18. Bölüm

1.5K 155 6
                                    

Bakalım yeni Umut nasıl biriymiş? Keyifli okumalar💚

A S Y A

Umut bana sarmaşık derken haklıydı. Onu bir sarmaşık gibi sarmış içten içe çürütüp mahvetmiştim. Bana olan duygularını bildiğim halde, onun hayatında sevgilisi olarak yer alamayacağım halde gidip onu öpmüştüm. Kocaman bir aptaldım ben. Şimdi bu vicdan azabıyla yaşamak zorundaydım! Harika bir insanın hayatını bencilce mahvetmiştim.

Günlerdir ondan bir haber alamamıştım. Barış'ın evine gitmemek için kaç defa kendimle savaşmam gerekmişti. Ona ne diyecektim ki? Açıkça ona aşık olup olmadığımı sormuştu, bense yüzüne bile bakamamıştım. O da sessizce kapıyı çekip çıkmıştı ve bu onu son görüşümdü.

Bende kendimi işlerime vermiştim. IvyLang'de işler umduğumdan iyi gidiyordu. Yeni geliştirdiğimiz algoritma sayesinde işlerimizi çok hızlı bir şekilde halledebiliyorduk ama ona rağmen işlerle başa çıkabilmek için birkaç tercümanla daha anlaşmam gerekmişti. Ayrıca Gürsoy Holding'e hala ben bakıyordum ve öğleden sonra bir toplantıya katılmam gerekiyordu. Yeni kurdukları kozmetik şirketi için Utku yardımımı istemişti, şirket Fransız ortaklı olacaktı. Yani bolca Fransızca konuşacağım bir gün için oldukça hazırlıklıydım. Beklemediğim şeyse toplantıya Utku yerine Umut'un katılmasıydı. Bu firmanın tüm işlerini Umut yönetecekti, bu da sık sık bir araya geleceğimiz anlamına geliyordu.

Umut'un beni görünce ne tepki vereceğini ve nasıl olduğunu fazlasıyla merak ederken toplantı odasında oturmuş kalemimle oynuyordum. Ancak Umut bir türlü gelmemişti. Asistanı ondan önce gelerek heyeti karşılamış, toplantı için gereken her şeyi hazırlamıştı. En son Umut nihayet kapıda göründüğünde küçük dilimi yutmuştum. Daha önce onu çok farklı hallerde bolca görmüştüm ancak üzerinde jilet gibi bir takım elbise ile bu kadar iyi görüneceğini hiç düşünmemiştim! Resmen far görmüş tavşan gibi tutulup kalmıştım. Umut inanılmaz yakışıklı ve profesyonel bir iş adamı gibi görünüyordu. Üzerinde hiç kalbi kırılmış bir adam görüntüsü yoktu, o muzip çekici gülüşüyle insanları selamlamıştı. Beni fark ettiğindeyse gülüşünü hiç bozmadı.

"Sizde hoş geldiniz Asya Hanım."

Başka tek kelime etmeden toplantıyı başlattı. Ondan hiç beklemediğim şekilde işe fazlasıyla hakim görünüyordu. Bu hali görüntüsüyle ve muzip gülüşüyle birleşerek nedensiz yere canımı sıkmıştı. Hain telefon kulübesi daha önce hiç fark etmediğim kadar çekici görünüyordu. Fransız şirket temsilcileri içerisinde markanın dijital pazarlama bölümü ile ilgilenen Michelle ise işten ziyade Umut'la ilgileniyor gibi görünüyordu. Toplantı boyunca cilveli bakışları onun üzerindeydi ve Fransız kadınlarına atfedilen bütün seksapelitesini kullanıyordu. Kadının Umut'a olan bütün girişimlerini Türkçe 'ye çevirmek zorunda kalmaksa benim sinirimi bozmuştu. Fransız heyet gittiğindeyse Umut'la baş başa kalmıştık.

"Bu evraklar ne zamana hazır olur? Bir sonraki toplantıya hazır olursa çok sevinirim." Bunu söylerken yüzüme bile bakmamıştı.

" En kısa zamanda bitirir asistanına iletilmesini sağlarım."

"Çok iyi olur. Markanın lansmanını en kısa zamanda yapmak istiyoruz biliyorsun. Şimdi bir toplantım daha var, izninle. " deyip odadan ayrıldı.

Doğru düzgün yüzüme bile bakmadan üstelik. Aramızda fiziken santimetreler vardı, ruhense ışık yılı bir uzaklık...

Gürsoy Holdingden ayrılıp eve geçtiğimdeyse oldukça bezgin bir haldeydim. Umut'un eskisi gibi yüzüme altın parıltılarla bakmayacağını elbette ki biliyordum. Yine de bu kadar uzak davranacağını düşünmemiştim. Kısa süre içerisinde aramızdaki ilişkiyi kurumsal bir düzeye indirmesiyse günün şokuydu gerçekten. Öyle istiyorsa öyle olacaktı.

Gece Mavisi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin