Beren gerginlikle, on saniyede bir saate bakıyordu. Asya, ona Selim'in on dakikaya yanında olacağını söylemişti ama zaman geçmek bilmiyordu. Beren tırnaklarını yerken, on dakika önce içtiği tebeşir tozunu etki etmeye başladığını hissetti. Psikopat olabilirdi ama bu işin sonunda Selim ile barışmak varsa her şeyi yapabileceğini hissediyordu.
Evin zilinin çaldığını duyduğunda hızla yerinden kalktı, elini alnına koyduğunda ateşinin olduğunu hissetti. Odasından çıkarak banyoya yöneldi ve boynunu su ile birazcık ısladı. Zil tekrar çalınca Beren aceleyle banyodan çıktı ve kapıyı açtı. Karşısında Selim'i gördüğü anda kalbi hızla göğüs kafesini dövmeye başladı, onu deli gibi seviyordu.
" Terlemişsin."
Beren son dakika banyoya gidip boynunu su ile ıslattığı için kendini tebrik etti. Ayakta zor durduğunu göstermek için bedenini evin kapısına yasladı.
" Hastayım deyince numara yapıyorsun sanıyordum."
Beren içinden Selim'e binlerce kere özür diledi ama onunla barışmak istemesi suçluluk duygusunun önüne geçiyordu. Selim içeri geçtiğinde Beren uyuşuk hareketlerle kapıyı kapattı. Selim, Beren'e yaklaştı ve elini alnına koydu. Ateşinin olduğunu gördüğünde panikle elini çekti.
" Ateşin var senin. Hala neden ayaktasın? Hemen yatağa geç."
Beren, hiç acelesi yokmuşcasına yavaş adımlarla odasına geçti. Köpeği Ateş yattığı minderden kafasını kadırıp etrafa bir göz attı ama sonra umrunda değilmiş gibi uyumaya devam etti. Beren yatağına uzanırken Selim'in burada olması bile ona büyük bir mutluluk verdiğini hissetti. Annesini okula gitmemek için ikna etmek zor olmamıştı ve Beren bu okula gitmediği sürede Selim'i çok özlemişti.
Selim elinde bir bez parçası ve bir kase su ile odasına girdi. Gözleri direkt olarak Ateş'e kaydı yüzünde bir gülümseme oluştu. Gözlerini Ateş' ten çekip Beren'e sabitledi, halsiz görünüyordu. Beren ona ateşi olduğunu söylediğinde ilgisini çekmek için numara yaptığını sanmıştı ama ateşinin gerçekten olduğunu görünce düşüncelerinden utandı.
Elindeki kaseyi ve telefonunu komodinin üzerine koyup bezi eline aldı, bezi kasedeki su ile ıslatıp Beren'in boynunu ve yüzünü sildi. Beren'i hasta görmek kendisini kötü hissetmesine sebep olmuştu, ona söyledikleri yüzünden iki kat daha pişman hissetmişti kendisini.
" Özür dilerim, benim yüzümden oldu."
Beren kendisini daha da suçlu hissetmeye başlamıştı ama bütün bunları onunla barışmak için yapıyordu, yanlış bir yöntem seçmiş olsa da onunla barışmayı her şeyden çok istiyordu.
" Selim, telefon operatörün ne?"
Selim kaşlarını çatıp Beren'in gözlerine baktı, nereden çıkmıştı bu operatör meselesi?
" Beren, havale mi geçiriyorsun?"
Beren gülümsemesini engellemedi havale falan geçirdiği yoktu yani o öyle sanıyordu.
" Sadece konu açmak istedim. "
Selim derin bir iç çekerek Beren'in hala yüzünde asılı duran gülümsemesine baktı. Beren'in barışmak için her şeyi yapacak kapasitede bir insan olduğunu biliyordu, bu kendisini değerli hissetmesine sebep oluyordu.
" Vodafone. "
Beren kafasını salladı ve kafasında dönüp dolaşan tilkilere yeni birisi daha eklenmişti. Komodinin üzerindeki kaseye baktığında suyun az kaldığını gördü sonra gözlerini Selim'in telefonuna çevirdi, yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu.
Selim kasedeki suyun bitmek üzere olduğunu görünce yerinden kalktı ve kaseyi eline aldı.
" Ben biraz daha su koyup geliyorum."
Beren'in kafasını uslu uslu sallandığını gördüğünde çocuk gibi olduğunu düşünmeden edemedi.
Selim odadan çıktığı anda Beren yerinden hızla kalkıp Selim'in telefonunu eline aldı. Kilidinin olmadığını görünce bir kere daha Selim'in çok aptal olduğunu düşündü, kim telefonuna şifre koymazdı ki? Telefonundan kişiler kısmına gelip Taha'nın ismine tıkladı ve ismini Vodafone şeklinde değiştirdi. Selim'in operatör mesajlarını okumadan sildiğini biliyordu.
Odaya yaklaşan ayak seslerini duyduğu saniyede telefondan son girilen uygulamaları temizledi ve kapattı. Telefonu aldığı yere koyup hızla yorganı üzerine çekti.
Selim odaya tekrar girdiğinde elindeki kaseyi komodinin üzerine koydu ve bezi tekrar suya batırıp sıktı. Islanan bezi Beren'in alnına koydu.
" Ateş ölçerin nerede?"
Beren komodini işaret edince Selim komodinin en üst bölmesini açıp içinden ateş ölçeri çıkardı. Ateş ölçeri Beren'in ağzına koydu, sonucu beklerken Beren'in odasına bir göz gezdirdi. Gözleri Ateş'i bulunca adımlarını ona yönlendirdi, köpeğin önünde çöktü başını sevgiyle severken gözüne bir şey takıldı.
Yatağın altında bir poşet gördü ve yatağa biraz daha yaklaşıp altındaki poşeti görmeye çalıştı. Beren' e baktığında dikkatinin kendisinde olmadığını gördü ve poşetin içini görmeye çalıştı, poşet şeffaftı ve içindekiler kabak gibi ortadaydı. Poşetin içinde bir kutu tebeşir vardı, poşeti gördüğünü Beren'e belli etmeyerek ayağa kalktı. Beren'in ağzındaki ateş ölçeri alıp üzerinde yazan sayıya baktı, ateşi biraz da olsa düşmüştü.
Dış kapının açılma sesini duyulunca Beren ve Selim birbirlerine baktılar. Selim odadan dışarı çıkıp kimin geldiğine baktı, okulun müdiresini karşısında görünce bir an eli ayağına dolaştı. Esma Hanım da Selim'i gördüğüne bir hayli şaşırmıştı, Beren ile Selim'in kavgalı olduğunu sanıyordu.
" Şey hocam, ben Beren'in hasta olduğunu duyunca bi ziyarete gelmek istedim. Şimdi çıkıyordum bende zaten."
Esma Hanım anlayışla başını salladı; Selim, Beren'e kısaca veda edip apar topar evden çıktı. Adımını sokağa attı sırada aklına Beren'in yaptığı hasta numarası geldi, büyük bir kahkaha patlattı. Beren'in değişik bir insan olduğunu biliyordu ama bu kadar olduğunu düşünmüyordu. Beren'in yaptığı şeye kızmamıştı sadece bir noktada öfkelenmişti. Beren kendine zarar vermek pahasına da olsa onunla barışmak istiyordu. Kahkahası dinip yerine yüzünde büyük bir gülümseme oluştu.
Telefonuna bildirim sesi geldiğini duydu, cebinden çıkardı. Mesajin Vodafone'dan geldiğini gördüğü gibi mesajı bildirim panelinden sildi.
_____________________________
Selam!
Nasılsınız?
Bu bölümde özellikle sonda çok eğlendim, umarım sizde beğenirsiniz.
Yorumlarınızı bekliyorum...
Appleandbananatime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting
Ficção AdolescenteKendi aralarında başlayan bu çocukça oyun birbirlerinden ölesiye nefret etmelerine sebep oldu, yoksa nefret ettiklerini sanmalarına mı demeliydim? ________________________________ Selim : Sana da selam Berencim. Selim: Neden sinirlisin ha? Beren: B...