|°|I'm in Love Again|°|

On İki

Koridorda sallana sallana yürürken Tsukki'yi düşünüyordum. O konuşmadan sonra onun birine aşık olduğunu anlamak çok da zor değildi. Ama acaba kimdi bu kişi? Tsukki bizim dışımızda kimle görüşüyordu ki? Ona bunu sormamıştım çünkü gerek duymadım. Kim olduğunu bilmesem de olurdu. Hem maçları yaklaşıyordu. Aklını oraya verse daha iyiydi.

Sınıfa vardığımda Tsukki'nin içeride olmamasını umut ederek sürgülü kapıyı açtım. Tsukki her teneffüs yaptığı gibi kulaklıklarını takmış dışarıyı izliyordu.

Sevdiği kişiyi düşünüyor olmalı.

Gülümsedim ve Tsukki'ye bakmayı kesip sırama oturdum. Sınıf neredeyse boştu, herkes sınıftan bunalıp gezinmeye çıkmış olmalıydı.

Ben boş boş etrafa bakınırken Shi chan yanıma geldi ve hafif sertçe ellerini sırama vurdu.

"Yeter artık! Neyin var, söyle çabuk!" dedi kızgın görünmeye çalışarak. Anlık irkilmemin etkisinden çıkarak cevap verdim.

"Bir şeyim yok, neden?"

"Kaç gündür bizden kaçıyorsun resmen. Antrenmanlara gelmiyorsun, bizimle yürümüyorsun, bizimle öğle yemeği yemiyorsun. Neden aniden böyle davranmaya başladın?" dedi sesini yumuşatarak.

Gözlerimi onun üzerinden çekip hâlâ dışarıya bakan Tsukki'ye çevirdim. Shi chan da bakışlarımı takip etti ve o da Tsukki'ye bakmaya başladı. Sonrasında tekrar göz göze geldiğimizde kafamı eğdim.

"Tsukki ile mi alakalı? Geçen gün ne konuştuğunuzu hâlâ merak ediyorum."

Shi chan' a yaklaşıp fısıldadım.

"Bana aşkın nasıl hissettirdiğini sordu."

Geri çekilirken devam ettim.

"Bu çok tuhaf değil mi? Özellikle onun için."

Shi chan ağzı açık bana bakıyordu. Bir süre şaşkın şaşkın birbirimize baktık.

"Biliyor musun? Bana da aynısını sormuştu."

"Ne zaman?"

"Buz patenine gittiğimiz gün. Sen söyleyince fark ettim, o günden beri o da bir garip."

"Aşık olduğu biri var sanırım." bunu söyledikten sonra daha da suratım asıldı.

"Kırgın mısın?"

Kafamı iki yana salladım.

"Hayır öyle değil. Tsukki... her zaman ne isteyip ne istemediğini bilirdi. Muhtemelen ilk defa böyle şeyler hissediyor. Eğer onun etrafında dolaşmaya devam edersem kafası karışabilir ve bunun hoşuna gideceğini sanmıyorum."

"Ama öyleyse ne olmuş? Sen onun kaç yıllık arkadaşısın. Ondan bu kadar kolay mı vazgeçeceksin?"

"Aması falan yok. Tsukki'nin sevgisi gerçekten çok değerli ama onu hak eden ben değilim demek ki. Artık onun etrafında olmak için bir sebebim yok. Sen de beni boşver maçlarına odaklan."

Söyleyeceklerimi bitirdikten sonra kafamı sırama yasladım. O sırada zil çaldı ve Shi chan da ağır adımlarla sırasına geçti.

°
°
°

Birbirinin aynı ve Tsukki'siz geçen birkaç günün daha ardından sonunda final günü gelmişti. Antrenmanlarına gitmiyordum ama takımın bütün maçlarını izlemiştim. Karasuno hepsini yenip başarılı bir şekilde finale yükselmişti ve bugün Shiratorizawa ile oynayacaklardı.