. . ✧ * . ✷
· ."Tanrım... Çocuk konuşmuyor Jeongin. Çıldıracağım, psikiyatristlikte ilk senem ve ben hiçbir şey yapamıyorum." Hyunjin saçlarını geriye doğru tararken başını eğdi. Dirsekleri masanın üzerindeydi.
Kardeşiyle mutfakta oturmuş kahve içiyorlardı. Jeongin ovduğu baldırlarını bırakarak başını salladı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Sonuçta bu konu hakkında yeterince bilgisizdi.
"Hyung, bir kelime bile mi söylemiyor?" Kollarını masaya koyup yaklaştı abisine doğru. Hyunjin başını yana sallayarak kahvesinden bir yudum aldı.
Dün geceden beri neredeyse uyumamış, vakası hakkında araştırmaya başlamıştı. Okuduğu şeyler aynı sona çıkıyordu genelde. Ayrıca ilk senesinden böyle bir vakanın onu bulması hem artıydı hem de eksi. Eğer bu çocuğun derdini öğrenirse bir şeyleri başarmış olacaktı, ama buna bir çözüm bulamazsa da en kötü başlangıcı yapan doktor olarak tarihe geçecekti. Yani... kendini buna inandırmıştı Hyunjin. En kısa zamanda bir şeyler bulmalıydı.
"Mırıldanıyor, onunla konuşmaya çalıştığımda önündeki oyuncaklarla oynuyor."
Jeongin dikkat kesilerek yaklaştı biraz daha. "Ne mırıldanıyor? Tam olarak duyabildin mi?"
Hyunjin birkaç saniye durarak düşündü. Sonra dudaklarını büzerek kardeşine döndü. "Abla?" Jeongin kaşlarını çatarak sordu onun gibi. "Abla? Ne abla? Sadece abla mı?"
Hyunjin gözlerini araladı. Çocuğun sesi doldu kulaklarına ve bir melodi gibi söylediği abla kelimesi yankılandı kulaklarında. "Evet, sadece abla. Abla."
Jeongin oturduğu sandalyeye ayağını koyarak dizine sarıldı. Kaşları çatılırken saçlarını geriye taradı. "Ne alaka? Bebekken dövmüş falan mı?" Hyunjin geriye yaslanıp sıkıntıyla bağırırken gözlerini kapattı.
"Bilmiyorum! Çok zor! Sadece derin bir şekilde uymak istiyorum!" Sıkıntılı sesi ağlamaklı bir hâl alınca Jeongin'de derin bir nefes alarak kalktı yerinden. Kollarını iki yana açmış abisinin yanına gitti ve kollarından tutarak ayağa kaldırdı.
"Saçmalama hyung, sen Hwang Hyunjin'sin, Hwang Jeongin'in kardeşi. Bu yüzden kalk ve o çocuğa bir çözüm bul! Bulamıyorsan da git Seungmin'ine sor."
"Off! Seungmin'den daha akıllıyım ben." Evde sesler yükselirken Jeongin hâlâ abisini çekiştiriyordu.
"Kalk o odana gir, her ne okuyorsan oku ve Seungmin'den daha akıllı olduğunu göster bana! Hadi!" Hyunjin mızmızlanırken ne ara odasının önüne geldiklerini ve Jeongin'in onu içeri tıktığını anlayamamıştı. Olduğu yerde dururken çalışma masasına ve kitaplarına baktı. Ne kadar zor olsa da o çocuğa bir çözüm bulmalıydı.
***
Jeongin koşar adımlarla temiz koridorda abisinin odasına doğru ilerledi. Mesai saati neredeyse bitiriyordu. Yaklaşık yarım saat önce Hyunjin son hastasını aldığını mesaj atmıştı.
Şimdi ise kapının önüne gelip içeride hasta olup olmadığını kontrol amaçlı kapıyı dinledi. Birkaç ses kulağına dolunca biraz geri çekildi ve ellerini cebine koyarak beklemeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we | hyunlix
Fanfictionhwang hyunjin ve lee felix bir yıl önce ayrılmıştı. . . ✧ * . ✷ · . hyunlix#3 9.2.22 18.1.21 / 28.5.21