|°|I'm in Love Again|°|

Üç

Odanın içerisine dolan sımsıcak güneş ışınlarından sabah olduğunu anladığımda yavaş yavaş gözümü açtım. Kirpiklerim birbirine yapıştığı için açması biraz zor olmuştu. Gözlerimi tamamen açtığımda, Tsukki'nin çıplak sırtı sabah sabah görmeyi beklediğim bir şey değildi. Gördüğüm şey üzerine aniden yatakta doğruldum. O da üstündekini kafasından çıkarınca uyandığımı fark etti ve bana döndü.

"Sonunda uyandın demek, uyuyan hımbıl?"

"Yok uyanmadım. Uyuyan hımbıllar, oturarak uyur ve uykusunda konuşabilirler bilmiyor musun?"

Eline aldığı gömleği hızla üzerine geçirirken kıkırdadı.

"Bugün okula gelecek misin?"

"Evet, sanırım geleceğim."

O sırada aklıma daha önce sormam gereken bir şey geldi.

"Annemler! Onları aramalıyım!"

"Biz dün akşam aradık. Burdan okula gideceksin. Okul kıyafetlerin sandalyenin üzerinde."

Battaniyeyi kaldırıp üzerime baktım. Kıyafetlerim değiştirilmişti. Kafamda soru işaretleriyle Tsukki'ye baktım. Sorgular halim yüzümden okunuyordu.

"Üzerini annem değiştirdi." Tekrar kıkırdayarak ceketini dolaptan çıkardı.

"Nasıl uyuduysan artık? Hiç bir şeyden haberin yok."

Ceketinin düğmelerini iliklerken bana döndü.

"Kalkıp hazırlansan iyi olacak. Derslerin başlamasına yarım saat var."

"Ne?! Neden daha erken uyandırmadın?!"

Üzerimdeki battaniyeyi atmaya çalışıyordum ama ben atmaya çalıştıkça daha çok dolanıyordu.

"Gelmeyip uyursun diye düşündüm."

"Sen, beni mi düşündün?" dedim battaniyeyle debelenmeyi keserek ve Tsukki'ye baktım.

O ise yavaşça yanıma oturdu. Gözleri kapalı bir şekilde battaniyeyi eline aldı ve beni battaniyeye sardı. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.

Şaşkınlıkla ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordum. En sonunda battaniyeyi arkamdan bağladığında sonunda anlamıştım. Kaşlarımı çatarak,

"Ne yapıyorsun?" diye sordum.

Cevap vermediği gibi bir de ayağıyla ittirerek beni yataktan attı.

"Hadi bakalım. Acele et. Yoksa geç kalacaksın." dedi ve sırıtarak odadan çıktı.

İçimden lanet okuyarak debelenmeye başladım.

~~~~~~~~~

Sonunda o battaniyenin içinden kurtulmuştum. Ama çoktan okula geç kalmıştım. Tahminimce ilk ders çoktan başlamıştı. Eğer şanslıysam dersin sonlarına yetişebilirdim.

Koşarak okul binasına girdim ve neredeyse çarpmak üzere olduğum hademeye 'günaydın' dedikten sonra hızla sınıfa çıktım. Sınıfın kapısının önüne geldikten sonra biraz soluklandım. Bir süre sonra nefesim normale döndü ve ben de kapıyı tıklatarak içeriye girdim. Bütün sınıf bana bakıyordu.

"Neden geç kaldın evladım?" diye sordu öğretmen.

Tsukki'yi göstererek,

"Biri beni daha erken uyandırsaydı ya da en azından battaniyesine bağlamasaydı gelecektim. Özür dilerim." dedim. Sonra da saygıyla eğildim.