"Ya oğlum harbi diyorum bak o soru zaten hatalıydı."
Savaş başını sağa sola salladı. "Lan çözemediğin her soruya da hatalı diyorsun bir siktir git."
Deniz kaşlarını kaldırdı. "Şş kızın yanında küfretmesene lan."
Savaş özür dilercesine bana baktığında
sorun olmadığını belirtircesine gülümsedim. Çınar nefesini sesli bir şekilde dışarı vererek devam etti. "Neyse ne yarın bakarız o soruya. Uykunuz da gelmiş zaten koltukta uyuyakalacaksınız şimdi hadi odalara."Deniz başını sağa sola salladı. "Aynen hadi odalara hadi hadi."
Kütüphanede yaklaşık beş saatlik çalışmanın ardından eve gelmiş ve geldiğimizden beri Kerem ve Deniz'in çözemediği soru hakkında kafa yormuştuk. Soruya ben de dahil hepimiz bakmış, ama çözememiştik. Eve geldiğimizde ise üstüme yorgunluk çökmüş ve koltuğun kenarına kıvrılıp uzanmıştım. Tabii benim gibi diğerleri de koltuğa atmışlardı kendilerini. Yorucu ama güzel bir gündü.
Herkes ayaklandığında ben de esneyerek koltuktan kalktım. Kerem bana bakıp gülümsedi. "Kız uykusuzluktan perişan oldu ya gel gel kıyamam."
Kerem kolunu omzuma attığında gülümsedim. Gözlerimi kapanmaması için zorluyordum adeta. Ağrımaya başlamışlardı. Birlikte üst kata çıktığımızda Kerem kolunu omzumdan kaldırdı ve Savaş konuşmaya başladı. "İyi geceler."
Ardından Çınar devam etti. "İyi geceler."
Bana döndüğünde gülümsemeye çalıştım uykulu gözlerimle. "İyi geceler."
Herkes odalarına geçtiğinde ben de odama geçip üstümü bile değiştirmeden kendimi yatağıma atmıştım.
Sonraki Gün...
"Selin abla. Hadi uyan annem en sevdiğin poğaçayı yaptı gel çabuk bitmeden."
Gözlerimi açıp yatakta doğruldum. Ben gözlerimi elimi yumruk yaparak ovalarken Rüya gülmeye başladı. Ben soran gözlerle ona bakarken o şirin sesi ile konuşmaya başlamıştı. "Ayol çok kolay oldu."
Ben ayağa kalkıp esnerken Rüya devam etti. "Deniz abi ile iddiaya girdik. Seni uyandırabilirsem tramboline götürecekti beni. İddiayı kazandııım çok sağol Selin Ablacığım ama şöyle bir sorunumuz var. Poğaça yok." Ben kaşlarımı kaldırarak Rüya'ya bakarken o sırıtarak benden uzaklaşmaya başladı. "Ben de seni çok seviyorum Selinciğim, kaçtım ben."
Başımı sağa sola salladım. "Bıcırığa bak sen ya. Resmen oyuna getirdi beni. Alacağın olsun Rüya."
Odamdaki banyoya girip elimi yüzümü soğuk suyla yıkayarak kendime geldikten sonra bavuluma yöneldim. Gün için uygun kıyafetleri seçtikten sonra yatağımı toplayıp kıyafetleri üzerime geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK ÖĞRENCİ
Teen Fiction"Ben, senin bu ışık saçan gülümsemene karşın fazla karanlığım deniz kızı." "Ben de gülmeyiveririm? Böylece hiç bir sorun kalmaz." "Hayır. Sen hep gül. Yoksa benim bu kötü dünyaya tutunacak başka bir dalım kalmaz. Sen hep gül." ~ Beklemek... Bir anı...