42(Final)

599 45 65
                                    

Beren bugünkü randevusu için hazırlanmış Selim'in gelmesini bekliyordu. Beklerken de köpeği Ateş ile ilgileniyordu.

" Sence Selim beni nereye götürecek Ateş?"

Ateş ona cevap olarak havladı. Beren iç çekerek köpeğinin önünde oturmaya devam etti, köpeklere olan alerjisi azalsa da hala devam ediyordu. Köpeğini doya doya sevmek istiyordu ama şişlik ve kızarıklar yüzünden şuanlık sevemiyordu.Randevusunda hiçbir kusur olsun istemiyordu.

" Çok heyecanlıyım, çok merak ediyorum."

Beren köpeği ile konuşmaya devam ederken kapının zilinin çaldığını duydu, hemen oturduğu yerden ayaklandı ve aynasından son kez kendine baktı. İyi göründüğüne kanaat getirip hızla kapının önüne ilerledi ve kapıyı açtı. Karşısında Selim'i gördüğünde hızla boynuna sarıldı. Selim de kollarını Beren'in beline sardı.

" Birileri beni özlemiş gibi görünüyor."

Selim'in keyifle söylediği bu cümle karşısında Beren kıkırdadı ve Selim'in kokusunu içine çekti.

" Bir an gelmeyeceksin sandım."

Selim kısık bir şekilde güldü ve istemeyerek de olsa ayrıldı.

" Geç mi kaldım ki?"

Beren ayakkabılıktan kıyafetleriyle uyumlu olan siyah bir spor ayakkabı çıkardı vr gitmeye başladı.

" Geç kalmadın sadece ben çok sabırsızım. "

Beren ayakkabılarını giydiğinde Selim'e büyük bir gülümseme sundu. Selim hala kapının önünde beklerken Beren içeriye bağırdı.

" Ateş, uslu dur oğlum. Birkaç saate gelirim!"

Kapıyı arkasından çekerek dışarıya çıktı ve Selim'in yanına adımladı.

" Nereye gideceğiz?"

Selim ona büyükçe gülümsedi ve omuzlarını kaldırıp indirdi, o an Beren'in dikkatini Selim'in elindeki sepet çekmişti.

" Piknik mi yapacağız? "

Selim elindeki hasır sepete bir göz attı ve merdivenlere doğru adımladı. Beren onun peşinden ilerliyordu.

" Onun gibi bir şey?"

Beren içine derin bir iç çekti ve Selim'e yetişmeyi başardı, apartmanın kapısından çıkmışlardı.

" Söylememekte ısrarcısın yani."

Selim kafasını Beren'e çevirerek onu onayladı ve sokakta yürümeye başladılar. Rüzgar hafifçe esiyordu, güneş çokta parıldamıyordu ama iki genç hallerinden memnunlarmış gibi yan yana sokakta yürüyorlardı.

" Peki gideceğimiz yer uzak mı? "

Selim düşünüyormuş gibi bir ses çıkardı bu sırada Beren onun ne kadar tatlı olduğunu düşünmeden edemedi.

" Bilemiyorum, çok uzak değil ama çok yakın da değil."

Beren kafasını olumlu anlamda salladı ve Selim'in durduğunu gördü. Otobüs durağına gelmişlerdi; Beren boş olan oturaklara oturdu, Selim de yanına oturdu. Bir süre ikisi de sessiz kaldıklarında rüzgarın esintisi duyulmuştu.

" Uzun zamandır bu randevumuzu düşünüyordum, mükemmel bir randevu olmasını istiyorum en önemlisi de senin beğenmeni istiyorum."

Selim yüzünde küçük bir gülümseme ile Beren'e yüzünü döndü, Beren onun yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin