Beren: Selim? (12:03)
Selim çevrimiçi
Selim yazıyor...
Selim : Uyumadın mı daha?
Beren : Aklıma bir şey takıldı.
Selim : Ne oldu?
Beren : Sen hani beni köpek barınağına göndermiştin ya, hatırlıyor musun?
Selim : Evet de, ne alaka?
Beren : Abinin orada çalıştığını söylemiştin.
Selim : Ah, evet.
Beren : Abin olduğunu daha önce söylememiştin.
Beren : İyi geçinemiyor musunuz?
Selim : Normal abi kardeş gibi değiliz.
Beren : Anlatmak istrmezsen anlarım.
Selim : Daha önce kimseye anlatmamıştım bunu.
Selim : Ailem dışında bilen kimse yok.
Beren : Neden kimse bilmiyor ki?
Beren : Her kardeşin arası mükemmel değil, elbet kavgalar küslükler olur.
Selim : Öyle bir şey değil.
Beren : Anlat o zaman, nasıl?
Selim : Abim çok zeki bir insandır, çok kitap okur. Evde odasında büyük bir kütüphanesi var, raflara sığmayan kitapları da özenle üst üste yere dizer.
Beren : Kitapları seviyor olmalı.
Selim : Çok seviyor. Okulda da sınavlarda hep en yüksek puanı alırdı, insanlar onu altın çocuk diye de bilirdi ama bilmedikleri bir şey vardı. Abimin insanlarla arası hiç iyi olmamıştır.
Selim : Kendi anne babası hatta kardeşine karşı bile çok mesafeliydi, insanlarla aynı ortamda bulunmak bile istemezdi bazen.
Selim : Ama köpekleri çok sever tıpkı kitapları sevdiği gibi köpekleri de çok severdi sonra lise sonda üniversite sınavına girdi ve yüksek bir puan aldı.
Selim : Puanı en iyi üniversitede tıp bölümüne bile yetiyordu ama o küçük bir üniversitede veterinerlik okumayı seçti, üniversite de bitince köpek barınağında çalışmaya başladı.
Beren : Neden küçük bir üniversite seçti ki, puanı yetiyor demiştin.
Selim : Göz önünde bulunmaktan, insanların ilgisini üzerine çekmekten nefret eden bir insan.
Selim : O yüzden küçük bir üniversitede istediği bölümü okumayı seçti, böylelikle göz önünde bulunmayacaktı.
Beren : Bir hastalığı mı var, insanlardan neden nefret ediyor ki?
Selim : İnsanlardan nefret etmiyor, onlardan çekiniyor.
Selim : Onlarla asla iletişime geçmez hep kaçınırdı.
Selim : Psikolojik olduğunu düşünüyoruz ama psikoloğa gitmek bile işe yaramadı.
Beren : Sen de onun gelip benimle konuşmasını, hastaneyi aramasını tuhaf buldun değil mi?
Selim : Evet ama o olaydan sonra kötü olmuştu, insanlarla muhatap olmak ona hep zor gelir.
Beren : Senin için zor olmuş olmalı.
Selim : Çocukken çok zordu, onunla oynamak için yanına giderdim ama o sanki hastalıklıymışım gibi çığlıklar atarak benden uzaklaştırdı.
Selim : Ama sonra alıştım, onunla konuşmayınca görmezden gelince iki taraf da mutlu oluyor.
Beren : Kötü bir durum, onun neler yaşadığını tahmin bile edemiyorum.
Beren : Ailesi olarak sizde çok zorlanmıştırsınız, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Selim : O kendi halinde köpekleri ve kitaplarıyla mutlu, o mutluysa bende mutluyum.
Beren : Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?
Selim : Biliyorum.
Selim : Bende seni çok seviyorum.
Selim : Ama şimdi uyu, yarın öğleden sonra üç gibi seni almaya gelirim.
Beren : Tamam, iyi geceler!
Selim : İyi geceler :)
Selim çevrimdışı
Beren çevrimdışı
_______________________________
Selam!
Nasılsınız?
Selim'in abisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarınız bekliyorum...
Appleandbananatime

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hate Can Be Love (BoyxBoy) Texting
Teen FictionKendi aralarında başlayan bu çocukça oyun birbirlerinden ölesiye nefret etmelerine sebep oldu, yoksa nefret ettiklerini sanmalarına mı demeliydim? ________________________________ Selim : Sana da selam Berencim. Selim: Neden sinirlisin ha? Beren: B...