11

759 62 32
                                    

Medya: Selim

Selim apartmandan çıktıktan sonra dördüncü katın camında ona öğle yemeğini yemesi konusunda hatırlatmada bulunan babasına sesini duyurmak amacıyla bağırdı.

" Daha kaç kere söyleyeceğim? Tamam dedim ya, bağırma ordan utandırıyorsun beni."

Babası Selim 'in bu haline gülümsedi, Selim onu tersliyorsa bu iyiye işaretti çünkü Selim ona olan sevgisini onu tersleyerek gösterirdi.

" Tamam! Arkadaşlarınla iyi geçin! "

Selim ona kafasını iki yana sallayarak cevap verdi ve ordan koşarak uzaklaştı. Yol okuluna yakındı, yürüyerek gittiğinde on dakikasını almıyordu bile.

Yürürken son zamanlarda aklından çıkmayan o isim geldi aklına, Beren. Dün onun iyice saçmalamasının ardından onu düşünmemek amacıyla yeni bir kitaba bile başlamıştı ama yine de onu ve söylediklerini düşünmeden edemedi. Gerçekten ondan nefret ediyor muydu? Yoksa hepsi ona aşık olduğu için miydi?

Bu gibi düşünceler aklında dönüp dururken okula giriş yaptı, sınıfına çıktı. Beren ile aynı sınıftalardı, gözleri sınıfı taradı ama sırasında sadece çantasını gördü. Demek ki gelmiş diye düşündü ama hemen bu gibi düşünceleri kafasından attı ve kendi sırasına yöneldi. Sırasına oturup yanındaki sandalyeye kimse oturmadığı için çantasını koydu. Sınıf yavaş yavaş doluyordu, o sırada sınıfa giren Beren ve ekürisi Asya girdi.

İkisinin de adı uniseks ismlerdi, hem kızlarda kullanılan hem de erkeklerde kullanılan isimler. Bir konu hakkında alaycı bir şekilde konuştuklarını duyabiliyordu ama ne hakkında konuştuklarını anlayamıyordu çünkü o sıra Beren'in gözlerine bakmakla meşguldü. Gözleri kahve rengi mi yoksa bal rengi mi? Bir anda içini büyük bir merak kapladı ve yerinden kalktı, onun yerinden kalktığını gören Beren dikkatini Selim'e verdi. Selim yavaşça Beren'e yaklaşıyordu, Beren onun ne yapmaya çalıştığını anlamadı ama yine de olduğu yerde kıpırdamadan durdu. Selim, Beren 'in tam önünde durdu ve ellerini onun omuzlarına koyup başını eğerek yüzünü yüzüne yaklaştırdı.

" N-ne ya-yapıyorsun?"

Beren şaşkınlıktan olsa gerek kekelemeye başlamıştı ama Selim gözlerini onun gözlerinden bir an olsun bile ayırmadı, en sonunda gözlerinin rengini anlamış olacak ki yavaşça ondan uzaklaştı. Az önce Selim'in yaptığı şeyin şokundan şimdi çıkmış gibi ikisinin de kalpleri hızlanmaya başladı. Selim kendini toparlayarak, dümdüz bir ifade ile ona bakmaya çalıştı, ne kadar başarılı olduğu konusu onun için muammaydı.

" Göz rengini merak ettim, kahverengi mi bal rengi mi? Ama sonra fark ettim ki iki renk de değilmiş."

Beren anlamazca ona bakmayı sürdürdü, onun ne saçmaladığı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Onun gözleri kahverengiydi, nasıl kahverengi olmadığını söyleyebilirdi? Kör müydü yoksa?

" Salak mısın, kahverengi ya gözlerim. "

Selim gözlerini kısarak ona tekrar baktı ve memnun olmuş gibi gülümsedi.

" Hayır, gözlerin kahverengi değil. Açık kahverengi."

Beren'in ağzı hafifçe açılmış ona bakıyordu, şuracıkta onun boğazını sıkmak istiyordu.

" Gerizekalı ya! Bana on sekiz yıllık hayatımda ilk defa göz rengimin kahverengi olamayacağı konusunda şüphelenmemi sağladın. Söylesene ne farkı var kahverengi ile açık kahverenginin!"

Onların yanında duran Asya onların bu haline alışmış gibi keyifle tartışmayı izledi. İçinden ikisinin de birbirinden hoşlandığını geçirdi.

" Mal mısın sen, Beren? "

Selim büyük bir sakinlikle Beren'e baktı, Beren'in afalladığını gördü. Beren ise büyük bir şaşkınlıkla onun ne diyeceğini beklemeye başladı.

" Açık kahverengi ile kahverengiyi ayırt edemiyor musun sen? Birisi adı gibi açık, açık. "

İşte o an Beren'in sabrının son damlalarının tükendiği andı, çevik bir hareketle Selim'in arkasına geçti ve sırtına çıkarak saçlarını çekmeye başladı.

" Şerefsiz, bende ne diyecek diye bekliyorum! Açık mı ha, açık kahverengi mi!? "

Beren, Selim 'in saçlarını çekmeye devam ederken Selim şaşkınlığını bir kenara atıp Beren' i sırtından atmaya çalıştı. Sınıfta tam bir kargaşa oluştu ve herkes Selim ve Beren'e tezahürat ederek bağırıyordu. O sırada sınıfta müdirenin sesi yankılandı.

" Beren Aktan, Selim Ertekin hemen odama gelin!"

Beren'in elleri Selim'in saçlarından düşerken, Selim kafasını ona çevirdi. Birkaç saniye bakıştıktan sonra Selim, Beren'i sırtından yere attı. Beren yere düştüğü için acıyla belini ovuştururken söylendi.

" Orospu çocuğu. "

_____________________________

Selam!

Nasılsınız?

Bölümü okurken eğlendiğinizi umuyorum çünkü ben yazarken çok eğlendim hdjdjdjjsjdjejd

Güzel güzel yorumlarınızı bekliyorum 😘

Appleandbananatime

Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin