Hissettiğim soğuk ile titreyerek gözlerimi açtığımda tanıdık gelmeyen oda ile kaşlarımı çattım.
Yatakta doğrularak etrafa bakındığımda çatılan kaşlarım daha da çatıldı, gece Tony'nin yanında olduğuma emindim.
Ayaklarımı parkeye indirdiğim sırara yerde gördüğüm karlar ile duraksayarak titrek bir nefes verdim ve soğuktan morarmaya yüz tutmuş ayaklarıma baktım.
Deli gibi çarpan kalbimi umursamamaya çalışarak kapıya doğru ilerledim ve kapıyı ittirerek odadan çıktım.
Karşıma çıkan karanlık koridorda sessiz olmaya özen göstererek ilerlerken bir yandan da kollarımı titreyen vücuduma sarmıştım.
Gelen adım sesleri ile saklanmak için etrafıma bakındım fakat gördüğüm tek şey koridorun sonunda bulunan kapıydı.
Koşar adımlarla kapıya ilerleyerek hızlıca içeriye girdiğimde hissettiğim sıcaklık ile vücudum titremeyi kesti.
Gözlerim odanın içinde dolaştığında gördüğüm sandalye ve yanında bulunan cihazla kaşlarımı kaldırdım.
Etrafa anlamsızca baktındığımda odanın kapısı birden açıldı ve içeriye siyah giyinmiş birkaç adam ile doktor olduğunu düşündüğüm biri girdi.
Adamın yüzünün neden bu kadar tanıdık geldiğini düşünürken arkadan gelen silüet ile tüm vücudum bu sefer korkuyla titremişti.
İki adamın koluna girmiş zorla yürütülmeye çalışılan kişi benden başkası değildi.
Sinirle doktora doğru ilerleyip karşısında dikildiğimde adamın dikkatini çekmek için elimi yüzüne doğru kaldırdım fakat beni görmüyordu.
"Burayı başınıza yıkacağım!"
Karşımda gördüğüm ve kesinlikle benimle aynı olan kız bağırdığında iki asker onu zorlukla sandalyeye oturttu
"Bugün nasılsın Adeline?"
Doktora doğru baktığımda sandalyede oturan kıza baktığını gördüm.
Pekala, karşımda oturan kişi kopyam falan değildi, kesinlikle bendim.
"Bununla birlikte her şeyi yapabileceğimi biliyorsun."
Doktor yan tarafta bulunan cihazı işaret ederek konuştu.
"Belki de buraya gelmesi gereken kişi abindir."
Gözlerimi kıstım.
Benim abim yoktu.
Karşımdaki kız benim aksime sinirle bağırdığında şaşkınlıkla ona baktım.
"Seni öldürürüm!"
Doktor sırıttı ve bir şey söylemeden yanında bulunan iğneyi eline aldı.
Benim aksime, sandalyede oturan kız onun ne olduğunu biliyordu.
Sandalyede kıpırdandı.
"İstemiyorum, lütfen."
Sonrasında duyduğum tek şey kulaklarımı acıtan yüksek sesli bir çığlıktı.
•
Gördüğüm rüyanın etkisiyle nefes nefese kalkarak, yatakta oturur pozisyona geldim.
Yan tarafıma baktığımda Tony'nin olmamasıyla aşağıda olabileceğini düşündüğüm için odadan çıkmak için ayağa kalktım fakat hissettiğim soğuk ile bakışlarım ayaklarıma indi.
Hissettiğim soğuk aklıma rüyamı getirdiğinde ürperdim ve hızlı adımlarla odadan çıkmak için hareketlendim
"Yatağa dönmelisin."
Tony'nin arkamdan gelen sesi yüzünden küçük bir çığlık atarak ona doğru döndüm.
Camın önünde bulunan bedenini bana döndürdüğünde rahatlayarak derin bir nefes verdim.
"Beni korkuttun Tony."
Tony hâla aynı şekilde bana bakıyorken kaşlarımı kaldırdım.
"Yatağa dönmelisin Adeline."
Derin bir nefes verdim.
"Neden?"
Tony, bana yaklaşarak bir sır verecekmiş gibi üzerime eğildiğinde korkuyla geri çekildim.
Tony'nin yüzü yavaşça rüyamda gördüğüm adama dönüştüğünde korkuyla nefesini tuttum.
Adam sırıttı ve bana biraz daha yaklaştı.
"Çünkü seni almaya geleceğiz Adeline."
•
Tony Stark tutulan boynunu oynattı ve kendine bir kahve almak için mutfağa ilerledi.
Adeline bu saatte yatakta olmak yerine kahve içtiğini görse büyük ihtimalle canına okurdu.
Tony neyse ki Adeline uyuyor diye içinden geçirerek mutfağa girdi.
Steve ve Richard'ın konuştuğunu gördüğünde hafifçe gülümsedi ve Steve'in omzuna vurdu.
"Uyku tutmadı mı?"
Steve güldü ve arkadaşını başıyla onayladı.
Tony, Richard'a başıyla selam verdiğinde Richard aynı şekilde karşılık verdi.
Tony tezgaha ilerleyip kendine hızlıca bir kahve yapıp tekrar yanlarına geldiğinde Steve hafifçe göz devirdi.
