"Biz emirleri Kevin'dan alırız."
Duyduklarımla duvara iyice yaslandım ve göz devirdim.
"Kevin burada olsaydı belki."
Aaron alayla konuştuğunda kendi kendime gülümsedim.
"Geri geleceğini biliyoruz."
Ajanlardan birinin sertçe konuşmasıyla yavaş adımlarla saklandığım duvarın arkasından çıktım.
Fısıltıları duyabiliyordum ama umursadığım söylenemezdi.
"Tabii ki dönecek ama döndüğünde onu neden bir sürprizle karşılamayalım, öyle değil mi?"
Aaron bana bakarak konuştuğunda toplanmış kalabalığa baktım.
"Bu kızın tarafında mısın?"
Bir adam öne çıkıp konuştuğunda bakışlarımı ona çevirdim.
"Ne zamandır süs köpekleriyle iş birliği yapıyorsun Aaron?"
Adam bana bakarak alayla konuştuğunda sırıttım ve parmağımı şıklattım.
Yüzlerinin aldığı şekil komikti.
"Bana en son bu şekilde yaklaşan kişi şu an bu halde, adımlarınızı dikkatli atmanızı öneririm."
Adamın gülüşü solduğunda bakışlarımı boynunda iple aşağıya sarkan doktora çevirdim.
"Biraz gösteriden zarar gelmez diye düşündüm, son nefesini vermek üzereyken bakışlarını görmeliydiniz."
Kıkırdadım ve ilerlemeye başladım.
"Yanlış anlamayın sizi tehdit etmiyorum."
Kızlardan biri öne çıktı.
"Bu tehdit etmediğin halin mi?
Güçlerine mi güveniyorsun köpekçik, burada seni nefesini bile kesmeden öldürecek çok kişi var.
Ayrıc-"
Parmaklarımı oynatıp zorlanmadan boynunu kırdım ve yere düşüşünü izledim.
"Nerede kalmıştık?"
Alayla güldüğümde kimseden ses çıkmamasıyla gülümsedim.
"Yıllar önce beni ateşinizde yaktınız sadece beni de değil."
Bakışlarımı üzerlerinde gezdirdim.
"Güçsüzken ve çaresizce ağlarken bana sadece güldüğünüzü hatırlıyorum.
Beni kızdırmamalıydınız gençler."
Gülümsedim ve Aaron'a baktım.
Ne demek istediğimi anlamış olacak ki yanındaki adama işaret vererek tüm kapıların kapanmasını sağladı.
Herkes telaşlanmaya başladığında kıkırdadım.
"Çünkü verdiğim sözleri hatırlıyorum."
Tam da istediğim gibi yukarıdan akan benzinle gülümsedim.
Canice miydi? Belki.
Ama umurumda mıydı? Kesinlikle hayır.
"Ne yapıyorsun sen sürtük?"
Aralarından biri sinirle bağırıp bana doğru ilerlemeye çalıştığında sırıttım.
"Deli sürtüğün tekisin."
Bağırışlar çoğaldığında gözlerimi kapattım ve yüksek bir kahkaha attım.
"Patronunuza güzel bir sürpriz yapalım, eğlenmeye bakın gençler."
Aaron elindeki kibriti onlara doğru attığında arkamı döndüm ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Çığlıkları duyabiliyordum.
Üssün çıkışına geldiğimizde benzin kokusunun yerini soğuk aldı.
"Şimdi ne yapacağız?"
Aaron yanıma geldiğinde bir şey söylemeden dumanların yükseldiği üsse baktım.
"Sen değil."
Aaron duraksadı.
"Ne?"
Bakışlarımı ona çevirdim.
"Bu iş bittiğinde seninle olmayacağım demiştim."
Aaron duraksadı ve derin bir nefes verdi.
"Beni öldürmemen için yalvarmayacağım, bunu hak ettiğimi biliyorum."
Önüme döndüm ve bakışlarımı hala yanan üsse çevirerek gözümden akan yaşı sildim.
"Bu ben değilim Aaron asla cani biri olmadım.
İlk zamanlar gücümü kullanmaktan bile çekiniyordum, kafam allak bullaktı ve korkuyordum.
İçinde savaş geçen her cümle beni ürkütüyordu."
Hafifçe güldüm ve kollarımı iki yana açarak kendimi gösterdim.
"Şimdi baksana bana, yaptığım şeylere.
Hayatım normal sanıyordum ama ben en başından bunların içindeymişim."
Aaron bir şey demeden bana bakmaya devam ettiğinde alayla güldüm ve ona yaklaştım.
"Bana neler yaptığını hatırlıyorum Aaron, en ince ayrıntısına kadar ve sana merhamet etmeyeceğim.
Eskiden olsa belki ama artık değil Aaron.
Hayatımın bu hale gelmesine en ufak bir katkısı olan herkesi öldüreceğim.
Kevin bana yalvarırken asla acımayacağım ve onun kalbini kendi ellerimle sökeceğim.
Yıllarca sürebilecek olması bile umurumda değil."
Aaron sertçe yutkunduğunda hafifçe gülümsedim ve beline sıkıştırdığı silahı alarak hızlıca bize doğru gelen adama sıktım.
Aaron gözlerini büyüttüğünde hafifçe sırıttım.
"Bana onu bul ve bulduğunda da kaç çünkü sıra sana da gelecek, eski dostum."
Aaron bir şey söylemediğinde ona kısa bir bakış attım ve çoktan ayarlanmış jete ilerledim.
"Onu bulacağım ve senin dizlerinin dibine atacağım Adeline ama kaçmayacağım.
Beni öldürmen için gün sayacağım çünkü artık yapacak hiçbir şeyim yok.
Evine git Adeline, git ve seni gerçekten hak edenlerin yanında ol.
En iyisini hak ediyorsun, eski dostum."
Ona bakmadım, hiçbir şey söylemedim.
Sadece jete bindim ve gözlerimi sıkıca kapatarak evime dönmeyi bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belle âme || Stark [düzenleniyor]
Fanfiction"The problem is," he said as he leaned in, "if i kissed you, I don't think I'd be able to stop."