Bölüm Şarkısı: Yalnızlık Senfonisi...♬
Bazen insanın ne düşündüğünü, ne istediğini anlamak zordur. Çünkü onlar da bilmezler ne istediğini. Ben de ne istediğini henüz bilmeyenlerdenim...
~
Odamın camından aşağı bakıp Çınar ve diğerleri de bakkaldan çıkıp gözden kaybolana kadar aşağı baktım. Görüş alanımdan çıktıklarında perdeyi çekip arkama dönmemle Rüya'nın bana olan meraklı bakışları ile karşılaşmam bir olmuştu. Rüya ellerimi beline koydu.
"Saçların yine ıslanmış. Sonra da niye hastayım diyorsun. Birazdan annemin ıhlamurunu içmek zorunda kalacaksın işin zor." Ellerini iki yana açarak devam etti. "Böyle sürahi büyüklüğünde bir bardağa koyacak içene kadar canın çıkacak. Şimdiden kolay gelsin. Ben gizlice saksılara döküyorum bence sen de öyle yap."
Güldüm. "Tavsiye için teşekkür ederim küçük hanım."
Rüya odadan çıkarken yengem elinde Rüya'nın bahsettiği o dev bardakla içeri girdi. Birilerinin hala seni düşündüğünü görmek güzel bir duyguydu. İlk defa biri benim için ıhlamur hazırlamıştı. Gözlerimi bardaktan çekip yengeme çevirdim. Yengemse gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Al kızım iç sıcak sıcak iyi gelir."
Gülümseyerek bardağı yengemin elinden aldım. "Teşekkür ederim yenge."
"Ne demek güzelim. Sen de benim kızımsın yanındayım ben senin her zaman. Hadi şimdi iç göreceğim içtiğini."
Başımı aşağı yukarı salladım. Bardağı ağzıma doğru götürüyordum ki yengemin morarmış bileğini görünce duraksadım. Gözlerimi yengeme çevirdim ve telaşla konuşmaya başladım.
"Eline ne oldu?"
Yengem bileğini örterken gülümsemeye çalıştı. "Yok bir şey kızım çaydanlığa çarptı sadece."
Kaşlarımı kaldırdım. "Çaydanlığa çarpsa yanık izi olurdu yenge." Aklıma gelen şeyle yutkundum. "Dayım mı yaptı?"
Yengem üzgün gözlerle bana baktığında dayımın yaptığını anlamış olmuştum. Nefesimi sesli bir şekilde dışarı verirken devam ettim. "Ne hakla yapıyor ya bunu? Kendisinden güçsüz gördüğü insanlara bunu yapmaya hakkı yok."
Ben ıhlamuru yanımdaki masaya bırakırken yengem elimi tutarak konuşmaya başladı. "Kuzum iyiyim ben yok bir şeyim hem acımıyor zaten."
Yengemin elimi tuttuğu elini iki elim arasına alıp bileğine baktım. Çok kötü olmuştu. Nasıl yapardı bunu adi herif ya. Bileğine baktıktan sonra bavuluma dönerek konuşmaya başladım. "Bende bir krem vardı bir dakika."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ÖĞRENCİ
Novela Juvenil"Ben, senin bu ışık saçan gülümsemene karşın fazla karanlığım deniz kızı." "Ben de gülmeyiveririm? Böylece hiç bir sorun kalmaz." "Hayır. Sen hep gül. Yoksa benim bu kötü dünyaya tutunacak başka bir dalım kalmaz. Sen hep gül." ~ Beklemek... Bir anı...