"Adeline gecenin bir yarısı kahve içtiğini biliyor mu?"
Tony hafifçe güldü.
"Bilse şu an burada olamazdım."
Steve gülümsedi ve elini hafifçe Tony'nin omzuna vurdu.
"Senin için endişeleniyor."
Tony hafifçe gülümsedi.
"Endişe etmesini gerektirecek bir şey yapmıyorum.
Steve bir şey söylemeden elini çekti ve önüne döndü.
Tony kahvesini içmek için ağzına doğru götürdüğünde duraksadı ve homurdandı.
"Sinirlerimi bozdun Rogers, içmiyorum."
Steve şaşkınlıkla Tony'e baktı ve ufak bir duraksamanın ardından küçük bir kahkaha attı.
Richard'da güldüğünde Tony gözlerini devirdi.
Gülüşlerini bölen şey Peter'ın koşarak mutfağa girmesi oldu.
"Bay Stark!"
Tony yerinden endişeyle kalkıp Peter'a ilerledi.
"Sorun ne?"
Peter derin bir nefes aldı ve endişeyle konuştu.
"Adeline'in çığlığını duydum odaya girmeye çalıştım ama kapı kilitli."
Tony Stark hiç düşünmeden odaya koştuğunda diğerleri de endişeyle onu takip etti.
Tony kapının önüne geldiğinde hiç düşünmeden kapıya sertçe vurdu fakat açılmadı.
"Adeline, güzelim."
İçeriden ses gelmediğinde Steve Tony'e hafifçe geri çekilmesi için işaret verdi ve hızlıca kapıyı ittirdi.
Kapı sert bir şekilde açıldığında Tony hızlıca içeriye girdi.
Gözlerini odada dolaştırdığında Adeline'i yatağın yanına çökmüş bir şekilde gördüğünde hızlıca ona doğru ilerledi.
"Adeline."
Adeline gözlerini açmadan başını iki yana salladı.
"Lütfen bana zarar verme."
Tony titreyen ellerini Adeline'nin saçlarında gezdirdi ve ona sıkıca sarıldı.
"Sana kimsenin zarar vermesine izin vermem."
Adeline aldığı tanıdık koku ile sıktığı ellerini serbest bıraktı ve sıkıca Tony'e sarıldı.
"Tony."
Adeline titreyen sesiyle konuştuğunda Tony ona daha da sıkı sarıldı.
"Buradayım güzelim."
Adeline yavaşça etrafına bakındı ve ona endişeyle bakan arkadaşlarını gördü.
Zoraki bir şekilde gülümsediğinde Natasha hızlıca ona sarıldı.
Adeline gecikmeden karşılık verdiğinde Natasha geri çekildi.
Adeline, Tony'nin yardımıyla ayağa kalktı ve onu yönlendirmesine izin verdi.
Herkes salona indiğinde Tony Adeline'i yanına çekti ve sıkıca sarıldı.
Natasha ve Wanda herkese birer kahve yaptığında Adeline zorlukla gülümsedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
"Ne gördüğünü anlatmak ister misin?" "
Adeline, Tony'nin sesini duyduğunda rahatsızca yerinde kıpırdandı.
Tony derin bir nefes vererek Adeline'ın saçlarına ufak bir öpücük bırakarak sessiz kalmayı tercih etti.
"Anlatmak istediğinde anlatır.
Natasha hafifçe gülümseyerek Adeline'e baktığında Adeline hafifçe boğazını temizledi.
"Yarın çalışmalara başlamak istiyorum."
Steve anlayışla gülümseyerek başını salladı.
"Kiminle başlamak istersin?"
Adeline gözlerini Richard'a çevirdiğinde onun da kendisine baktığını gördü.
Hafifçe gözlerini kıstı.
"Richard ile başlayabilirim."
Aradan geçen sürede Clint ağzı açık bir şekilde uyuya kaldığı için herkes odalarına çekilmeye karar verdi.
Sabah olduğunda Adeline yüzünde gezinen parmaklar ile gözlerini yavaşça açtı.
Tony'nin ona gülümseyerek baktığını görünce aynı şekilde gülümsedi ve kollarını adamın boynuna doladı.
Tony kollarını kızın beline sıkıca sardı ve onu kendine çekti.
"Beni çok korkuttun Adeline."
Adeline Tony'e daha da sıkı sarıldı.
"Üzgünüm."
Tony derin bir nefes aldı ve yatakta doğruldu.
Adeline'i de beraberinde kaldırdı ve dikkatle kıza baktı.
"Bana söylemediğin bir şeyler var Adeline."
Adeline gözlerini kaçırdığında Tony çenesinden tutup tekrar kendisine bakmasını sağladı.
"Adeline, bana neyi söylemiyorsun?"
Adeline hafifçe gülümsedi ve ellerini Tony'nin boynuna yerleştirdi.
"Söylemediğim bir şey yok, sadece dalgınım.
Tony buna her ne kadar inanmasa da üstelemedi ve Adeline'in sarılışına karşılık verdi.
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
belle âme || Stark [düzenleniyor]
Fanfiction"The problem is," he said as he leaned in, "if i kissed you, I don't think I'd be able to stop."