Yedi

188 27 39
                                    

Sonunda Tsukki'nin evine geldiğimizde kapıyı çaldı. Yoldayken Shi chan'ı da davet edivermiştik. Daha doğrusu ben etmiştim. Bu yüzden kapıya geldiğimizde Tsukki bana hala kızgındı.

"Tsukki! Bu kadar kızma ama." dedim şirin bir şekilde.

"Sen de evime rastgele birilerini davet etme."

"Amaan ne fark eder ki yakında benim evim olacak zaten." diyerek sırıttım.

Tsukki bıkkın bir nefes vererek kapıyı çaldı. Kapı açılınca hepimiz içeri geçtik.

Hinata odaya girer girmez etrafı karıştırmaya başladı. İlk olarak yazı masasının üstündeki raflara yönlendi.

"Vayy, bu maketler çok gerçekçi!" dedi hayranlıkla.

"Bak, izinsizce evime geliyorsunuz bari odamı karıştırmayın."

Tsukki'nin azarlamasından sonra Hinata ile beraber hepimiz uslu uslu yere oturduk. Tsukki de oturunca kitapları açtık ve herkes ödevini yapmaya başladı. Ben hariç çünkü benim ceza olarak Hinata ve Kageyama kun'u çalıştırmam gerekiyordu.

Bir saatin ardından Tsukki ve Shi chan'ın ödevi bitmişti ve onlar salona geçtiler. Bense bu iki şaşkolozla kalmıştım. Cidden, nasıl voleybolda bu kadar iyi olup derslerde bu kadar kötü oluyorlardı? Kageyama kun'a 'dahi pasör' falan diyorlardı değil mi? Nerdeydi bu çocuğun dahiliği?

Ben düşünürken Hinata kağıdını uzattı. Kağıdını alıp kontrol etmeye başladım. Vasatın altında bir performanstı ama en azından berbattan vasata bir saatte gelebilmiştik.

Ona cevaplarının doğrularını anlattıktan sonra kağıdını geri verdim.

"Bugünlük burda bitirelim. İyi iş çıkardınız ama lütfen bir daha ders çalışmak için bana gelmeyin." dedim bitkin bir şekilde. Eşyalarını toplayıp ayağa kalktılar.

"Teşekkür ederiz." diyerek eğildiler.

"Önemli değil." dedim gülümseyerek ve ben de ayağa kalktım. Odanın kapısına geldiğimde salona seslendim.

"Tsukki, gidiyorlar ve şimdi senin beni çalıştırman gerekiyor."

Tsukki salondan geldi ve Hinata ile Kageyama kun'u yolcu ettikten sonra odasına geçtik. Shi chan da yanımıza geldi.

"Ben de gitsem iyi olacak. Siz rahat rahat çalışın." dedi bana göz kırparak.

Tsukki'ye bakarak kızardım. O, bunu görmemişti çünkü çalıştığımız yeri düzenliyordu. Shi chan'ı da yolcu ettikten sonra sonunda baş başa kalmıştık. Açıkçası heyecanlanmıştım.

Saçma şeyler düşünme Mina!

Yanaklarıma tokat atarak kendime gelmeye çalıştım. Tsukki ise eşyaları düzenlemeyi bitirmiş bana da yanında yer açmıştı.

"Cidden, Tsukki! Onları ben çalıştıracaksam neden buraya geldiler ki?" diye sızlandım.

"Sözümü dinlemeyen sendin. Hiç bana söylenme." dedi oturmam için açtığı alanı patpatlarken.

"Alt tarafı beş kişiydik. Ne var ki bunda?" dedim ve yüzümü buruşturarak oturdum.

"Uzatma da başla çözmeye."

Soruları çözmeye başladım ama odaklanamıyordum bir türlü. Tsukki yanımda bağdaş kurmuş başını da masaya yasladığı koluna yaslamıştı. Dikkatlice soru çözüşümü izliyordu ve yanlış yaptığımda doğrusunu anlatıyordu. Tabii yanımda Tsukki dururken odaklanamadığım için sürekli yanlış yapıyordum, o da sürekli beni azarlıyordu.

|°|I'm in Love Again|°| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin