|°|I'm in Love Again|°|

Dokuz

Sabah giyeceğim kıyafetleri çantama koyup telefonumu elime aldım. Mesaj kutusuna girip Tsukki'nin isminin üzerine tıkladım.

Tsukki

Seni almaya mı geleyim?

Yoksa önden mi gideyim?

Sarışın bebe🤓💛

Ben çoktan geldim.

Seni bekliyoruz.

  Ne?!

Bi' haber verseydin keşke.

Neyse geliyorum ben de.

Bekleyin.

Telefonumu da çantaya koyduktan sonra salona annemlerin yanına gittim.

"Ben gidiyorum. Size iyi geceler." dedim salonun kapısından.

"Yalnız mı gidiyorsun?" dedi babam.

"Evet?"

"Bekle, hazırlanıp seni bırakayım. Gece gece yalnız gitme." diyerek koltuktan kalktı.

"Gerek yok, çok uzak değil zaten. Kendim giderim."

"Olmaz öyle, ben bırakırım. Bekle biraz."

Oflayarak koltuğa oturdum. Bir süre sonra babam üstüne bir şeyler geçirip geldi ve yola çıktık.

Biz sokakta yürürken karşımızda iki adam belirdi. Boyları uzundu. Ama karanlık olduğu için yüzlerini göremedim. Adamlardan bir tanesi bize doğru geldi. Yaklaştığında yüzünü görebilmiştim. Gelenler Shi chan ve Tsukki'ydi.

"Ah, Kinjiro san! Micchan! Biz de seni almaya geliyorduk." diyerek hafifçe başını eğdi Shi chan. Tsukki de arkadan geldi ve o da hafifçe selamladı.

"Ah, iyi akşamlar çocuklar. Madem geldiniz, ben burdan dönüyorum o zaman. Mina size emanet." diyerek yanımızdan ayrıldı babam.

Bu lafına dudaklarımı büzdüm.

~~~~~~~~~

"Evet, ilk olarak ne yapmak istersiniz?" dedi Shi chan odanın kapısını açarken.

"Bilmem ki, ne yapalım Tsukki?"

"Bana fark etmez."

"Buldum, bence yüz bakımı yapalım. Hem akşam rutinimi yapmış olurum."

Ben çantama doğru yürürken birbirlerine baktılar. Sonra Shi chan önüne dönüp,

"Olur." dedi.

"Hayır dersem kabul edene kadar ısrar edersiniz, değil mi?" dedi Tsukki de umutsuzca.

"Evet!" dedim elimdeki çantayla Tsukki'yi cevaplarken. Çantayı tek elime aldım ve ikisini de kollarından tutup sürükledim.

"Hadi!"

Onları tuvaletin önüne kadar sürükledikten sonra ışığı açmak için kollarını bıraktım sonra da içeri girdim. Lavabonun ıslak olup olmadığını kontrol ettikten sonra çantamı üzerine koydum ve içini karıştırdım. Aradıklarımı bulduğumda yüzüme bir gülümseme yerleşti. Elimdekileri çantadan çıkarıp diğer ikisine gösterdim.