesi için başını uzattı.
Beren önce ne yapacağını bilemedi ama sonra başka çaresinin olmadığı geldi aklına, Selim'e yenilecek kadar gurursuz değildi. Elini köpeğin başına koydu ve yavaşça okşadı, hoşuna gitmişti. Elini köpeğin başından çok oyalanmadan çekti, hızlıca başka bir kulübeye geçti. Bu seferki köpek turuncumsu renklerinde bir köpekti, turuncuyu çok severdi ama yine de elini korkakça onu sevmek üzere ona uzattı. Bir süre onu sevdikten sonra tekrar elini kendine çekti.
Kulübelerin arasında ilerlemeye başladı, arada saatine bakmayı unutmuyordu. Sadece on dakika geçmişti aradan, eli karıncalanmaya başlamıştı bile. Köpeklerin çoğunluğunun olduğu bir yerde havayı solması bile çok tehlikeliyken o köpekleri seviyordu. Elini cebinden çıkardı ve durumun baktı, sızlamaya ve kırmızılaşmaya başlamıştı bile.
Sekiz dakika kalmıştı, bir köpek daha sevmeye karar verdi. Bu fırsat eline bir daha geçmezdi, köpeklerden ölesiye korkuyordu tamam ama bu yasak meyveden bir ısırık almak kadar tatlı bir haz veriyordu kendisine. Bembeyaz bir köpeğin olduğu kulübeye yaklaştı, bu seferki yavru bir köpekti. Onu sevmişti, her ne kadar ona korkak bakışlar atsada cesur gibi davranarak ona yaklaştı köpek. Beren köpeğin sırtında ellerini gezdirdi, yavaşça ve temkinli bir şekilde yaklaşıyordu köpeğe. Boğazını altını sevdi, başının üzerini sevdi. Elini tekrar kendine çekti, şişmeye başlamıştı.
Acı çekmeye başlarken saatine baktı, daha dört dakikası vardı geriye kalan. İleride kendisine garip garip bakışlar atan adama baktı, adam ona birisini hatırlatıyordu ama o bunu düşünmeyecek kadar acı içindeydi. Nefes alması sıklaştı eli daha fazla şişmeye başladı. Ona bakan adam yavaşça ona yaklaşıyordu, tekrar saatine baktı ve iki dakikasının kaldığını gördü. Barınak görevlisi yanına geldiğinde direkt eline kaydı gözleri.
" Alerjin mi var?"
Ona soru soran adama yavaşça ve dolu olan gözleriyle kafasını salladı.
" Ne diye buraya geldin peki?"
Adam ona çok soğuk bakıyordu, onu gerçekten birisine benzetiyordu.
" Arkadaşlarla iddiaya girdik."
Adam sıkıntılı bir şekilde kafasını salladı. Beren tekrar saatine baktı ve zamanının dolduğunu gördü. Aniden gelen rahatlama hissiyle nefesi daha da sıklaşmaya başladı. Önündeki adam ona bişeyler söylüyordu ama o onu duymayacak kadar paniklemişti. Gözü karardı ve yere düştü, son gördüğü şey ise adamın telaşlı bir şekilde birisini aradığıydı.
____________________________
Selam!
Nasılsınız?
Arkadaşlar ilk defa üçüncü kişi ağzından yazdığım için hatalarım varsa görmezden gelin lütfen :)
Appleandbananatime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting
Teen FictionKendi aralarında başlayan bu çocukça oyun birbirlerinden ölesiye nefret etmelerine sebep oldu, yoksa nefret ettiklerini sanmalarına mı demeliydim? ________________________________ Selim : Sana da selam Berencim. Selim: Neden sinirlisin ha? Beren: B...