Yirmi

180 17 104
                                    

Hikayenin bundan sonrası spoiler içerir. Mangayı okumayanlara tavsiye etmiyorum.

"Maçın kendisini izledin zaten, haberleri de izlemene gerek var mı?" dedi annem yatakta yanıma oturarak.

"Maçı oynayanlar bile izliyor. Hem Tsukki'den nasıl bahsetmişler merak ediyorum." diyip televizyona döndüm tekrar.

"İkinci set sürerken Karasuno'nun blokları orta oyuncusu Suna Rintaro'yu durduramadı."

Sunucunun dediklerine dudağımı büzdüm ve kumandayı yatağa fırlattım. Hemen elime telefonu alıp Tsukki'yi aradım. Fazla çaldırmadan açmasından telefonun yakınlarında olduğu sonucunu çıkarmıştım.

"Efendim?"

"Tsukki televizyona aldırma sakın! Harika iş çıkardın!" dedim sinirli bir şekilde.

"Ah, teşekkür ederim?"

"Hepiniz harika iş çıkardınız bunu diğerlerine de söyle. Ayrıca yarın ki maç için şans dilediğimi de söyle."

Sinirim hemen yatışmıştı ve sesim yumuşamıştı.

"Tamam söylerim." dedi hafifçe kıkırdayarak.

"Tsukishima kız arkadaşınla cilveleşmeyi bırak da buraya gel!" dedi biri arkadan. Sesinden Daichi san olduğunu tahmin etmiştim.

"Şimdi kapatıyorum. Yarın görüşürüz." diyerek telefonu kapattı.

"Görüşürüz." dedim yüzüm kıpkırmızı bir halde.

Gerçekten insanlara böyle bir izlenim mi veriyorduk yani? Tsukki bundan çok rahatsız olmalıydı. Gerçi benim için hoş sayılırdı. Gerçekte Tsukki'nin kız arkadaşı olmadığım gerçeğini saymazsak yani.

Telefonu kalbime tutarak yatağa yattım. Maçı izlerken ben de çok yorulmuştum. O yüzden bir süre sonra yattığım yerde uyuyakaldım.

°
°
°

Ertesi sabah uyanıp kahvaltı yaptık ve dünkü gibi doğruca stadyuma gittik. Önceki günlerden daha çok insan vardı sanki. Karasuno'nun Nekoma ile olan maçını herkes merak ediyordu galiba.

Isınmalardan sonra Kageyama kun'un servisi ile maç başladı. Karasuno önde gidiyordu. Her şey güzel ilerlerken arkadan nii san'ın sesi duyuldu.

"Kaç kaç? Kim önde? Çok bir şey kaçırdım mı?"

"Nii san! Daha yeni başladı. Hadi gel!" dedim elimle işaret yaparak.

"Micchan, senin okulun yok mu?"

"Birkaç günlüğüne kayratıyorum." diyerek sırıttım.

Annemle de selamlaştıktan sonra biraz daha önlere gelip maçı izlemeye başladı. Bir süre sonra Tsukki ile birlikte Shi chan da oyuna girdi.

"Ah, işte geliyor! Öncekinden daha sakin." dedim Shi chan'ı göstererek.

Shimada san gülümseyerek gözlüklerini ittirdi. Övünüyormuş gibi bir hali vardı. Shi chan başarılı bir servis ası aldığında hepimiz sevinçten zıpladık.

"Tadashi çok büyümüş." dedi Nii san duygulanarak.

"Kesinlikle!" dedik Shimada san'la aynı anda.

"Sanki sizin çocuğunuz."

"Bir bakıma öyle sayılır." diyip kıkırdadım.

Shi chan bir servis daha attığında servis ası olmadı ama karşı takım atak yaptığında Tsukki onları blokladı ve yine sayı oldu. Ellerimi burnumun altında birleştirdim ve gurula gülümsedim. Harika iş çıkarıyorlardı. Tsukki'nin aklından neler geçiyordu bilmiyordum ama gidip Shi chan'la ellerini çakıştı.

|°|I'm in Love Again|°| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin