Bugün okuldan sonra takımın gelmesini beklemek için okulun bahçesinde kalmıştım. Hava iyice kararmıştı ve rüzgarlıydı. Üşümeye başlamıştım. Isınmak için ellerimi birbirine sürttüm ve kolumun altına koydum. Sonunda takımın otobüsü göründüğünde yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti. Birazcık geri çekilip aracın park etmesini bekledim. Otobüs durduktan sonra onlara doğru yaklaştım. İlk önce Hinata zıplayarak indi araçtan. Onunla selamlaşıp diğerlerinin inmesi için yolu açtık. Sonra diğerleri de sırayla indiler. Tsukki ve Shi chan'ı görünce onlara daha da yaklaştım.
"Nasıldı? İyi vakit geçirdiniz mi?"
"Harikaydı Mina san! Bokuto san, Kuroo san hepsi harikaydı!"
"Aslında, bize sormuştu."
"Ahaha! Anlaşılan keyifler yerinde. Neyse siz üşütmeden eve gidelim. Bana olanları yarın anlatırsınız." diyerek ve kollarından çekerek onları sürükledim.
Herkese iyi akşamlar diledikten sonra yola koyulduk. Shi chan konuşana kadar hepimiz sessizdik.
"Alçın çıkmış Micchan." dedi sevinçle.
"Ah, evet sonunda kurtuldum."
"Sen de bir yaradan kurtulup diğerini açıyorsun." dedi Tsukki. İlk başta neyi kastettiğini anlamadım ve şaşkınca ona baktım.
"Dizin..." dedi.
"Biz giderken dizinde bir şey yoktu."
Dizimdeki yara bandına baktım. Fazla büyük bir şey değildi ama acıtıyordu. Tabii ki bunu da Sumako yapmıştı. Shi chan ve Tsukki'nin yokluğunu fırsat bilip daha çok üstüme gelmişti. Bu sırada da dizimi yaralamıştım.
"Sumako yaptı." dedim kararlı bir şekilde.
"Kim? Ne yaptı?" dedi Tsukki anlamaz bir şekilde. Onlar da benimle birlikte durup bana dönmüşlerdi.
"Sumako. Sana doğum gününde kek getiren kız ve bulduğun günlüğün sahibi de o."
"Günlüğün sahibi mi?!" dedi Shi chan şaşkınca.
"Sen neyden bahsediyorsun? Doğru düzgün anlat."
Kafamı kaldırıp solumdaki küçük oyun parkına baktım. Boş görünüyordu.
"Parka oturalım mı? Size anlatmam gerekenler var."
~~~~~~~~~
"Evet, parka geldik. Anlat şimdi." dedi Tsukki yanıma otururken.
"Size günlüğün sahibiyle tanıştığımı söylemiştim ya. O kız Sumako'ydu. O gün beni senden uzak durmam için tehdit etti ve beni hırpaladı. Elimi bu yüzden yaralamıştım."
Ne tepki vereceklerini görmek için duraksadım. Ama bir şey demediler. Dikkatlice dinlemeye devam ediyorlardı. Bakışlarımı onlardan çekip tekrar yere sabitledim.
"Beni merdivenden iten de oydu."
"Sen merdivenden düşmedin mi?"
"Hayır, Sumako'yla karşılaşmıştım. Beni yine tehdit etti ve merdivenden itti."
Tsukki de bana bakmayı kesip yere bakmaya başladı. Bense kafamı önüme eğmiştim.
"Ayrıca da saçımı kesti. Bu yüzden peruk takıyorum."
Başka bir şey söylemedim. Konuşunca sesim ağlamaklı çıkıyordu. Yaşadıklarımı hatırladığım için değil, rahatladığım içindi. Ayrıca yalan söylediğim için çok mahcup hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|°|I'm in Love Again|°|
Fanfiction{Tamamlandı}... Tsukishima × oc "O kadar güzeldi ki baktıkça bakasım geliyordu, gözümü bile kırpmadan onu izlemek istiyordum." °°° "Daha önce de böyle güzel miydi bu kız? Böyle şairane miydi?" ... Tsukki'li bir şeyler işte, fazla bir şey beklemeyin...