[chapter 27]

496 48 14
                                    

"Günaydın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Günaydın."
Neşeyle konuşarak Tony'nin yanağına sulu bir öpücük bıraktığımda Tony genişçe gülümsedi ve tek gözünü açtı.
"İşte beklediğim Adeline bu."
Söylediklerine güldüğümde beni hızlıca yatağa devirdi ve boynuma ufak öpücükler bırakmaya başladı, ellerini belime çıkararak beni gıdıklamaya başladığında ufak bir çığlık atarak kaçmaya çalıştım.
"Tony, yapma."
Gülerek konuştuğumda Tony güldü ve gıdıklamayı bırakarak kendini yana attı.
"Tanrım, yaşlanıyor musun?"
Hafifçe sırıtarak konuştuğumda Tony hızlıca bana doğru döndü.
"Yaşlanmadığımı sana yine kanıtlamak isterdim ama geçen gün oldukça yorulmuş olmalısın."
Göz kırparak konuştuğunda kızaran yüzümü yastığa gömdüm ve hafifçe çığlık attım.
"Edepsizin tekisin."
Sinirle konuştuğumda Tony yüksek bir kahkaha atarak bana sıkıca sarıldı.
"Seni seviyorum."
Gülümsedim ve ona ufak bir öpücük bırakarak geri çekildim.
"Seni seviyorum."

"Bugün oldukça neşelisiniz."
Natasha hafifçe gülerek konuştuğunda gülümsedim.
"O zaman iyi bir antrenmana hayır demezsin, değil mi?"
Steve gülümseyerek konuştuğunda göz devirdim.
"Sevgilimle uğraşmaktan ne zaman vazgeçeceksin Rogers?"
Tony alayla konuştuğunda Steve omuz silkti.
"Biraz alıştırma yapmaya ne dersin?"
Wanda sakin bir sesle konuştuğunda duraksadım, zihnimle oynamak istemiyordum.
"Sadece savunma çalışacağız."
Wanda ne düşündüğümü anlamış gibi yatıştırıcı bir sesle konuştuğunda gülümsedim ve kafamı onaylar anlamda salladım.
"Çalışalım o halde."

"Nasıl hissediyorsun?"
Wanda sakin bir sesle konuşarak karşıma geçtiğinde omuz silktim.
"Öncekinden daha iyiyim."
Wanda hafifçe gülümsedi.
"Yaşanan her şey için üzgünüm, kötü hissetmeni hiçbir zaman istemedim."
"Sorun değil Wanda, son zamanlarda iyi değildim, bunun için kimseyi suçlayamam."
Wanda hafifçe gülümsediğinde ona aynı şekilde karşılık verdim.
"O zaman başlayalım."
Wanda enerjisini ortaya çıkardığında derin bir nefes aldım, birine zarar verebilecek şeyler yapmak istemiyordum.
"Adeline, iyi misin?"
Wanda bana doğru gelerek elini omzuma koyduğunda kafamı onaylar anlamda salladım.
"Buna başka bir gün devam edebiliriz."
Yatıştırıcı bir sesle konuştuğunda hafifçe boğazımı temizledim.
"Bu güç beni korkutuyor."
Düşündüğüm şeyleri sonunda birine söyleyebilmenin rahatlığıyla birlikte derin bir nefes verdim.
"Neler yapabileceğimi bilmemek çok zor, özellikle son zamanlarda olan şeylerden sonra."
Wanda söylediklerime hafifçe gülümsedi ve yavaşça yere oturarak bana da oturmam için ufak bir işaret verdi.
"Bu gücü ilk başta iyi şeyler için kullanmadığımı biliyorsun."
Gözlerini ellerine çevirerek konuştuğunda derin bir nefes verdim.
"Yaşananların geride kaldığını biliyorsun.
Wanda hafifçe gülümsedi.
"Söylediklerin senin için de geçerliyken neden bu kadar korkuyorsun Adeline?"
Bir şey söylemediğimde Wanda derin bir nefes verdi.
"Hissettiğin bu şey her neyse, ondan daha güçlüsün.
Güçlü olduğunu biliyorum."
Wanda elini omzuma çıkararak genişçe gülümsediğinde kafamı onaylar anlamda salladım ve ona aynı şekilde
gülümsedim.
"Bensiz eğleniyor musunuz yoksa?"
Natasha alayla konuşarak yanımıza geldiğinde hafifçe güldüm.
"Sensiz eğlenemeyeceğimizi biliyorsun."
Natasha omuz silktiğinde oturduğum yerden kalktım ve gözlerimi Wanda'ya çevirdim.
"Antrenmana başka bir gün devam etsek daha iyi olacak gibi."
Wanda kafasını onaylar anlamda salladığında ikisine de ufak bir baş selamı vererek ilerlemeye başladım.
"Müstakbel eşinin yanına mı gidiyorsun?"
Natasha gülerek konuştuğunda kapıdan çıkmadan önce onlara döndüm ve genişçe gülümsedim.
"Beni çok iyi tanıyorsun Natasha."
Kendi kendime gülerek koridorda ilerlemeye başladığımda arkamda hissettiğim adımlarla duraksadım.
"Artık sen olduğunu anlayabiliyorum Loki."
Loki genişçe sırıtarak önüme geçtiğinde kollarımı göğüs hizamda bağladım ve tek kaşımı kaldırdım.
"Yine ne istiyorsun?"
"Arkadaşımı ziyarete gelmiş olamaz mıyım?"
Hafifçe yüzümü buruşturduğumda Loki göz devirdi.
Kafamı iki yana sallayarak ilerlemeye başladığımda Loki yanımda yürümeye devam etti.
"İyi arkadaş olma yolunda ilerlediğimizi düşünmüştüm."
"Belki."
Dudak büzerek konuştuğumda Loki gözlerini bir kez daha devirdi.
"Hadi ama, senden birçok kez özür diledim ki bu asla yapacağım bir şey değil."
Söyledikleriyle duraksadım ve hafifçe sırıttım.
"Yalvar."
Loki'nin gözleri şaşkınlıkla büyüdü.
"Pardon?"
"Seni affetmem için yalvar."
Loki hafifçe güldü.
"Adeline, bir tanrı asla yalvarmaz."
Tek kaşımı kaldırdım ve onu geride bırakarak ilerlemeye başladım.
"Pekala, özür dilerim."
Loki kısık bir sesle konuştuğunda tek kaşımı kaldırdım.
"Sana yaptıklarımdan dolayı pişmanım."
Hafifçe gülümsedim.
"Neyse ki bana kötülük yapan herkesle iyi arkadaş olmak gibi bir huyum var."
Hafifçe gülerek konuştuğumda Loki yanımda yürümeye başladı.
"Sadece iyi olup olmadığını kontrol etmek istedim, o gün benden yardım istediğinden beri bunu düşünüyorum."
Derin bir nefes verdim.
"İyiyim Loki, bunu daha kaç kere söyleyeceğim bilmiyorum ama gerçekten iyiyim."
Tereddütte kalsam da elimi Loki'nin omzuna çıkardım ve hafifçe gülümsedim.
"Ve ayrıca sana minnettarım, iyi bir arkadaş olduğun için."
Loki bunu beklemediğini belli ederek şaşkınlıkla bana baktığında gülüşüm biraz daha büyüdü.
"Adeline, kendi kendine mi konuşuyorsun sen?"
Koridorun ilerisinden Tony'nin sesi geldiğinde hızlıca Loki'ye döndüm fakat çoktan gitmişti.
"Henüz o kadar delirmedim."
Tony söylediğime gülümseyip kollarını belime doladığında ona sıkıca sarıldım.
Uzun zaman sonra ilk defa her şeyin iyiye gittiğini hissedebiliyordum ve hiçbir şeyin bunu bozmasına izin vermeyecektim.

belle âme || Stark  [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin