Sabah gözlerimi açtımda tanıdık bir sıcaklıkla uyanmıştım. Aslında daha önce hiç bu kadar yakın olmamıştım ama tanıdık olduğunu biliyordum.
Önümdeki büyük bir şey güneş ışıklarının bana ulaşmasını engelliyordu. Kafamı kaldırmayı başardığımda bu engelin Tsukki olduğunu gördüm. Telaşla kalktım. Nerdeydim? Ne ara buraya gelmiştim? Başım çatlayacak gibiydi. Elimle başımı tutup ağzımdan küçük bir inleme çıkardım. Bu sırada yanımdaki Tsukki de uyandı.
"Günaydın." dedi uykulu sesiyle.
"Günaydın." dedim ben de elimi başımdan çekerken.
"Böyle mi yattın gerçekten?"
"Bilmiyorum, yorgundum." diyip sırtüstü yattı.
"Dün noldu? Size zorluk çıkarttım mı?"
Dalga geçer gibi bir gülüş çıktı ağzından. Elinin tersiyle bir gözünü kapatıyordu.
"Hem de nasıl. Dans edeceğim diye kafanı çevirirken kafanı duvara vurdun. "
Dişlerimi sıktırarak gergince gülümsedim.
"Ondan bu kadar başım ağrıyor demek." dedim kafamı ovarken.
Kahkaha atarken yataktan kalktı. Ciddi olup olmadığını tam anlayamamıştım ama ben de onunla birlikte gülmeye başladım.
"Dalga geçiyordum. Sadece 'özledim, özledim' diye ağlayıp durdun.
"İyi bari."
"Kahvaltı edelim." derken ayağa kalktı.
"Annen burda olduğumu biliyor mu?" diye sordum yatağın kenarında otururken.
"Eve nasıl girdiğimizi sanıyorsun?" dedi kapıyı açıp mutfağa geçerken.
Ben de peşinden gittim. Mutfakta kahvaltı hazırlayan Tsukishima san'a yardım ettik ve hep beraber güzel bir kahvaltı yaptık. Tsukishima san da dönmeme çok sevinmişti. Onunla da güzelce sohbet ettikten sonra Tsukki'nin odasına döndük. Ben yatağa otururken o, dolabından birkaç kıyafet çıkardı. Etrafa göz atınca yazı masasının kenarında, yukarıdaki dolap gözüme çarptı.
"Erotik mangaların duruyor mu?" diye sordum ona takılmak için.
"Evet, dolapta."
"Ne?! Dalga geçiyordum!"
"İnanmıyorsan bak." dedi beyaz gömleğini bir kazakla değiştirirken.
Tabii ki inanmıyordum. Bu yüzden ayağa kalkıp doğruca dolabın yanına gittim. Hem dolapta ne olduğunu merak ediyordum hem de Tsukki'yi izlemek istiyordum.
Dikkatimi dolaba vermeye çalışarak kapağını açtım. Lacivert bir mücevher kutusu ve üstünde bir mektup dışında içi boştu. İlk olarak mektubu elime alırken Tsukki yanıma geldi. Yüzü bana dönükken elini yazı masasına dayadı.
"İnandın mı?" dedi dalga geçerek.
"Hayır, zaten o yüzden dolabı açtım ya." derken mektubu inceliyordum.
"Bu ayrılırken verdiğim mektup mu?"
"Ta kendisi."
"Onu sakladın mı?"
"Hıh, fazla dramatikti."diyerek burnunu kırıştırdı.
Ona bakmayı kestikten sonra mektubu dolaba dik bir şekilde koyup mücevher kutusunu elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|°|I'm in Love Again|°|
Fiksi Penggemar{Tamamlandı}... Tsukishima × oc "O kadar güzeldi ki baktıkça bakasım geliyordu, gözümü bile kırpmadan onu izlemek istiyordum." °°° "Daha önce de böyle güzel miydi bu kız? Böyle şairane miydi?" ... Tsukki'li bir şeyler işte, fazla bir şey beklemeyin...