iki

10.7K 836 815
                                    

.   . ✧ * . ✷       
·    .



"Jeongin! Hadi ama!" Hyunjin kapının önünde dururken hâlâ ağzına bir şeyler tıkmaya çalışan kardeşine seslendi. Okula bırakacaktı bu yüzden beraber çıkacaklardı ama Jeongin birazcık oyalanıyordu.

"Geldim hyung geldim!" Ağzına attığı ceviz içini yerken birkaç parçayı da Hyunjin'in ağzına attı. Siyah boğazlı converselerini hızlıca giydi ve bağcıklarını arabada bağlamak üzere çantasını ve pofidik montunu alarak dışarı çıktı.

"Bir de erkenden çıkacaktık değil mi ufaklık?" Hyunjin yandan çantasının kulbunu düzeltirken kardeşinin mavi saçlarını karıştırdı. Jeongin montunu giyerken gülümseyerek omzunu silkti.

"Ama güzel bir kahvaltı hazırladım." Hyunjin başını sallayarak gülümsedi ve kolunu Jeongin'in omzuna atarak kendine çekti. Abi kardeşin kıkırtıları henüz hareketlenmeye başlamış apartmanın merdivenlerinde yankılanırken aynı sitede oturan Changbin'in sesi doldurdu aralarını.

"Oo güne güzel bir başlangıç yapıyorsunuz demek." Ellerini cebine koyarak gülümsedi o da. Hyunjin başını sallayarak gülümsedi büyüğüne.

"Günaydın hyung." Jeongin biraz ona yaklaşarak kısa bir sarılma verdi. Hyunjin ise o sırada arabasının kilidini açarken Changbin'e yürüdü.

"Geçen gün için üzgünüm, bir anda öyle çıkışmak istemedim." Changbin başını iki yana sallarken omzuna vurdu küçük olanın. Jeongin ise bu sırada arabaya geçmiş converselerinin bağcığını bağlamaya başlamıştı.

"Neyden bahsediyorsun?" Changbin abi tavrı takınarak söylendiğinde Hyunjin kıkırdamaya başlamıştı. "Biliyor musun hyung," Birkaç adım geri gitti ve parmağıyla büyüğünü işaret etti.

"Bu huyuna bayılıyorum. Bana da öğretmelisin." Changbin yan bir şekilde gülerek rahat bir tavır takındı. "Hmm, hızlıca öğreneceğine eminim. Trafikte dikkatli ol."

Hyunjin tekrar gülümsedi ve başını sallayarak elini kaldırdı. "Sen de şarkılarla beynini çok yorma." Changbin arkasını dönerken kahkaha attı. "Şarkı benim hayatın Hyunjin! Beynimi sadece ona yorarım!"

Hyunjin o görmese de başını salladı ve arabasına doğru yürüdü. "Bunu bilmeyen kaldı mı..?" Sessizce mırıldanırken arabanın kapısını açarak koltuğuna oturdu.

Jeongin telefonuyla uğraşıyordu. Hyunjin kardeşine bakarak gülümsedi ve arabayı çalıştırdı. Bugün düşündüğünün aksine daha güzel başlamıştı.

***

"Hyung," Jeongin suflesinden bir kaşık alırken kahvesini içerek dışarıyı izleyen abisine seslendi.

Hyunjin kahvesinden bir yudum alarak döndü küçük olana. "Hmm?"

Jeongin arkasına yaslandı ve şekersiz limonatasından bir yudum aldı sakince. "Bu aralar neden durgun gibisin? O yeni gelen hastan mı sorun?" Hyunjin kardeşinin söylediğine gülümserken derin bir nefes aldı.

Aslına sebebi başkaydı ama söylemeyi tercih etmedi. "Evet o hasta, onun hakkında düşünüyorum."

Jeongin şaşkın bir şekilde ağzını şapırdattı ve suflesinden bir kaşık daha aldı. "Tanrı aşkına dokuz yaşında bir çocuğun ne sorunu olabilir ki?" Hyunjin elindeki karton bardağı masaya bırakarak bedenini dikleştirdi.

we | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin